enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Yayman’dan “Famagusta” dizisine tepki

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Netflix’te yayımlanacak Kıbrıs Rum yapımı “Famagusta” dizisine tepki gösterdi. Yayman, “Türk dizi, film sektörüne bir çağrıda bulunmak istiyorum; Kıbrıs davasının bütün dünyaya ve Avrupa’ya, Rum tarafına anlatılması için desteğimiz daima sizin yanınızdadır” dedi.

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Yayman’dan “Famagusta” dizisine tepki
04.09.2024
2
A+
A-

ANKARA (İGFA) – TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Netflix’te yayımlanacak Kıbrıs Rum yapımı “Famagusta” dizisine ilişkin, “Rum tarafının, haksız bir biçimde, gerçeklerden kopuk, sürrealist bir dizi üzerinden Kıbrıs meselesini farklı bir yöne çevirmesini ve bir propagandaya, algı operasyonuyla farklı bir yöne çekmesini asla tasvip etmiyoruz, onaylamıyoruz. Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yayman, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Netflix’te yayımlanacak “Famagusta” dizisine tepki gösterdi.

Netflix Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Kamu İlişkileri Direktörü Pelin Mavili ile görüştüğünü dile getiren Yayman, kendisini Meclis açıldığı zaman komisyona davet edeceklerini, nasıl bir yol izleyecekleri konusunda konuşacaklarını kaydetti.

NETFLİX TBMM GELECEK
Diziyle ilgili Türk milletinin fikrinin net olduğunu işaret eden Yayman, “Sahada kazandığımız başarıyı masada asla kaybetmeyeceğiz. Rum tarafının, haksız bir biçimde ve sürrealist bir dizi üzerinden Kıbrıs meselesini farklı bir yöne çevirmesini ve bir propagandaya, algı operasyonuyla farklı bir yöne çekmesini asla tasvip etmiyoruz, onaylamıyoruz. Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır.” diye konuştu.

MARAŞ AÇILIMINA DİZİYLE CEVAP VERİYORLAR
Yayman, Maraş’taki evkaf malı olan bölgenin açılmasından sonra bu dizinin Maraş’ta çekilmesinin de çok manidar olduğunu söyledi.

Maraş’taki kazanımları bir dizi filmle çevirmek isteyen anlayışı onaylamadıklarını belirten Yayman, “Biz halkların kardeşliğine inanıyoruz. Ege Denizi ve Akdeniz’in bir barış, kardeşlik denizi olması gerektiğine inanıyoruz. Rum tarafının Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok sayan tavrını asla onaylamıyoruz.” şeklinde konuştu.

DİZİ SEKTÖRÜNÜ GÖREVE ÇAĞIRIYORUM
Sinema sektörüne seslenen Yayman, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Nasıl ki onlar haksız olan davalarında dizi, film çekip bunun üzerinden propaganda yapıyorlarsa, bizim propaganda yapmamıza da gerek yok. Bizim de gerçekleri anlatarak Erenköy’deki şanlı direnişi, kanlı Noel’i, Muratağa ve Sandallar katliamını anlatmamız lazım. Bunun için Türk dizi, film sektörüne bir çağrıda bulunmak istiyorum; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve komisyonumuz yanınızdadır. Kıbrıs davasının bütün dünyaya ve Avrupa’ya, Rum tarafına anlatılması için desteğimiz daima sizin yanınızdadır.

Netflix’teki bu dizinin yayınlanmasını asla tasvip etmiyoruz, onaylamıyoruz. Netflix, Türkiye’de en çok abonesi olan platformlardan bir tanesidir. Dünyada da ilk 10’dadır. Böylesine büyük bir pazar olarak görülen Türkiye’nin hassasiyetlerinin, milletimizin hassasiyetlerinin dikkate alınacağını ve bir çözüm üretileceği konusunda ümitvar tavrımızı devam ettiriyoruz. Meselelerin müzakerelerle ele alınması konusunda tavrımız nettir. Kıbrıs’ta sahada kazandığımızı masada kaybedecek değiliz. Rum tarafının algı operasyonlarına ve kara propagandalarına da asla ama asla müsaade etmeyeceğiz. Uluslararası platformlar dahil, Türk milletinin, Kıbrıs Türkü’nün hakkını dün olduğu gibi bugün de savunmaya devam edeceğiz. Çünkü Kıbrıs davası Türk milletinin davasıdır ve Kıbrıs’ta Rum tarafının amacını aşan birtakım makro taleplerinin olduğunu bütün Türkiye bilmektedir.”

