PlumeMag’in kurucusu Bihter Ayyıldız’ın “Yerel kalkınırsa değer katlanır” sloganıyla 2022 yılında hayata geçirdiği Green Up Meetings konferans serisinin beşinci edisyonu, “Sokak KadınlarıN” temasıyla önceki gün Saint Benoît Lisesi Silüet Salonu’nda gerçekleşti.
PlumeMag’in kurucusu Bihter Ayyıldız’ın “Yerel kalkınırsa değer katlanır” sloganıyla 2022 yılında hayata geçirdiği Green Up Meetings konferans serisinin beşinci edisyonu, “Sokak KadınlarıN” temasıyla önceki gün Saint Benoît Lisesi Silüet Salonu’nda gerçekleşti.
PlumeMag ve Local Makers paydaşlığında ve Katalist içerik danışmanlığında düzenlenen konferansta, her biri farklı alanlarda yaşam, sokak, fiziksel ve manevi ifade ve iş hakkı için mücadele veren kadınlara söz verildi. Etkinlikte kadınların bir arada olduklarında ne kadar güçlü oldukları vurgulanırken birlikte olmanın gücü hissedildi.
Türkiye’nin sürdürülebilirlik odaklı öncü platformu ve topluluğu PlumeMag’in kurucusu Bihter Ayyıldız’ın hayata geçirdiği Green Up Meetings konferans serisi, geleceğe duyarlı kişi, kurum ve kuruluşları bir araya getirmeyi ve bir araya getirmeyi amaçlıyor. Green Up Meetings’in beşinci edisyonu, önceki gün, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında, “Sokak KadınlarıN” temasıyla gerçekleşti.
PlumeMag ve Local Makers paydaşlığında, Katalist içerik danışmanlığında, Mey Diageo, Sephora Türkiye ve Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı desteğiyle hayata geçen konferansta, Şükran Moral, Zeynep Atakan, Ayça Kaya, Hande Şekerciler, Ebru Koralı, Aslıhan Begüm Gökçınar, Bedia Büyükgebiz, Jülide Erdoğan, İpek Özbey, Harun Demircioğlu, Senem Toluay Ilgaz ve Talya Aydın gibi çok değerli isimler yer aldı.
Açılış konuşmasına bir dans gösterisi ile başlayan Bihter Ayyıldız, mezun olduktan sonra çalıştığı ilk şirkette, dans hobisi nedeniyle erkek bir yöneticinin ayrımcılığına maruz kaldığını anlattı. “İlk iş yerimden, senden bir şey olmaz, en iyisi dansöz ol’’ sözleriyle kovuldum” dedi. “Kadınların keyif aldıkları her şeyi, nefes aldıkları alanları onlara karşı bir silah gibi kullanan erkeklerin düşünce yapıları değişmedikçe, ne özel yaşamda ne de toplumda ilerleme kaydedilebilir” ifadelerini kullandı. Ayyıldız, yerel kalkınmada gerçek değişime ancak kamusal alanda toplumsal cinsiyet eşitliği gözetilerek ulaşılabileceğini vurguladı.
Green Up Meetings No5’in “ötekiSİZ” başlıklı ilk oturumunda Olduğun Gibisin hareketinin kurucusu
Aslıhan Begüm Gökçınar ve Sivil Toplum Konuşuyor kurucusu Harun Demircioğlu yer aldı. Alopesi hastalığı sonrasında kurduğu platform hakkında bilgi veren Gökçınar, toplumda kadınların karşılaştığı zorlukların “öteki kadın”lar için daha da derinleştiğinin altını çizdi. Demircioğlu ise ötekileştirme süreçlerinde toplumun her kesiminin sorumluluğuna dikkat çekti.
“Yeni Medyanın Öncü Kadın Sanatçıları” başlıklı oturumda yer alan Hande Şekerciler, Beyza Dilmen Topdal ve Doğa Ünyaylar, yeni medyanın kadınların sesini daha geniş kitlelere ulaştırma potansiyelinden bahsetti.
“Hayata Sarıl Lokantası” kurucusu Ayşe Tükrükçü, “Katalist” in kurucu ortağı Jülide Erdoğan ile “Hayat Sarılmazsa Sen Ona Sarıl” başlıklı oturumda hayat kadınlığından girişimciliğe uzanan, vicdanının şekillendirdiği yolda, yaşadıklarını ve hedeflediği projeleri anlattı.
Sokakta kaldığı günleri, evsizlere çorba dağıtarak başladığı ve sonrasında Hayata Sarıl Lokantası’na dönüştürdüğü girişimini izleyicilerle paylaştı. Hayatın her alanında karşısına çeşitli zorluklar çıkarılan kadınların direniş stratejilerinden bahseden Ayşe Tükrükçü, “Direncimizi artıran en büyük güç, umudu ve neşeyi hayatımızda tutmaktır” dedi.
“Erkek Egemen Sektörde Kadın Olmak” konulu oturumda gazeteci İpek Özbey’in konukları Zeyno Film kurucusu Zeynep Atakan ve ITO Restoranlar Komitesi Başkanı Ebru Koralı oldu. Zeynep Atakan, sinema endüstrisinde kadın olmanın zorluklarından, geçmişten bugüne yaşanan gelişmelerden bahsetti. 40 yıl öncesine göre sektördeki eşitsizliklerin giderilmesinde ilerleme olduğunu ancak hala ücret eşitsizliğinde, kadın karakterlere yazılan rollerde gidilecek çok yolun olduğunu aktaran Atakan, “Kadın gücünden genel bir korku var ve bu ne zaman geçer bilmiyorum” dedi.
