Genel Sağlık İş Sendikası’nın ardından Sağlık Emekçileri Sendikası da (SES) 8 Şubat’ta iş bırakma eylemi yapacağını duyurdu. Emekçiler …
Genel Sağlık İş Sendikası’nın ardından Sağlık Emekçileri Sendikası da (SES) 8 Şubat’ta iş bırakma eylemi yapacağını duyurdu. Emekçiler, ücretlerinin ve çalışma koşularının iyileştirilmesi talebinde bulunuyor.
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri, yaşanan ekonomik krize tepki göstererek sağlık emekçilerinin yaşam şartlarının iyileştirilmesini talep ediyor.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi girişinde sağlık emekçilerine simit ve peynir dağıtan SES üyeleri, başta doğalgaz ve elektrik olmak üzere yapılan zamlara tepki gösterdi.
Ülkenin gerçek gündeminin hayat pahalılığı olduğunu ifade eden SES Şube Başkanı Birtürk Özkavak, sendika genel merkezinin ilan ettiği eylem takvimini 8 Şubat’a kadar devam ettireceklerini ve taleplerinin gerçekleşmemesi halinde 8 Şubat 2022 tarihinde iş bırakma ve görev etkinliği gerçekleştireceklerini söyledi.
Genel Sağlık İş Sendikası’na üye 4 bin 500’ü aşkın sağlık çalışanı da, kendilerine vadedilen sözlerin tutulması talebiyle ülke genelinde 8 Şubat’ta bir günlük iş bırakma eylemi yapacağını duyurmuştu.
‘EMEKÇİYİ DÜŞENEN YOK’
Özkavak, “Emekçilerin hayatları her geçen gün içinden çıkılmaz hale geldi. Birçok yapay gündem oluşturulma çabalarına rağmen ne zamların üstü örtülüyor ne de marketlerdeki fiyatlar düşüyor. Kış koşulları altında hayat daha çekilmez hale geliyor. Kimse emekçileri düşünmüyor” dedi.
Başta elektrik, doğalgaz gibi kullanılması zorunlu olan ihtiyaçların faturalarının gerçek anlamıyla can yakmaya başladığını belirten Özkavak, “Bütün temel gıda maddeleri pahalılıkta birbiri ile yarışıyor. Ama yaşam emekçiler için ağırlaştıkça bir avuç patron ve yöneticiler için zevk ve sefa demek oluyor. Bu gidişten hiçbir şikayeti olmayan tek bir söz etmeyen yandaş sendika yöneticileri de kendi maaşlarını artırmak ve koltuklarını korumak derdinde” diye konuştu.
‘İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET’ MÜCADELESİ
“SES olarak bu pahalılığın emekçilerin kaderi olmadığını biliyoruz. Enflasyondan krizlerden emekçilerin hiçbir sorumluluğu yoktur” diyen Özkavak,
“Ama yoksulluk işsizlik açlık onlara dayatılıyor. Bunu kabul etmiyoruz. Sendika olarak sürdürdüğümüz; ‘zamların geri alınarak insanca yaşayacak ücret’ mücadelemiz devam ediyor. Diyoruz ki bizler sağlık hizmetini üretenler olarak tüm emekçiler gibi iyi bir hayata yaşamaya mutlu olmaya herkes kadar layığız. İnsanca yaşamak istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu.
‘TEMEL TÜKETİM MADDELERİNDE KDV SIFIRLANMALI’
Bu gidişe sessiz kalmayacaklarını ve insan gibi yaşayana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini ifade eden Özkavak, temel taleplerini şu şekilde sıraladı:
* Öncelikle emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin biraz nefes almasını sağlamak için fahiş zamlar geri alınmalıdır.
* Temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır.
* İlk adımda kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaşları Ocak ayından itibaren en az asgari ücrete yapılan artış oranında, yani yüzde 50,4 oranında artırılmalıdır.
* İkinci adımda mevcut ‘toplu sözleşme sistemi’ derhal değiştirilmeli, grev hakkı ile tamamlanan evrensel gerçek toplu sözleşme sistemine geçilmelidir.
* Bunun devamı olarak en geç üç ay sonra toplu sözleşme masası kurulmalıdır. Tüm tarafların ve bağımsız iktisatçıların katılımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı tespit edilmelidir.
* En düşük maaşı alan, eşi çalışmayan, iki çocuklu kamu emekçisinin geliri maaş zammı, kira yardımı, ulaştırma yardımı, yemek yardımı gibi kalemlerde yapılan artışla tarafların birlikte belirlediği dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı rakamının üzerine çıkarılmalıdır.
* Tüm kamu emekçilerinin maaşları en düşük maaşı yoksulluk sınırı üzerine taşımak üzere yapılan artış oranında artırılmalıdır.