İzmir’de minibüsle taşımacılık yaparak geçimini sağlayan Hüseyin Çakatay, geçen yıl ağustos ayında internetten yaptığı araştırmalar sonunda …
İzmir’de minibüsle taşımacılık yaparak geçimini sağlayan Hüseyin Çakatay, geçen yıl ağustos ayında internetten yaptığı araştırmalar sonunda beğendiği 2010 model otomobili Antalya’ya gidip G.K. isimli kadından 190 bin TL karşılığında satın aldı. Yaklaşık 2 ay önce, Yamanlar Polis Merkezi’nden telefonla aranan Çakatay’a, “İstanbul’da kazalı ve ipotekli otomobillerin şasi numaralarını değiştirip, satan ve bu yolla halkı dolandırıp mağdur eden bir çeteye operasyon yapıldı. Sizin satın aldığınız otomobilin de şasi numarasının değiştirilmiş olma ihtimali yüksek” denildi. Çakatay, otomobilini polis merkezine götürüp, gerekli incelemeler için teslim etti. Otomobilin şasi numarasının daha önce kaza yapan aynı marka ve modeldeki başka araçla değiştirildiği ve ipotekli olduğu belirlenen Çakatay, otomobili satın aldığı G.K. ve devir işlemleri öncesinde gittikleri ekspertiz firmasının bu konuda sorumluluğu olduğunu belirtip şikayetçi oldu. Çakatay, avukatı Efe Alper aracılığıyla G.K. ile ekspertiz firması yetkilileri hakkında İzmir 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.
‘ŞU ANKİ DEĞERİ 600 BİN TL’
Çakatay, yıllarca hayalini kurup para biriktirerek aldığı otomobili nedeniyle mağdur olduğunu söyleyerek, “İstanbul’da bir çete olduğunu ve benim gibi 10-12 kişiyi daha dolandırdıklarını öğrendim. Aldığım aracın şu anki değeri 600 bin TL. Aracı almadan önce ekspertiz firmasına da götürdüm. Bu firmayı da internetten yaptığım araştırmalar sonucunda bulmuştum. Onlar da bana aracın temel olarak sağlıklı olduğuna dair rapor verince güvenip satın aldım. Otomobilimi incelenmek için polise teslim ettiğim için şu an işime bile toplu taşımayla gidip geliyorum. Başıma gelen bu olay nedeniyle ailevi problemler yaşadım, eşimle boşanma aşamasına kadar geldik. Psikolojim altüst olmuş durumda. İnşallah bana bunu yaşatanlar en ağır cezayı alırlar” dedi.
YARGI SÜRECİ BAŞLADI
Çakatay’ın avukatı Efe Alper de yaşadıkları nedeniyle müvekkilinin hem maddi hem de manevi olarak çok zor bir süreçten geçtiğini belirterek, “Halen de bu süreci yaşıyor. Onun mağduriyetinin giderileceğine dair şüphemiz yok. Yargı süreci başladı, adaletin yerini bulması için biz de elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.
