Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Kuvvetleri Komutanı İgor Kirillov, Rusya’nın Biyolojik Silahlar Sözleşmesi Konferansı’nda ABD’nin biyolojik programını tekrar gündeme getireceğini belirtti.
Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Kuvvetleri Komutanı İgor Kirillov yaptığı açıklamada, Rusya’nın Biyolojik ve Zehirli Silahların Geliştirilmesinin, Üretiminin, Stoklanmasının ve Kullanımının Yasaklanması ve Bunların İmhası Sözleşmesi’ne (BTWC) taraf devletlerin yakında düzenlenecek 9. Gözden Geçirme Konferansında, Pentagon’un uyguladığı biyolojik araştırma programlarının gerçek hedefleri konusunu gündeme getirmeyi planladığını söyledi.
Kirillov, “Rusya, ABD ve müttefikleri tarafından kontrol edilen biyo-laboratuvarların işleyişi ve bu devletlerin askeri departmanlarından veya bağlı kuruluşlarından fon alan sözde ‘ortak kullanım’ laboratuvarları da dahil olmak üzere, ulusal topraklar dışındaki ‘ikili kullanım programlarının’ uygulanmasının varlığına defalarca dikkat çekti” dedi.
Pentagon’un biyolojik programlarının amaçlarının açıklanmasına yönelik taleplerin şu ana kadar yanıtsız bırakıldığına vurgu yapan Kirillov, “Pentagon’un uyguladığı araştırma programlarının gerçek amaçlarına ilişkin konular çeşitli uluslararası platformlarda defalarca dile getirildi, ancak yine de yanıtsız kaldı. BTWC’ye taraf devletlerin yakında yapılacak olan 9. Gözden Geçirme Konferansı sırasında bunları tekrar gündeme getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ABD, yüzde 80 ölüm oranına sahip koronavirüs varyantı geliştirdi’
ABD’de laboratuvar hayvanlarının yüzde 80’inin ölümüne yol açan bir koronavirüs varyantının geliştirildiğine dikkat çeken Kirillov, şöyle konuştu:
Rus komutan, yeni patojenle etkileşim halinde antikorların koruyucu özelliklerinin 11 kat azaldığını, mevcut aşıların ise ona karşı etkisiz olduğunu sözlerine ekledi.
Böyle bir deneyin yapılmış olmasının ABD’de genetik mühendisliği ve sentetik biyoloji alanında Ar-Ge üzerinde devlet denetim sisteminin olmadığını gösterdiğine dikkat çeken Kirillov, “Araştırma, yüksek biyolojik risklere rağmen ulusal biyolojik güvenlik düzenleyicisinin ilgili onayı olmadan ABD devlet bütçesinin fonlarıyla yürütüldü” vurgusunu yaptı.
