SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Dr. Öğretim …
SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Tosun, özellikle yaz aylarında güneşte fazla bulunmanın olumsuz etkilerinden bahsederek, İnsan vücudunda aşırı sıcak ve güneşin etkisiyle özellikle kalıcı lekeler ortaya çıkabilir. Var olan hastalıkları da sıcak ve güneş tetikleyebiliyor dedi.
SCÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Tosun, sıcak hava ve güneşe aşırı derecede maruz kalındığında yaşanacak hastalıklar hakkında bilgi verdi. Tosun, özellikle yaz aylarında güneşte fazla kalmanın birçok olumsuz etkisi bulunduğunu belirterek, Hava sıcaklıklarının artış göstermesi, yaz aylarının beraberinde getirdiği hastalıkların oranını da artırdı. Miliara dediğimiz, halk arasında isilik olarak bilinen hastalık özellikle 2,5 yaş altı çocuklarda, obezite hastaları ve yaşlılarda sık görülüyor. Ter bezlerinin tıkanmasıyla isilik lezyonlarını yaz dönemlerinde çok sık görüyoruz. Yine güneşe bağlı oluşan bazı dermatolojik hastalıklar var. Rozasea dediğimiz gül hastalığı veya lupus gibi hastalıklar var ve bu hastalıkların yaz aylarında alevlenmesinde lezyonlar artıyor. Yine cilt lekeleri de güneşin etkisiyle ortaya çıkarak kalıcı olabiliyor. Güneş yanıkları, fotokontakt dermatit dediğimiz alerjik reaksiyonlar güneş gören alanlarda, yüz bölgesi, boyun veya kollar gibi bölgelerde sıkça ortaya çıkıyor. Vücudun, ayakların terlemesiyle mantar hastalıkları ortaya çıkmakta. Saydığımız bu hastalıklar yaz aylarında artan hastalıklar diye konuştu.
‘SERİN YERLERDE BULUNULMALI’
Yaz aylarında sıcak ve güneşten korunmak için koruyucu kremlerin sıklıkla kullanılması gerektiğini de söyleyen Tosun, şunları kaydetti Bu tür rahatsızlıkları bulunan hastalarımızın özellikle güneş kremi kullanmaları, kullandıkları güneş koruyucularını 2-3 saatte bir yenilemeleri, saat 10.00 ile 16.00 aralarında dışarıya mümkün olduğunca çıkmamalarını, ince ve açık renkli kıyafet giyinmelerini, ayrıca serin yerlerde bulunmalarını öneriyoruz. Hastalığı yaşayanlarımıza ise çeşitli tedaviler uyguluyoruz. Tropikal kremler uyguluyoruz. Özellikle hastalığın alevlendiği dönemlerde hastayı bilinçlendirip, tedavilerini de ona göre düzenliyoruz ve kontrollerimizi buna göre sağlıyoruz. Deri vücudumuzun en büyük organı ve aynı zamanda en çok dış ortamdan etkilenen organımız. Bu nedenle güneşten en çok etkilenen organ ve lezyonlarda yaz döneminde daha çok artış gösteriyor. Ter kaybı ve vücudun genel sağlığı için özellikle yaz aylarında bolca su içilmeli.(DHA)