“AK PARTİ YASAKLARA, SANSÜRE KARŞI OLAN BİR PARTİDİR”

Yayman, dijital bir çağın yaşandığını, buna bağlı olarak gündelik hayattan siyasete kadar bir trolleşmeyle karşı karşıya olduklarını, gerçeklerden kopuk, ne konuştuğunu bilmeyen, sözünün nereye vardığını bilmeyen bir yaklaşımın söz konusu olduğunu belirtti.

Bu trol siyasetini asla benimsemediklerini vurgulayan Yayman, siyasetçilerin sorumlu davranması gerektiğini söyledi. Yayman, şöyle konuştu:

“Türkiye’de dijital platformların altyapısının oluşturulması, hukuksal, yönetsel çerçevenin sağlanması, teknolojik altyapının hazırlanması, temsilciliklerin açılması, bir muhataplık ilişkisinin geliştirilmesi ve ulus aşırı dijital şirketlerin Türkiye’de çalışma usullerinin belirlenmesini AK Parti yapmıştır. AK Parti yasaklara, sansüre karşı olan bir partidir. Dolayısıyla biz yasaklamaların, sansürün, engellemelerin bir çözüm olmadığını düşünüyoruz. Fakat son tahlilde özgürlük ile güvenlik dengesinin de korunmasının çok önemli olduğu kanaatindeyiz. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu mesele siyaset üstü bir mesele olarak ele alınmaktadır. Maalesef dijital ağların, sosyal medyanın yıkıcı etkisi yapıcı etkisinden daha fazladır. Özellikle Arap Baharı sürecinde bunu çok somut olarak yaşadık ve yaşamaya devam etmekteyiz.”

GERÇEK HAYATTA SUÇ OLAN DİJİTAL DÜNYADA DA SUÇTUR

Bazı sokak röportajlarına işaret eden Yayman, gerçek hayatta suç olanın dijital dünyada da suç olduğunu, bu nedenle Türk ceza kanunlarına muhakkak uyulması gerektiğini kaydetti.

Ulus aşırı dijital şirketlerin kendilerini ulus devletin üzerinde görmesini asla kabul etmediklerine dikkati çeken Yayman, şöyle devam etti:

“Ulus aşırı dijital ağların kendilerini yasamanın, yürütmenin, yargının, toplumların üzerinde görmelerini ve yeni bir dijital tebaa inşa etmelerini asla onaylamıyoruz. Dolayısıyla bizim bu platformların bir özgürlük platformları ve şehirlerin yeni agoraları, yeni özgürlük meydanları olması gerektiği hususunda bir prensip kararımız vardır.

YENİ DİJİTAL TEBAALAR KURULUYOR
Türkiye dijitalleşme konusunda dünyada hep ilk onda olan bir ülkedir. Türkiye’nin ne kadar önemli bir dijital ağ kullanıcısı olduğunu, farklı bir ifadeyle aslında ne kadar büyük bir pazar olduğunu da görüyoruz. Dijital ağların bir taraftan özgürlük platformu olarak kendilerini takdim ederken, diğer taraftan topluluk kurallarını ihmal edercesine, kadına şiddet, ötekileştirme, ırkçılık, nefret suçları, bağımlılık, uyuşturucu kullanımının teşvik edilmesi, din karşıtlığı, İslamofobi, dijital mobbing, pedofili, cinsiyetsizleştirme konularında bırakın yerli ve milli normları, evrensel normlara dahi uymamasını asla kabul etmiyoruz.”

YASAKLAMAK ÇÖZÜM OLMUYOR

Dijital platformlardaki oyunlara da işaret eden Yayman, “Bu oyunlardaki chat odalarında kontrolsüz birtakım ilişkilerin ve iletişimin kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Bu mesele sadece hükümetlerin, devletlerin, kamu görevlilerinin meselesi değil topyekun hepimizin meselesidir. Başta aileler, veliler, öğretmenler olmak üzere hepimizin bu konuda daha bilinçli hareket etmemiz lazım.” dedi.

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.