Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk ekranlarında gazeteciler Ahmet Hakan, Hande Fırat, Abdülkadir Selvi ve Zafer Şahin’in sorularını …
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk ekranlarında gazeteciler Ahmet Hakan, Hande Fırat, Abdülkadir Selvi ve Zafer Şahin’in sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı, Yunanistan’ın Adalar’ı ABD zırhlısı araçlarla silahlandırması hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
“ABD’NİN YAPTIĞI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL”
ABD’nin hareketinin kabul edilemez olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ABD’nin her şeyden önce NATO’da beraber olduğumuz üyeler arasında adil davranmıyor. Yunanistan NATO’da beraber olduğumuz bir ülke. Ama Türkiye de beraber olduğunuz bir ülke. Biz NATO’da ilk 5 içerisindeyiz. Hem yaptığımız ödemelerle, kara kuvvetiyle NATO’da önemli bir ülkeyiz. ABD’nin Sisam’a Midilli’ye bu kadar araç göndermesi kabul edilebilir değil” dedi.
“ADALARI’I SİLAHSIZLANDIRMALARI ŞART”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün bunlar İHA’larla tespit edildi. Tespit etmekle kalmadık, Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor. ABD’ye diyoruz, Türkiye gibi bir müttefik bulamazsın. Gerek ABD’ye gerek Yunanistan’a uyarımızı yaptık. ABD’de 17 Eylül’de son mektubumuzu gönderdik. Yunanistan bu meseleyi yok sayıyor, görüşmekten kaçıyor. Biz burada uluslararası yargı yolunu kapadıklarını görüyoruz. Uluslararası yargıdan yanaysan, neden görüşmekten kaçıyorsun? Lozan’a göre buralar özel bir statüye tabi. Yunanistan’da toplam 9 ABD üssü mevcut. Bizim ABD’den beklentimiz Yunanistan’ı yanlış hesaplara sokmaması ve uluslararası kamuoyunu manipüle etmemesi. ABD maalesef Lozan’ı dinlemiyor. Yunanistan’ın, Ege’deki adaları silahsızlandırması şart.
“ŞEHİT POLİSİMİZE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM”
Öncelikle şehit polisimiz Sedat Gezer’e Allah’tan rahmet diliyorum. Gerek ailesine, gerek milletimize başsağlığı temennisinde bulunuyorum. Şehidimiz başta olmak üzere diğer polislerimiz ve bekçilerimiz orada kahramanca bir mücadele verdiler. Oradaki kendini yere atışı, oradan silahı kullanarak ikisini de öldürmeleri, etkisiz hale getirmeleri, hakikaten kahramanlıklarını ve aldıkları eğitimin başarılı olması çok önemliydi.
“CHP, HALA TERÖRİSTİN ARKASINDA”
“KIBRIS TÜRK HALKININ GÜVENLİĞİ İÇİN GEREKEN YAPILACAK”
Ada’da bir de silahlanma yarışına sokacaktır. Biz de tabi ki Kuzey Kıbrıs’ta ne gerekiyorsa adımları attık, atmaya devam edeceğiz. Bizim orada 40 bine yakın askerimiz var. Bunun dışında silah, mühimmat, araç gereç bu konularda adımlarımızı atıyoruz. Bu son adımı da cevapsız kalmayacağını, Kıbrıs Türk halkının güvenliği için ne gerekiyorsa yapılacak. ABD ambargoyu kaldırsa da kaldırmasa da, “Türkiye sen ne yaparsan yap” diyor. Lozan’a baktığımız zaman bir defa buralar silahtan ari olan adalardır. Bu adalara ABD maalesef, ne Lozan’ı ne Paris’i dinliyor. Bunları dinlemeden bu adımları attı, atıyor.
“RUSYA-UKRAYNA ARABULUCUĞUNDA HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÜSTÜNDEYİZ”
Görüştüğüm devlet başkanları, başbakanları olsun hepsi de istisnasız şu ifadeyi kullandı: Biz Rusya-Ukrayna arasındaki arabuluculuğunuz her türlü takdirin üstündedir. Bir taraftan tahıl koridorunun çalışması, gübre olayı diğer taraftan ve 200 esirin takası. Ukrayna lehine olan 5 tane var. Rusya’nın önem verdiği Medvedçuk var. Hanımı televizyondan ‘Erdoğan ne olur kocamı kurtar’ diye çağrıda bulunmuştu. Yaptığım görüşmelerde, Sayın Putin bunu hatırlattı. Biz de Sayın Zelenski ile görüşerek esirlerin takasları hamd olsun gerçekleşti. Barış için umutsuz değilim. Böyle hemen netice alırız demek de hayal olur. 4 şehirde yapılan referandum olayı sıkıntıyı getiriyor. Keşke böyle bir referanduma gidilmeseydi de bütün bunları diplomasi yoluyla çözebilseydik, çözebilseydiler. 2014’te de benzer bir durum Kırım’da olmuştu. Biz o zaman başarılı olamamıştık.
“ZELENSKİ REFERANDUM BÖLGELERİ İÇİN DESTEK İSTİYOR”
Sayın Putin’e “Kırım’da bizim yoldaşlarımız var, attığınız adım doğru değil” demiştik fakat başarılı olamamıştık. Sayın Zelenski de 4 bölgedeki referandumla ilgili desteğimizi istiyor. Arkadaşlarım bağlantı kuracak ve yarın Putin’le bu konuları etraflıca ele almak istiyorum. Şu ana kadar bizim daha çok Ukrayna tarafından gelen tahıl vardı. Bu tahılda da 5 milyon tonu aşmış vaziyetteyiz. Ama gübre olayında daha çok Rusya tarafı önem arz ediyor. Onlarla da bu konuları görüşüp çözebilirsek, tarımda gübreye ihtiyacı olan ülkeleri doyurmuş oluruz. Gübreyle beraber oralara da bereket getirmiş oluruz.
Biz şu anda özellikle bu tahılı az gelişmiş fakir ülkelere nasıl aktarırız, bunun gayreti içinde olduk. Ne yazık ki %80’i zengin ülkelere gitti. Bu da ciddi manada sayın Putin’i rahatsız etti. Son görüşmelerimizde de bunlar gündeme geldi. Bundan sonraki süreçte hedefimiz, fakir olan ülkelere bunu göndermekte başarılı olalım. Burada 2 şey önem arz ediyor; tahıl ve gübre. Henüz biz Rusya’dan bunu çekmiş değiliz. Tahıl ve gübrede Rusya kanadı devreye girecektir.
Ayrıntılar geliyor…