Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şubesine bağlı sağlık çalışanları, yaşanan ekonomik kriz ve elektrik, doğalgaz ile …
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şubesine bağlı sağlık çalışanları, yaşanan ekonomik kriz ve elektrik, doğalgaz ile akaryakıta gelen zamlara tepki gösterdi.
SES Eskişehir Şubesine bağlı sağlık çalışanları, Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi önünde yaptıkları eylemle elektrik ve doğalgaza gelen zamları protesto etti.
RAKAMLAR YALAN, YOKSULLUK GERÇEK
Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi Poliklinikler önünde toplanan sağlık çalışanları, ‘Rakamlar yalan, yoksulluk gerçek. Sefalete teslim olmayacağız’ pankartı ve ‘Bıçak kemikte’, ‘İnsanca yaşamak istiyoruz’, ‘Simit de yiyemiyoruz Hülya Antoinette’ yazılı döviz açtı. ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz’, ‘Sağlık ekip işidir’, ‘Herkese ek zam istiyoruz’, ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ şeklinde slogan atan sağlık çalışanları, yanlarında getirdikleri yüksek fiyatlı elektrik ve doğalgaz faturalarını göstererek zamları protesto etti.
MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR
SES Eskişehir Şubesi adına konuşan Erhan Kamış, 2021’de aralıksız devam eden zam yağmurunun 2022’nin ilk dakikalarından itibaren zam kasırgasına dönüştüğünü söyledi.
Artık dayanacak takatlerinin kalmadığını ifade eden Kamış, “Elektrikten doğalgaza, akaryakıt ürünlerinden ulaşıma, gıda ürünlerine yapılan fahiş zamlar kâbus gibi üzerimize gelmiştir. Evlerimizde doğalgazı kısmaktan, karanlıkta oturmaktan, en sağlıksın gıda ürünleri tüketmek ten yorulduk. İktidarın döviz kurunun düşmesi ile övündüğü koşullarda yapılan bu zamlar aslında krizin gerçek yüzünü gösteriyor. Demagojiyle yalanlarla artık mızrak çuvala sığmıyor. Türkiye tarihinde görülmemiş bir pahalılık biz emekçileri vuruyor” dedi.
ZAM TUFANI 2022 YILINDA DEVAM ETMEKTEDİR
Kamış, elektrikte yüzde 50-127, doğalgazda yüzde 25, vergi, resim ve harçlarda yüzde 36, halkın vergileri ile yapılan ve normal koşullarda ücretsiz olması gereken köprülerin geçiş ücretlerinde yüzde 25 oranında yapılan fiyat artışlarının, kesintisiz devam eden akaryakıt artışlarının adının zam değil zulüm olduğunu açıkladı.
Kamış, “Zamlar, emekçilerin sağlığına, yaşamına kast etmektir. Buna rağmen yıl boyunca yaşanan zam yağmuru TÜİK vasıtası ile açıklanan resmi enflasyon rakamlarına yansımamıştır. Gerçek dışı TÜİK verileriyle emekçilere yapılan maaş artışları reel kayıpların çok ötesindedir ve şimdiden anlamını yitirmiştir. Zam tufanı 2022 yılında hiçbir kesintiye uğramadan devam etmektedir. Emekçilerin giderek zorlaşan yaşamları daha da çekilmez olurken evlerimize gelen doğal gaz, elektrik faturaları, yaptığımız temel gıda maddelerinin faturaları artık karşılayamayacağımız rakamlara ulaşmıştır. Bugün neredeyse her birimizin evlerine 400-500 liradan başlayan elektrik faturaları 1000 lirayı aşan doğalgaz faturaları gelmektedir” şeklinde konuştu.
TEMEL TÜKETİM MADDELERİNDE KDV SIFIRLANMALIDIR
Bu gidişe sessiz kalmayacaklarını ve insan gibi yaşayana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini ifade eden Kamış, temel taleplerini şu şekilde sıraladı:
* Öncelikle emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin biraz nefes almasını sağlamak için fahiş zamlar geri alınmalıdır.
* Temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır.
* İlk adımda kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaşları Ocak ayından itibaren en az asgari ücrete yapılan artış oranında, yani yüzde 50,4 oranında artırılmalıdır.
* İkinci adımda mevcut ‘toplu sözleşme sistemi’ derhal değiştirilmeli, grev hakkı ile tamamlanan evrensel gerçek toplu sözleşme sistemine geçilmelidir.
* Bunun devamı olarak en geç üç ay sonra toplu sözleşme masası kurulmalıdır. Tüm tarafların ve bağımsız iktisatçıların katılımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı tespit edilmelidir.
* En düşük maaşı alan, eşi çalışmayan, iki çocuklu kamu emekçisinin geliri maaş zammı, kira yardımı, ulaştırma yardımı, yemek yardımı gibi kalemlerde yapılan artışla tarafların birlikte belirlediği dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı rakamının üzerine çıkarılmalıdır.
* Tüm kamu emekçilerinin maaşları en düşük maaşı yoksulluk sınırı üzerine taşımak üzere yapılan artış oranında artırılmalıdır.