Eşi Fikret Kutulu’dan şiddet gören Damla Kutulu, korkuya kapılarak eşinin başına piknik tüpüyle vurup, daha sonra 14 yerinden bıçaklayarak …
Eşi Fikret Kutulu’dan şiddet gören Damla Kutulu, korkuya kapılarak eşinin başına piknik tüpüyle vurup, daha sonra 14 yerinden bıçaklayarak öldürmüştü. Olay sonrasında nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Damla Kutulu beraat etmiş, sonrasında ise Yargıtay kararı bozmuştu.
“BENİ ÖLDÜRECEĞİNDEN KORKTUM”
Yargıtay’ın bozma ilamı neticesinde Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Damla Kutulu’nun yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya tutuksuz sanık Damla Kutulu ve avukatı katıldı. Duruşmada söz alan Damla Kutulu, “Ben kızlarımın hayatını düşünüyorum. Bana sahip çıkacak hiç kimsem yoktu. Ailem evliliğim sırasında şiddet gördüğüm halde beni kocamın evine geri gönderdi. Beraatimi talep ediyorum. Amacım kesinlikle kendisini öldürmek değildi. Eşimin beni öldüreceğinden korktum.
İYİ HAL İNDİRİMİNDEN 15 YIL CEZA VERİLDİ
Olay günü feci bir şekilde dövdü, beni öldüreceğini söyledi. Kendi ve çocuklarımın hayatından endişe duyuyordum” dedi. Mahkeme heyeti, Damla Kutulu’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Tahrik ve iyi hal indirimi de uygulayan heyet, sanık Damla Kutulu’ya 15 yıl hapis cezası verilmesine hükmetti.
AVUKATI DURUMA TEPKİ GÖSTERDİ
Kendisine 15 yıl şiddet uygulayan eşini öldüren Damla Kutulu’nun, Kocaeli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanarak, 15 yıl hapis cezasına mahkum edilmesi ile ilgili avukatı Anıl Acurman, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kararı eleştiren Acurman, “13 yaşında gelin edilen 15 yıl boyunca sistematik işkence gören ve olay gecesi kendisini tanınmaz hale sokan eşine karşı kendini savunan Damla Kutulu, bozulan beraat kararı sonrasında 15 yıla mahkum edildi. Onun hikayesi bu. Başka kimsesi olmayan çocuklarının, her şeyi oldu Damla. 2015 yılındaki olaydan bugüne onların eğitimlerini aksatmadan huzurla yaşamaları için kantinlerde, fabrikalarda çalıştı. Didinmeye de devam ediyordu Damla korkusuzca.
“KİMSE DAMLAYA SAHİP ÇIKMADI”
Tek derdi iki kızının ekmeğini kazanmak olduğu için şov peşinde olmadı. Bundandır ki şov olmayan yerde yalnızca 2-3 yürekli kadın takip etti duruşmasını. Ne bir platform ne bir örgüt ne de bir ünlü sahip çıktı ona. 8 yıldır dertlerine ortak olduğum Damla şimdi mahkum edildi. Karardan sonra ağlarken tek sözü, ‘Şimdi çocuklarıma kim bakacak, ben kendim için yaşamıyordum ki’ oldu. Sadece bunu sayıkladı o savaşçı yürek. Mahkeme heyeti ise tek bir cümle, ‘Mahkum ettik seni Damla, yapacağımız bir şey yok’ dedi yüzüne.
“YAŞATMAK İÇİN YOLDAŞ OLMAK GEREKİYOR”
Oysa bir tek hakimin bile yapabileceği çok şey vardı. Daha öncesinde hediye ettikleri yaşamını, ‘Yanlış yapmışız’ deyip geri almak dışında yapabilecekleri birçok şey. Onlar yapmamayı seçtiler bu kez. Vicdanları karartmayı, arka sıralardaki kızlarının haykırışlarını umursamamayı. ve bir kez daha gördük ki bu ülkede kadın sadece ölünce değerli. Sorun kendinize, ‘Biz neden yaşayana değer veremiyoruz, yaşatamıyoruz?’ diye. Gösteri yetmiyor yaşatmak için, yoldaş olmak gerekiyor.”