Son dönemlerde çocuklarda görülen kalp krizi vakaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selami …
Son dönemlerde çocuklarda görülen kalp krizi vakaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selami Süleymanoğlu, erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da kalp krizi vakalarının görülebileceğine, bu durumun kalıtsal veya edinsel hastalıklara bağlı olabileceğine dikkat çekerek, çocukluk çağındaki ani ölümlerin en önemli nedeninin kalp kaynaklı olduğunu söyledi.
Her yıl 100 bin çocuktan birinin kalp kaynaklı sebeplerle hayatını kaybettiğini belirten Emsey Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selami Süleymanoğlu, hastalıkların yalnızca yüzde 40’ının belirti verdiğini söyledi. Süleymanoğlu, ailesinde 50 yaş altındaki kişilerde ani ölüm, efor esnasında göğüs ağrısı, bayılma veya çarpıntı şikayeti olan çocukların spor öncesinde kontrol edilmesi konusunda uyardı.
“ÇOCUKLUK ÇAĞINDAKİ ANİ ÖLÜMLERİN EN ÖNEMLİ NEDENİ KALP KAYNAKLIDIR”
Çocuklarda görülen kalp krizlerinin yaş grubuna göre değişiklik göstereceğini ifade eden Prof. Dr. Süleymanoğlu, “2 yaş altındaki çocuklarda daha çok kalple ilgili yapısal bozukluklar olurken daha sonraki yaşlarda çocuklarda ortaya çıkan ritim bozuklukları, genetik hastalıklar ve kalp damar hastalıkları kalp krizine yol açar. Son yıllarda bu risk faktörlerine Covid enfeksiyonu da eklenmiştir. Sadece Covid hastalığı geçirirken değil, aynı zamanda hastalık sonrasındaki altı ay içerisinde de Covid ile ilişkili kalp sorunları ortaya çıkabilmektedir. Kalp ritim bozukluğu, genetik hastalıklar, kalp kasının zayıflığı ya da kalınlığı yapılacak kardiyolojik muayene ile fark edilebilir. Fakat belirti vermeye gelince bu konuda biraz şanssızlık var diyebiliriz çünkü çocukların en fazla yüzde 40’ında kalp rahatsızlığı meydana gelmeden önce belirti verir” şeklinde konuştu.
“AİLEDE KALP HASTALIĞI NEDENİYLE KAYBEDİLEN BİRİ VAR MI BAKILMALI”
Prof. Dr. Süleymanoğlu, hastalığın belirti verdiği durumlarda ise ailelerin dikkat etmesi gereken hususları şöyle sıraladı:
“Belirtiler bayılma, göğüs ağrısı, çabuk yorulma, çarpıntı olabilir. Bunlar görmezden gelinebilir ya da atlanabilir. Ani ölümün olduğu ailelerde genetik olarak çocuk kardiyoloğu tarafından çocuklar da taranmalıdır. Tansiyon ölçümü, EKG ile bir karar verilebilir. Ama en iyisi bir çocuk kardiyoloğu tarafından yapılacak genel bir muayene ile ekokardiyografik değerlendirmedir. Görülme oranı çok nadir olduğu için rutin bir kontrol önermek biraz masraflı ve uygulanması zor bir yöntem olacaktır. Onun yerine risk gruplarını belirleyip bu çocuklara mutlaka bir muayene yapmak gerekir. Risk grupları ise ailesinde erken yaşta kalp hastalığı nedeniyle kayıp olanlar, kalbinde doktor muayenesi sırasında üfürüm tespit edilen çocuklar, EKG’de bir ritim sorunu fark edilenler, çabuk yorulanlar, bayılma, göğüs ağrısı gibi şikayetler olan çocuklardır.
“Ani ölüme neden olan kardiyomiyopati (kalp kası kalınlığı) çocuk doğduğunda hiçbir belirti vermez. Erişkin dönemine yakın zamanda bulgu verir. Bu hastalıklar genetik kökenli olup sonradan edinilmiş hastalıklar değildir.”
“KALP HASTASI OLANLAR DA BİRÇOK SPORU YAPABİLİR”
Sık sorulan sorulardan birinin de ‘Çocuğumda kalp hastalığı var, spor yapması yasak mı?’ sorusu olduğunu söyleyen Süleymanoğlu, “Cevap sürpriz bir şekilde hayır. Hemen her çocuğun, kalp hastası olanların bile yapabilecekleri sporlar bulunmaktadır. Spora katılım öncesi yapılan muayenede hangi çocuğun, hangi sporları yapabileceği konusunda ayrıntılı ve net karar verilmektedir” dedi.
“SPORA YÖNLENDİRMEDEN ÖNCE AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR VAR”
Ailelere çocuklarına spor yaptırmaları tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Süleymanoğlu, spor öncesi dikkat edilmesi gerekenleri de şu sözlerle sıraladı:
“Çocukları spora yönlendirmeden önce ailelerin dikkat etmesi gereken bazı hususlar var. Ailede 50 yaş öncesi ani kayıp bulunuyorsa, çabuk yorulma, göğüs ağrısı, bayılma gibi şikayetler varsa spora katılım öncesinde muayene edilmesinde fayda var. Fizik muayene, tıbbı geçmişinin sorgulanması ile hastalıklarınküçük bir miktarı belirlenebilmektedir. Bu nedenle bir çocuk kardiyolojisi uzmanı tarafından ekokardiyografi, EKG ve gerekirse efor testleriyle değerlendirilmesi önerilir.”
