Anayurt güvenliği ve savunma tedarik zinciri sektörlerinde faaliyet gösteren sanayiciler için ihracat köprüsü oluşturmak amacıyla düzenlenen ve …
Anayurt güvenliği ve savunma tedarik zinciri sektörlerinde faaliyet gösteren sanayiciler için ihracat köprüsü oluşturmak amacıyla düzenlenen ve Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu SEDEC 2022, Ankara Congresium’da başladı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, burada yaptığı konuşmada, Türk savunma sanayisi olarak, Başkanlığın koordinasyonunda tasarımdan seri üretime, AR-GE ve inovasyondan sanayileşmeye, Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik birimlerinin ihtiyaçlarını etkin biçimde karşılamak için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Türk savunma sanayisinin son yıllarda gösterdiği gelişimin, birçok alanda firmaların platform, sistem ve yeteneklerinin yurt dışı pazarlarda talep edilir hale gelmesini sağladığına işaret eden Demir, Başkanlık olarak sektörün can damarlarından biri olan, yüksek katma değer üreten KOBİ ve yan sanayinin geliştirilmesine, projeler kapsamında sanayinin imkan ve kabiliyetlerinin maksimum ölçüde kullanılması ve sistemlerin kritik bileşenlerinin yerli olmasına büyük önem verdiklerini belirtti.
Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlı bir kültürden kendine yeten, teknolojisini geliştiren ve bunu ihraç eden seviyeye gelme yolculuğunun devam ettiğini dile getiren Demir, misafir ülke temsilcilerine seslenerek şöyle konuştu:
“Bağımlılık hiçbir zaman sonu gelmeyen bir köleliktir. Güvenlik sistemleriniz, savunma sistemleriniz, teknolojilerinizin dışarıya bağlı olması durumunda kendi çıkarlarınızı savunamaz duruma gelebiliyorsunuz veya kendi çıkarlarınızı savunmak yerine başkalarının çıkarlarını savunmak üzere harekete geçme durumunda kalabiliyorsunuz. Yerli ve milli savunma geliştirme sürecinde gelin el ele ve kol kola verelim. Kendimize yeteriz. İnsan kaynağımızla, finansman kaynağımızla, birlikte çalışarak ortaya koyacağımız sinerjiyle çıkarlarımızla ilgili kararları başkasının iradesine bırakmayan bir yapıya kavuşacağız.”
Demir, Türk savunma sanayisi bünyesinde yaklaşık 20 yılda 60 civarındaki proje sayısının 750’yi geçtiğini, proje bütçelerinin de 5,5 milyar dolardan 70 milyar dolara yaklaştığını bildirdi.
Sektörde sürdürülebilirlik ve dost ülkelerle birlikte çalışmanın önemine dikkati çeken Demir, şunları kaydetti:
“Dost ülke temsilcilerimizin bizimle beraber savunma sanayisi konularında çalışmalar yürütmelerine son derece açığız. Çünkü bu akıllı bir yol. Sınırlı kaynaklarımızı etkin kullanma ve çok verimli sonuçlar almanın yöntemi budur. Tasarlayıp geliştirdiğimiz, ürettiğimiz ürünleri dostlarımızın kendi çıkarlarını korumak, iç güvenliklerini sağlamak için kullanımlarına açığız. Diğer birçok ülkenin yaptığı gibi anlamsız kısıtlamaları ortaya koymayı düşünmüyoruz. Bu ürünlerin kontrollü üretim ve satışı tabii ki olmalı. Türkiye gerekli kontrol mekanizmaları ve müsaade sistemlerini içermektedir. Ancak dost ülkelerle yapılacak sanayi iş birlikleri için etkin, geniş kapsamlı konuşma ve görüşmelere hazırız.”
SASAD’DAN 2 YENİ PROJE
Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Okyay da savunma alanında ortaya konulan vizyon ve bunu gerçekleştirme iradesi sayesinde dünyanın sayılı üretici ülkelerinden biri haline gelmenin gururunu yaşadıklarını anlattı.
Savunma sanayisinde dışa bağımlılığın azaldığı, üretimin yerli imkanlarla gerçekleştirildiği yüzlerce projenin hayata geçtiğine işaret eden Okyay, “Küresel ölçekte başarımızın en önemli ölçütlerinden biri ise geçtiğimiz yıl yakaladığımız 3 milyar doları aşan sektörel ihracat toplamı. Hedefimiz bu rakamı bu yıl 4 milyar dolara çıkarmak ve sürekli olarak artırmaya devam etmek.” dedi.
SASAD olarak üye şirketler başta olmak üzere savunma alanında faaliyet gösteren tüm unsurlara destek olmayı amaçladıklarını vurgulayan Okyay, şu değerlendirmede bulundu:
“Çeşitli ülkelerle geliştirdiğimiz iş birlikleri ile sektörümüzün ürünlerini tanıtmayı, ortak amaç ve hedefler doğrultusunda etkinlikler düzenlemeyi sürdürüyoruz. SASAD’ın önümüzdeki dönemde stratejik konumunu daha da güçlendirmeyi, sektörümüze daha faydalı hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda, SASAD olarak 2 yeni UR-GE projesi ile üyelerimize destek ve en önemlisi ihracat rakamlarımızı arttırmak için yeni hamleler yapıyoruz. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Rekabeti Geliştirme Projesi ile üyelerimizin ihracat yolundaki eksikliklerini tamamlayarak, gelişmelerini sağlamak ve ihracat kabiliyetlerimizi güçlendirmek istiyoruz. Projelerden bir tanesi ‘Sivil Havacılık Tedarik Zinciri’ üzerine olacak. Diğer projemiz ise daha çok savunma sanayiine odaklanarak ihracatı geliştirmeye çalışacağız. Sektöre sağladığımız katkıyı artırmak için SASAD’ın kurumsal yapısını daha da güçlendirecek, havacılık ve savunma sanayi sektörü için çizilen vizyona daha da çok destek olacağız.”
“ÜRÜN ALMAYA ÇEKİNENLER SIRAYA GİRİYOR”
Teknopark Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin de Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle sınır ve anayurt güvenliğinin özel bir önem taşıdığını ifade etti.
Türkiye’nin son dönemde bu alanda başarılı yerli ve milli ürünler geliştirdiğine değinen Gültekin, “Geçmişte Türkiye’den ürün almaya çekinen ülkelerin şimdi sıraya girdiklerini görüyoruz.” diye konuştu.
Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren ve uluslararası başarılar yakalayan firmalardan örnekler veren Gültekin, bu projelerin AR-GE’lerinin 225 firmanın yer aldığı Teknopark Ankara bünyesinde gerçekleştirilmesinden gurur duyduklarını vurguladı.
51 ÜLKEDEN KATILIMCI
SEDEC Koordinatörü Hilal Ünal, etkinliğin bu yıl 3. kez gerçekleştirildiğini söyledi.
Sınır ve anayurt güvenliğine odaklanan etkinliğin ulusal ve uluslararası oyuncuları bir araya getirdiğini anlatan Ünal, SEDEC’in bu özellikleriyle Türkiye’de alanında tek olduğunu kaydetti. Ünal, etkinlikte 51 ülkeden tedarikçi ve ihtiyaç makamlarının, sektördeki ana ve alt yükleniciler ile buluşacağını belirtti.
Hilal Ünal, dünyada güvenlik sektörüne olan ihtiyacın arttığına dikkati çekerek, ekonomi ve kalkınmanın güvenli bir ortamda mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.
