İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işbaşı yaptırılan personelden; 455’inin PKK/KCK, 80’inin DHKP-C, 20’sinin MLKP, 2’sinin …
İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işbaşı yaptırılan personelden; 455’inin PKK/KCK, 80’inin DHKP-C, 20’sinin MLKP, 2’sinin MKP, ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı olduğu iddialarına özel teftiş başlatmasıyla ilgili İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan tepki geldi.
İMAMOĞLU ÇOK SERT TEPKİ GÖSTERDİ
İmamoğlu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Hak yemem hakkımı da yedirmem’ dedim. Bugün de diyorum ki; ‘İstanbul’a hizmet eden 86 bin yol arkadaşımın yanındayım, ezdirmem.’ Suçu olanla sonuna kadar birlikte mücadele edelim. Ama şu bilinsin ki; İBB ailesine saldıranlar karşısında beklenmedik bir birliktelik ve güç görecek.” ifadelerini kullandı.
“TERÖR BAĞLANTILI KİŞİLERİN İŞ BULMASI BAKANLIĞIN SORUMLULUĞUNDADIR”
Bakanlığın bu adımına, İBB cephesi de sessiz kalmadı. İBB tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, terör örgütü bağlantılı kişilerin iş bulmasında sorumluluğun İçişleri Bakanlığı’na ait olduğu belirtildi. İBB’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Terör bağlantılı” kişiler ortada gezip, kamu kurumlarında iş buluyorsa bu sorun İBB’nin değil, güvenlikten sorumlu İçişleri Bakanlığı’nındır. Devletin en önemli bakanlıkları, siyasi polemik yerine, elindeki bilgi ve belgeleri devletimizin kurumu İBB ile paylaşmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sosyal medyadan idare edilemez. İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili 16 Aralık 2021 tarihli resmî yazımıza bilgi vermediği gibi bugün sosyal medyadan yaptığı açıklamayla 86 bin İBB çalışanımızı zan altında bırakmıştır. 31 Mart seçimleri öncesi ve sonrasında başlayan ve hala devam eden hukuksuz ve devlet ciddiyeti ile örtüşmeyen bu hamleleri kamuoyu takdirine sunarız. Elbet Türkiye Cumhuriyeti hak ettiği şekilde idare edilecektir çünkü bu kudret milletimizde fazlasıyla mevcuttur. İBB ve 86 bin çalışanı sonuna kadar hukuk önünde haklarını arayacaktır.”
SOYLU’DAN İLK AÇIKLAMA
Bugün basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuya ilişkin açıklamalar yaptı. Özel teftişin gerekçelerini tek tek sıralayan Soylu, “Dağdaki teröristlerle mücadele ediyoruz. Şehirlerdekini de inceleyeceğiz. Bununla mücadele etmeyecek miyiz? Çok yüksek korunaklı Sabancı Center’a nasıl girmişler? Muhammed Faitih Safitürk nasıl katledildi? Cihan Güven Cizre’de katledildi. PKK ve KCK’nın YPS olarak nitelendirdiği HDP’nin de gençlik kolları mensubu olarak nitelendirdiği ve talimatla siyaset içerisinde meşru bir kılıf aracılığıyla sağlanan bir kaplama ile birlikte bu katliamı gerçekleştirdiler.
“BİZE NE İŞ YAPIYORSUNUZ DİYE SORMAZLAR MI?”
Şimdi biz kendimizle, devletle, devletle çalışanlarla ilgili bir terör irtibatı bulduğumuz zaman kendimizi suçlu mu hissediyoruz. Tam tersi burayı temizlemek, yarın başımıza gelebilecek bir felaketi engellemek için, terörle devletin irtibatı olamayacağını ortaya koymak için bunu yapıyoruz. Yarın bir gün yapılacak bir eylem bu kişiler üzerinden gerçekleştirilirse bize kalkıp siz ne iş yapıyorsunuz diye sormazlar mı?
“İHBARLAR GELDİ”
Terörle bağlantılı kişilerin çalıştığına dair ihbarlar geldi. Bir dernek üzerinden bazı isimlerin buraya girdiğini tespit ettik. Bizim kimsenin belediyesiyle işimiz yok. Bizim terörle mücadeleyle işimiz var ve bunu yapmak, Türkiye’yi alarmda tutmak zorundayız. Bazen yabancı bazen kendi uyruğumuzdan insanlarla hangi terör belalarıyla karşılaştığımızı biliyoruz. Sizin herhangi bir güvenlik soruşturması, araştırması yapmadan aldığınız isimler bunlar.
“BİZ ARAŞTIRMAKLA MÜKELLEFİZ”
‘Niye tutuklamıyorsunuz?’ diyorlar. Biz araştırmak soruşturmakla mükellefiz. O da bağımsız yargının işidir. İBB’ye gassal olarak alınan bazı isimlerin iddianamelerde yer alan bazı bilgi ve belgeler neticesinde tutuklandığı da ortaya çıktı. Bu da daha yeni.
“ÇOCUKLARIMIZIN BAŞINA BİR ŞEY GELİRSE BUNU MİLLETİMİZE NASIL İZAH EDERİZ?”
Kendini muhafaza etmek için ‘Beni sıkıştırıyorlar’ demenize gerek yok. Bir incelemeden rahatsız olmaya gerek yok. Devlette böyle biri çıkınca biz rahatsız oluyor muyuz? Biz devlet ve milleti korumak zorundayız. Siz bir işe alım protokolü belirlemeden bunu yapamazsınız. TSK’den ihraç edilmiş birini kendi şirketinize alır mısınız? Bu kurumun içerisinde PKK ile iltisaklı birilerini alırsanız bu normal mi? Ve bu araştırmaları da orada işçi olarak işe aldığınız kişilere baktırmamanız lazım. Kamu görevlisinden bu bilgileri almanız gerekiyor. kamuya adam alıyorsunuz arkadaşlar. İSKİ’de suyun başına adam alıyorsunuz. Oradaki kontrolü yapacak birini alıyorsunuz. İGDAŞ, doğalgaz, çocuklarımızın geldiği parklarla ilgili yerlere adam alıyorsunuz. Bunların hepsi güvenlik, sağlık ve birçok açıdan önemlidir ve bunları biz devlet olarak takip etmek zorundayız. Yarın bu çocukların başına bir şey gelirse, İGDAŞ üzerinden bir felaket olursa biz milletimize bunu nasıl izah ederiz?”