Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı ile Uluslararası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması …
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı ile Uluslararası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’nde açıklamalarda bulundu. Ege’deki gerginliğe değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi ABD’ye şikayet eden Yunan Başbakan Miçotakis’e net bir mesaj verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
“Aziz milletimizin mayasındaki Allah ve peygamber aşkıyla yüreklerimiz öylesine genişlemiştir ki, onu seven herkes kalbimizde yerini bulur. Bu yüzden dünyadaki tüm Müslümanlara karşı derin bir muhabbet besler. Tüm ezilenlere karşı merhamet duyarız. Asya’dan Afrika’ya, Kafkaslardan Balkanlara, Hint Okyanusundan Batı Sahra’ya kadar nerede Müslüman varsa gönlümüz ve aklımız oradadır. Bosnalı, Azerbaycanlı, Afganistanlı kardeşimizin sevinciyle sevinir, kederiyle kederleniriz. Sudanlı, Yemenli yetimin acısı bizim acımızdır. Filistinli çocuğun gözyaşı, Afrikalı annenin feryadı bizi yaralar. Biz Müslümanları bir bedenin azaları olarak görür, bir binanın tuğlaları olarak biliriz. Dünyadaki tüm mazlumlarla aramızda hiçbir bıçağın kesemeyeceği, hiçbir ateşin yakamayacağı, hiçbir tuzağın yıkamayacağı bir bağ vardır. Somali’den Libya’ya, Pakistan’dan Ukrayna’ya kadar nerede kanayan yara varsa durdurmak için çalışıyor, gayret gösteriyoruz. Hangi inanca mensup olursa olsun mazluma sahip çıkmayı, zalimin karşısında dimdik durmayı kendimize görev telakki ediyoruz.
“21. YÜZYIL BUHRAN ÇAĞINA DÖNÜŞÜYOR”
Merhametini yitirmiş çağda, Diyanet, TİKA, AFAD, sivil toplum kuruluşlarımızla mazlum halkların imdadına biz koşuyoruz. Bugün Türkiye denilince akla ekonomisi, savunması, askeri imkan ve kabiliyetleri yanında, vicdan, merhamet, ilkeli duruşuyla öne çıkan bir ülke geliyor. Al bayrağın dalgalandırdığı her yerde vatandaşlarımızın yanı sıra orada yaşayanlar için güveni ve adaleti temsil ediyor. Yüz milyonlarca mazlum ve masumun umudu haline gelmenin ağır sorumluluğunu yüreğimizde hissediyoruz. Rabbime bizleri böyle bir inancın, medeniyetin alicenaplığıyla maruf asil milletin mensupları kıldığı bu ülkeye hizmetkâr olma şerefi bahşettiği için sonsuz hamd ediyorum. Hemen her gün insanlık olarak yeni bir krizi, yeni bir gerilime uyanıyoruz. Salgının yıkıcı etkilerini atlatamadan patlak veren kanlı savaşın acı sonuçlarını tecrübe ediyoruz. 21. asır tam anlamıyla buhranlar çağına dönüşmektedir. Batı’da İslam ve yabancı düşmanlığı, nefret suçları, sosyal ve siyasi çalkantılar, masum çağı hedef alan kanlı eylemler yeni çağın alameti farikaları haline gelmiştir.
“YUNANİSTAN’A KARŞI GEREĞİNİ YAPACAĞIZ”
Yunan feribotlarından o masum ve zavallı insanları nasıl Ege ve Akdeniz’e gömdüklerini izliyoruz. Dünyanın sesi çıkıyor mu? Hayır. Bizim firkateynlerimiz koşuyor ve onları denizden kurtarıyor. Çünkü biz Müslümanız. Müslümanlığımızın gereğini yerine getiriyoruz. Şimdi çıkmış Yunanistan’ın Başbakanı Amerika’dan yardım istiyor. Türkiye’ye karşı yardım istiyor. Ne yaparsan biz gereği neyse her zaman yapacağız ve yapmaya hazırız.
“SAPKIN AKIMLAR GÜNDEN GÜNE YAYILIYOR”
Yıllardır insanlığa kurtuluş reçetesi olarak sunulan materyalist reçetelerin çare olmadığı, ekonomik, siyasi, ahlaki olarak felakete sürüklediği gün geçtikçe daha da anlaşılıyor. Sapkın akımlar küresel güçlerin teşviki ile günden güne yayılıyor. Aile müessesesinin tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar büyük saldırı altında olduğunu görüyoruz. Aile yapımıza karşı bu akşam bu kutlu akşamdan, burada ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum; milletleri millet yapan güçlü ailelerdir. İşte bu güçlü aile yapımızı korumak suretiyle Allah’ın izniyle aile yapımızı sarsmak isteyenlere en güzel cevabı bu mubarek gecede veriyoruz.”