Kaleme aldığı çok sayıda eserle İslam’a ve insanlığa yaptığı hizmetlerle bilinen medrese aşığı İsmailağa cemaati lideri Mamut Efendi’nin vefatı …
Kaleme aldığı çok sayıda eserle İslam’a ve insanlığa yaptığı hizmetlerle bilinen medrese aşığı İsmailağa cemaati lideri Mamut Efendi’nin vefatı İslâm dünyasını yasa boğdu.
Başkan Erdoğan’ın da katıldığı Mamut Efendi’yi 10 binlerin uğurladığı cenazesinde bulunanlar sözde laik, hoşgörülü hakikatte İslam düşmanı kesimi rahatsız etmiş, günlerce eleştirilmişti.
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici’nin muhalefet liderlerinin özellikle katılmadığı cenazede yer alması bazı CHP’liler tarafından linç edilmesine sebep olmuştu.
Sözcü yazarı Soner Yalçın da özünde “İnanca düşmanlık ile laikliği birbirine karıştırmıyor muyuz?” fikrini anlatmaya çalıştığı Nakşibendi tarikatının Halidi koluna mensup İsmailağa cemaati lideri Mahmut Efendi ve İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi koluna mensup Mormon cemaati üyesi ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake’i karşılaştırarak vermeye çalıştığı mesajla aynı zihniyetin hedefi oldu.
İşte Soner Yalçın’ın “Mahmut Efendi ve Cheryl Flake” başlığıyla kaleme aldığı yazı;
(İlk perde)
Mahmut Ustaosmanoğlu…
Ya da bilinen adıyla Mahmut Efendi…
Nakşibendi Halidi koluna mensup İsmailağa cemaati lideri…
Perşembe günü vefat etti, uzun sakallı, cübbeli, şalvarlı, sarıklı kıyafetli binlerce insanın katılımıyla cumartesi toprağa verildi.
İsmailağa Cemaati’nin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun hayatı;
İnandığı gibi yaşamış 93 yaşındaki bir insana her daim olduğu gibi “karşı mahallenin” sosyal medya hesaplarından hakaret eden paylaşımlar yapıldı. En hafifini yazayım:
Kimi “tarikatların panzehiri” laikliği hatırlattı, kimi “yeni şeyh atamasının” Türk Ceza Kanunu’na aykırı olduğunu belirtti, kimi de cenazenin kadınlara yasak olmasını konu etti…
(İkinci perde)
Milliyet gazetesinin pazar günü manşetinde ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake’nin eşi Cheryl Flake vardı:
“Cheryl Flake, evinin kapılarını Milliyet’e açtı.”
Röportaj, “İstanbul’u şöyle sevdik, Göcek’e bayıldık, evimizde Türk fotoğraflar var, Maraş dondurması harika” üzerineydi!
Maalesef, “Turkish kebap çok güzel” röportajını aşamıyor Türk medyası! Bu da son benzeri oldu…
Bu “iki perde” arasında fark var gibi gözükmüyor değil mi? Oysa var:
İKİ CEMAAT BENZERLİĞİ
Biri, Müslüman…
Diğeri, Hıristiyan…
Biri, Nakşibendi Halidi’ye koluna mensup İsmailağa cemaati…
Diğeri, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi koluna mensup Mormon cemaati…
Birinin merkezi İstanbul Çarşamba ise…
Diğerinin merkezi ABD Utah…
Nakşibendiler arasında daha köktenci olduğu gibi Mormon grupları arasında da aşırılar var. Her ikisi de kapalı dini yapılar…
Her ikisi de tecrübeye oluşan güçlü sezgisi mistik/ezoterik yaklaşıma sahip: Seçilmişlik-kurtarıcılık…
Her ikisinde de:
-Dayanışmacı topluluk duygusu var.
-Tarikatı yaymaya dayalı “misyoner” hizmetlerine önem verirler.
-Allah’a geri verene kadar vücutlarını korumak için alkol gibi maddelerden uzak dururlar.
-Erkeklerin çok eşliliğini desteklerler…
-Kadınların cinsiyet rolleri aynıdır; ikincil plandadırlar. En az beş çocuk isterler. Kürtaja karşıdırlar.
-Kadınlara kıyafet zorunluluğu vardır…
-Ticaretle uğraşırlar…
-En büyük para kaynağı bağışlardır…
Her ikisin de başı kimi zaman cinayet vs. ile derde girer!
Kuşkusuz ayrı oldukları ritüeller de var; erkeklerde uzun saç ve sakal Mormonlar’da yasak.
Uzatmayayım. (Özünde tarihsel akışları birbirine paralel olarak ilerlemiş iki dini hareket; Ahmediler ve Mormonlar birbirine daha benzer. Ki Mormon akademisyen olan Garth Jones, İslam ile Mormon ilişkisi konusunda uzun yıllar çalıştı…)
Anlatmak istediğim şu aslında:
HOŞGÖRÜNÜZE NE OLDU
Evet, ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake on kardeşi beş çocuğu olan tam bir Mormon.
“Modern laiklik” kavramının dünyaya yayıldığı ülkelerin başında ABD gelir.
ABD’nin federal veya devlet düzeyinde bir resmi dini bulunmamaktadır.
ABD, hem Batı hem de dünya tarihinde açıkça seküler olan ilk ulus olmuştur.
ABD devleti dini gruplara maddi yardımda bulunmaz.
İşte bu ABD, bir Mormon mensubunu Ankara’ya büyükelçi olarak gönderdi. Çünkü onun diniyle-inancıyla ilgili değil…
Mormon büyükelçinin eşiyle röportaj Milliyet gazetesinin manşetine taşıdı. İlk kez bir Mormon ailesinin Ankara’da elçilik görevinde olmasına rağmen tek soru sorulmadığını geçelim…
Mormon hanımefendi Cheryl Flake’nin “suya sabuna dokunmayan” sözleri gazete manşetinde yer alırken, Mahmut Efendi’nin vefatı üzerine medyada onca laf söylemeyi nasıl değerlendirmek gerekiyor?
Oysa. İkisi de cemaat mensubu. Ve “Atatürkçü” bir gazete cemaat mensubuna manşetinde yer verirken, arkasından yüzbin kişinin yürüdüğü cemaat liderinin cenazesini küçük haber bile yapmıyor!
Laiklik bu mu? İnanca düşmanlık ile laikliği birbirine karıştırmıyor muyuz?
İlköğretim düzeyi bilinçleri ile kimileri ne koca laflar ediyor? On binler “şeyh” bildikleri din adamının tabutu ardından yürüyorsa bunu kavramaya çalışmak şart değil mi?
Erdoğan bu cenazeye gidiyor laf ediliyor, Kılıçdaroğlu Hacı Bektaş-ı Veli törenine gidiyor laf edilmiyor! Bu ikilemi tartışmak gerekmiyor mu?
Sanıyorum insanlar bilmediklerinden korkuyor.
Rahmetli Mahmut Efendi ile çok ayrı dünya görüşlerine sahiptik. Bu düşmanlık yapacağımız anlamına gelmez. Birbirimizi anlamak zorundayız, birbirimizin hayatına müdahale etmememiz gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Toplumsal barış böyle sağlanır.
Mormon Cheryl Flake’e karşı hoşgörünün yüzde birini kendi inanmış insanıza da gösterin lütfen.