İBB Başkanı İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis istemi ve siyasi yasak talebiyle yargılandığı Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın yeni duruşması bugün görülecek. İmamoğlu’nun avukatının reddi hakim talebi önceki hafta Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilirken, bugün yapılacak duruşmada mahkemenin karar vermesi bekleniyor. Öte yandan CHP, İmamoğlu’na destek için tüm avukatlara adliyeye gelmeleri çağrısında bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan davanın yeni duruşması bugün görülecek. Duruşma, İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde gerçekleştirilecek.
SAVCI SİYASİ YASAK TALEP ETMİŞTİ
Bir önceki duruşmada savcı, İmamoğlu’na dört yıl bir aya kadar hapis cezası verilmesini ve Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘siyasi yasak’ içeren 53. maddesinin de uygulanmasını istemişti.
REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat ise yine bir önceki duruşmada, hâkimin ihsas-ı reyde bulunduğunu (tarafını belli ettiği) ileri sürerek, reddi hâkim talebinde bulunmuştu. Hâkim ise bu talebi reddetmişti. Duruşma, avukat Polat’ın reddi hâkim talebinin üst mahkemeye gönderilmesi için 14 Aralık’a ertelenmişti. Üst mahkeme olan Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi de önceki hafta, İmamoğlu’nun avukatının yaptığı reddi hâkim talebinin reddine karar verdi.
CHP’DEN İMAMOĞLU’NA DESTEK İÇİN TÜM AVUKATLARA ÇAĞRI
Bugün yapılacak duruşmada ise mahkemenin karar vermesi bekleniyor. CHP İstanbul Hukuk Komisyonu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, İmamoğlu’na destek olmak için tüm avukatlara adliyeye gelmeleri için çağrıda bulundu.
CHP İstanbul Hukuk Komisyonu’nun çağrısı şöyle; “İstanbul’u birlikte kazandığımız ve adalet arayan tüm avukatlara çağrımızdır: 14 Aralık Çarşamba saat 10.45’te cübbelerimizle Anadolu Adliyesi’ndeyiz. Halkın iradesini gasp ederek İstanbul’u yargılayanlara karşı Ekrem İmamoğlu’nun yanındayız!”
DAVA NEDEN VE NASIL AÇILDI?
İmamoğlu, 30 Ekim 2019’da Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde bir konuşma yaptı. İBB Başkanı konuşmasında ‘seçim döneminde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız şekilde kullanıldığını, kampanya süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran bir dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarda bulunduklarını’ söyledi. İmamoğlu, ‘iktidarın İstanbul’da seçimi, YSK kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini’ savundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise 4 Kasım 2019’da İmamoğlu’nu kastederek “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil” açıklamasını yaptı. İmamoğlu aynı gün İstanbul’da gazetecilere yaptığı açıklama sırasında Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine, “31 Mart’ta seçimi iptal edenler, ve dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” ifadelerini kullandı. Bu açıklamayla ilgili olarak, YSK’nın yazılı suç duyurusunda bulunması ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Savcılığın hazırladığı iddianame, 28 Mayıs 2021’de Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesin tarafından kabul edildi ve İmamoğlu için hapis cezası talep edilen dava süreci başladı.
İDDİANAMEDE NELER VAR?
İddianamede, İmamoğlu’nun 4 Kasım 2019’da gazetecilere yaptığı açıklamada, YSK üyelerine hakaret içeren ifadeler kullandığı öne sürülüyor. İmamoğlu’nun, “açıklama sırasında kullandığı söylemle YSK üyelerine alenen hakaret ettiğinin anlaşıldığı” belirtilen iddianamede, “bu sözün, kurul üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu” ifade edildi. “İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs 2019’da YSK tarafından iptal edildiği nazara alındığında, söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı” belirtildi. İddianamede yer alan yazılı savunmasında İmamoğlu ise söz konusu açıklamasında YSK üyelerine yönelik bir ifadesi olmadığını, bu söylemin kimse tarafından da Kurul üyelerine yönelik algılanmadığını ifade etti. İmamoğlu’nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik, “zincirleme şekilde kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret” suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden dört yıl bir aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
DURUŞMALARDA NELER YAŞANDI?
Savcılık 20 Nisan 2022 tarihindeki duruşmada esas hakkındaki mütaalasını açıkladı ve hapis cezası talep etti. Davanın bugünkünden önceki son duruşması 11 Kasım’da görüldü. İmamoğlu’nun avukatları 11 Kasım’daki duruşmada reddi hâkim talebinde bulundu. Ancak hâkim, mahkemeyi uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek talebi reddetti.
Savcı, Nisan ayındaki mütalaasını yineleyerek İmamoğlu’na hapis cezası verilmesini ve hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘siyasi yasak’ içeren 53. maddesinin de uygulanmasını istedi. Hâkim, duruşmayı 14 Aralık’a erteledi. İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, bugünkü duruşma öncesi yaptığı açıklamada, “Bu celsede biz, tanıklarımızın dinlenilmesi ve diğer usulü işlemlerin tamamlanması, delillerin toplanması konusunda ısrarcı olacağız. Buradan beklentimiz açıkçası bir beraat kararıdır” dedi. Polat, “Hukuka uyulacaksa, usule, yasalara uyulacaksa mahkemenin yarın [bugün] bir karar vermemesi gerek” diye konuştu.
İMAMOĞLU DAVAYI NASIL DEĞERLENDİRİYOR?
İmamoğlu bugüne kadar yaptığı farklı açıklamalarda “hukuksuz” olarak gördüğünü belirttiği davaya tepki gösterdi. “Ahmak” ifadesini kullanırken YSK üyelerini değil, kendisi için bu kelimeyi sarf eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdiğini söyledi. İmamoğlu bir açıklamasında, “?Hücremde bu konuyla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı, hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Şaka gibi. Trajikomik bir durum…Her ne olursa olacak ama ben her şeye rağmen bu ülkenin o yüce yargısına güvenmek istiyorum” dedi.