Kadınların erkek egemen sektörlerdeki başarılarının, aynı zamanda toplumsal ilerlemenin de göstergesi olduğunu vurgulayan Ebru Koralı, bu sektörlerde kadın sayısının artmasıyla mobbingin, küfürün de azaldığını belirtti. Kadınların üretme çabasından, iyi gıdayı kullanma isteğinden de bahseden Ebru Koralı kadın girişimcilere yönelik desteklerin yetersizliğini de vurgulayarak “Bizde girişimciye destek yok; güce destek var” dedi.
“Sivil Siyaset ve Kadın” oturumunda Avukat Bedia Büyükgebiz, politikada kadınların karşılaştığı sorunları aktarırken bu yıl belediye başkan adaylarının sadece %12’sinin kadın olduğu bilgisini paylaştı. Kadınların siyasette daha fazla yer almaları ile ülkede eğitim, sağlık ve adalet sisteminde büyük ilerleme olacağına inandığını belirtti.
Konferansın bir diğer konuğu ise performans sanatçısı Şükran Moral oldu. Sanatın, toplumsal normlara meydan okuma ve sınırları zorlamanın en güçlü araçlarından biri olduğunu söyleyen Şükran Moral, sözlerine şöyle devam etti: “Dünya hiçbir zaman iyi bir yer olmadı ama biz savaşmaktan vazgeçmeyeceğiz. Sanatın iyileştireceğine inanmıyorum ama sanat dünyayı değiştirir.”
“Kapsayıcı Güzelliğin DNA’sı” konulu oturumda ise Sephora CMO’su Ayça Kaya yer aldı. Güzellik kavramının herkes için farklı anlamlar ifade ettiğini vurgulayan Ayça Kaya, “Güzellik, çeşitlilikte yatar ve herkes kendi benzersizliğiyle güzeldir. Güzellik değişken, güzellik çeşitli, güzellik çok kapsayıcı ve güzellik kendinin çeşitli halleridir” dedi.
Samsun Bahçeşehir Lisesi’nden gelen, Cosmos Kulübü üyesi iki lise öğrencisi Duru Özmeral ve Zeynep Naz Terzi, Samsun’dan Antarktika’ya uzanan bilim serüvenlerini ve ödüllü projelerini anlattı.
Etkinlikte, panellerin yanı sıra 4 farklı atölye hayata geçirildi.
‘Sosyal Medyada Kadın Temsili ve Toplumsal Cinsiyet Atölyesi’
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Türkiye Avrupa Vakfı (TAV) tarafından yürütülen “Sahte Haber ve Nefret Söylemine Karşı Erken Uyarı Sistemi Projesi” (SAHNE) kapsamında Gökçesu Özgül kolaylaştırıcılığında “Sosyal Medyada Kadın Temsili ve Toplumsal Cinsiyet Atölyesi” düzenlendi.
Atölyede toplumsal cinsiyetin temel kavramları, toplumsal cinsiyet rollerinin hayatımızı nasıl etkilediği, cinsiyetçilik ve ayrımcılığın gündelik yaşamda görünüş biçimleri üzerinde konuşuldu. Yazılı ve görsel medyada cinsiyetçi dil kullanımına, ayrımcı kalıplara ve nefret söylemine ilişkin örnekler aracılığıyla toplumsal cinsiyet eşitliği ile dil kullanımı arasındaki ilişki konusunda bilgi verildi.
Sephora Stands Classes for Confidence Öz Güven Sınıfı
Sephora eğitim ekibi ve kıdemli makyaj sanatçılarının katılımı ile gerçekleşen Öz Güven Sınıfı Makyaj Atölyesi’nde, makyaj teknikleri, mekan ve durumlara göre makyaj tüyolarının yanı sıra öz güven kavramının üzerine sohbet edilen keyifli anlar yaşandı.
Kintsugi Atölyesi : ‘Kırıldığımız yerlerden birleşiyoruz.’
Bir Japon sanatı olan ve kırılan nesneyi eskisinden daha güzel, daha değerli hale getirme amacı taşıyan Kintsugi, eşyadaki kırıklara odaklanmak yerine eşyanın tümündeki güzellikleri görmeyi hedefliyor. Etkinlikte gerçekleştirilecek Kintsugi atölyesinde, kusurlardaki mükemmellik ortaya çıkarılarak kırılan objelere yeniden hayat verildi.
ACT İstanbul ile Atık İpleri İleri Dönüştürme Atölyesi: “Bağlanarak Güçleniyor ve İlerliyoruz.’’
Atık ve artık malzemeleri yeniden değerlendiren ve onlara farklı bir formda hayat veren ACT İstanbul’un gerçekleştirdiği atölyede atık ipler katılımcıların elinden ileri dönüşümün ikonik örneği olan anahtarlıklara dönüştü.
Ayrıca, kadın girişimcilerin bir araya geldiği, deprem bölgelerinden üreticilerin de yer aldığı Local Makers Market de gün boyunca faaliyetteydi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı