24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı “operasyon” adı altında işgale başlayan Rusya, başkent Kiev dâhil birçok kenti işgal etmiş ve kuşatmıştı. Kısa süre …
24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı “operasyon” adı altında işgale başlayan Rusya, başkent Kiev dâhil birçok kenti işgal etmiş ve kuşatmıştı. Kısa süre sonra birçok bölgeden çekilmek zorunda kalan Rus güçleri, kıyı şeridinde yer alan ve Donetks, Lugansk, Zaporijya ve Herson şehirlerinde tutunabilmişti.
Tartışmaların ardından köklü idari değişikliğe giden Rus ordusunun başına daha önce Tacikistan, Çeçenistan ve Suriye’de savaşan General Sergey Surovikin getirildi. Ağır kayıp ve gerilemeleri engelleyemeyen Surovikin, Herson’u askerî anlamda boşaltarak Dinyeper Nehri’nin kuzeyinden çekilen güçlerin güney kıyısında konuşlanacağını duyurdu.
Gazetemize açıklamalarda bulunan Kırım Tatar Taburu Komutanı İsa Akayev “Rus merkez karargâhının Herson’daki güçlerle askerî kara bağlantısı kopma noktasına gelmişti. Bir tür kuşatma altındaydılar ve daha önce kullandıkları köprüler Ukrayna ordusu tarafından havaya uçurulmuştu. Silah, asker, araç sevkiyatı neredeyse imkânsız hâle gelmişti. Barajın yıkılması vesair gerekçeler öne sürerek Herson’dan kaçtılar. Bölgede konuşlu 18-20 bin asker şu an nehrin sağ yanına taşındı. Rus askerler çekilmeseydi, savaşarak olmasa da donarak ölecekti” dedi.
PUTİN’İN STRATEJİSİ İFLAS ETTİ
Kırım Tatarlarının millî lideri Mustafa Kırımoğlu “Ukrayna ordusunun yeni güzergâhı Kırım olacak. Resmî makamlarla konuştuk. Ukrayna yönetimi çok kararlı. Önümüzdeki temmuz-ağustos döneminde ata yurdumuz Kırım yeniden özgür olacak. Bu noktada dünyanın tavrı da önemli. Putin, Kırım konusunda uluslararası tavizler koparsaydı şu an çok farklı bir tablo ile karşı karşıya kalacaktık. Bu konuda net duruş devam ediyor ve bunun Rus işgalini bitirmede önemli bir payı var” dedi. Putin’in iki ay önce Herson’u Rus toprağı ilan ettiğini hatırlatan Kırımoğlu “Bütün savaş stratejileri iflas etti. Seferberlik olayı ise tam bir skandalla son buldu. Putin’in bir diğer korku aracı olarak kullandığı nükleer tehdidinde sadece şantaj unsuru olduğunu tüm dünya gördü. Ukrayna ordusu çok yönlü savaş stratejisi ile bütün işgal alanlarından Rus güçlerini temizleyecek” dedi. Rusya, hâlen Herson sınırından başlayıp Lugansk’a uzanan 1.200 kilometre uzunluğa ve yer yer 130 kilometreyi bulan derinliğe sahip sınır hattını elinde tutuyor.
“PUTİN NÜKLEER FÜZELERİ TEREDDÜT ETMEDEN ATEŞLER”
Rusya-Ukrayna savaşına dair en çarpıcı yorum Moskova merkezli Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Anar Hasanov’dan geldi. Savaşın nabzını en iyi tutan isimler arasında gösterilen Hasanov, “Savaşın seyrine etki edebilecek en önemli gelişme, Rus ordusunun Kırım’ı kaybetme tehlikesi ile ortaya çıkacak. Böyle bir gerileme durumunda Putin nükleer füzeleri tereddüt etmeden ateşler” dedi.
“KIRIM’IN AŞILMASI RUSYA’YI BÖLER VE İÇ ÇATIŞMA KAÇINILMAZ OLUR”
Hasanov, mevcut gidişat dâhilinde sonucu nükleer füzelerin belirleme ihtimalini de yüksek ihtimal olarak görüyor. Batı’nın amacını “Rusya’yı bölmek” olarak özetleyen Hasanov, Putin’in “Rusya yok olursa mevcut dünya düzeni de ayakta kalmaz” sözünü hatırlattı. Hasanov “Herson, Zaporijya, Lugansk ve Donteks dâhil Rusya toprağı olarak ilan edilen bölgelerin kaybedilmesi nükleer savaşın başlangıcı olmaz. Moskova biraz sancılı da olsa bu bölgelerden vazgeçebilir. Ancak Ukrayna ve müttefikleri Kırım’a dayanırsa bütün dünyanın geleceği değişir. Böyle bir durumda herkes kıyamet savaşına hazır olmalı. Moskova’daki dengeler açısından Kırım III. Dünya Savaşı’nın kilit noktası niteliği taşıyor. Çünkü Kırım’ın aşılması Rusya’yı böler ve iç çatışma kaçınılmaz olur. Putin bunu göze alamaz ve almayacaktır da” dedi.
Rusya’nın 17 milyon kilometrekarelik bir ülke olduğunu, savaşabilecek 25 milyon kişilik askerî potansiyelinin bulunduğuna vurgu yapan Hasanov, ABD’nin bölgeye konuşlandırdığı askerlerin ve yapılan tatbikatların önem arz etmediğini aktardı. Hasanov’a göre Rusya yönetimi kiminle savaştığının zaten farkında olduğundan dolayı bu durum yeni bir gerginlik sebebi olarak da görülmüyor. Putin’in, Münih’te yaptığı çıkışa atıf yapan Hasanov “Rusya’nın küresel aktör olmaktan çıktığı bir vasatta Yeni Dünya Düzeni de ayakta kalamaz. Bugüne değin vekâlet güçler üzerinden yürüyen mücadele kaçınılmaz olarak asli aktörler arasında bir çatışmaya döner. Bu da nükleer gücün ortaya çıkması ve sonucu tayin etmesi demektir. Asya, Avrupa hatta dünyanın geleceği burada çiziliyor. Bu kapışmadan da kimin galip çıkacağını şimdiden kestirmek zor” diye konuştu. Azerbaycan kökenli uzmanın altını çizdiği bir diğer önemli husus da hem Rusya hem de ABD liderliğindeki Batı Blokunun ana hedefi Ukrayna’yı karşısındakinin Afganistan’ı hâline getirmek.