Tayvan hükümeti sözbirliği etti: Ukrayna’dan ders çıkardık, ona göre hazırlık yapıyoruz

Çin’in yasama organı Ulusal Halk Kongresi ile danışma organının bu hafta başlayan toplantılarında delegeler Tayvan’daki ‘yabancı nüfuz ve ayrılıkçılıkla’ mücadelenin sertleştirilmesi çağrısı ve Tayvan’ın Çin’in askeri tatbikatları ve savaş uçaklarının manevralarıyla ilgili sürekli ‘ihlal’ açıklaması yapmasının gölgesinde, Tayvan parlamentosunda ‘Ukrayna etkisi’ tartışıldı.

Hem basın toplantısında hem parlamento oturumunda değerlendirmelerde bulunan Savunma Bakanı Chiu Kuo-cheng, ‘Ukrayna krizinden birçok ders çıkardıklarını ve buna göre sakince hazırlık yaptıklarını’ söyledi.

Savunma Bakanı, “Gerçekten savaşa girerseniz, bu herkes için bir felaket olur. Tayvan savunma teşkilatı izliyor ve dinliyor, ama biz çenemizi kapalı tutuyoruz. Gelişmeleri takip ediyor ve kendimizi hazırlıyoruz, ama açıkça tartışmıyoruz” dedi.

‘Çin ile bir çatışmanın sonucu ne olursa olsun tüm taraflar için bir felaket olacağını’ söyleyen Chiu, savaşı kim kazanırsa kazansın bunun ‘zavallı bir zafer’ olacağını, muzaffer tarafın bile ‘sersefil’ olacağını dile getirdi.

Herkesin çatışmadan kaçınmasının en iyisi olduğunu belirten Savunma Bakanı, “Kimse savaş istemiyor. Bu gerçekten enine boyuna düşünülmeli” vurgusunu yaptı.

Dışişleri Bakanı Joseph Wu da “Ukrayna, bize ders oldu. Çin’in Ukrayna’yı avantaj görüp Tayvan’a saldırma olasılığını yakından takip ediyoruz” dedi.

Wu, 7 Mart’taki açıkmasında “Pekin Tayvan stratejisini gözden geçirmek için Ukrayna’daki gelişmeleri yakından izliyor. Çin liderliği, Batı’nın tepkisinin zayıf ve uyumlu olmadığını ve herhangi bir etki yaratmadığını düşünebilir. Çinliler Ukrayna’yı olumlu bir ders olarak alabilir” değerlendirmesini yapmıştı.

ABD’den milyarlarca dolarlık silah alan, ABD Özel Kuvvet askerlerini adaya konuşlandıran Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen’in sözcüsü de benzer değerlendirmelerde bulundu.

Tayvan Devlet Başkanlığı Sözcüsü Kolas Yotaka, “Ukrayna’da gördüklerimizden her Tayvanlının çıkardığı ders, kendimizi savunmamız gerektiğidir, başka hiç kimse demokrasimiz için bizim gibi savaşmayacak” diyerek ekledi:

“Olası bir duruma hazırlık yapmaktan asla vazgeçmedik ve bu süreçteki tek prensibimiz her zaman nefsi müdafaa oldu, asla saldırmamak oldu.”