Şahin, RTÜK ve Uluslararası Medya Enformasyon Derneği iş birliğiyle Ankara’da bir otelde düzenlenen “Görsel ve İşitsel Medyada Dezenformasyonla …
Şahin, RTÜK ve Uluslararası Medya Enformasyon Derneği iş birliğiyle Ankara’da bir otelde düzenlenen “Görsel ve İşitsel Medyada Dezenformasyonla Mücadele Çalıştayı”nın açılışında konuştu.
Yazılı basınla başlayan yalan haber olgusunun, dijitalleşmeyle ayyuka çıktığını ifade eden Şahin, medya mecralarının çeşitlenmesi ve dijitalleşmesiyle yalanın, üretilmiş haberlerin, dezenformasyonun hızla yayıldığını, yalanın yayılma hızının gerçek bilgiden katbekat fazla olduğunu dile getirdi.
“SİYASİ HIRSLARI UĞRUNA ÜLKELERİNİ ACİZ GÖSTERMEYE ÇALIŞTILAR”
Son dönemde RTÜK üzerinden yürütülen karalama kampanyaları, Rusya-Ukrayna savaşı ve 2021 yazında yaşanan orman yangınlarını örnek göstererek, yalan ve çarpıtılmış haberlerle kişi ve kurumların yıpratıldığını vurgulayan Şahin, “Niyet neydi, hepinizin malumu. Siyasi hırsları uğruna kendi ülkesini haksız bir şekilde aciz gösterme çabasında olan bir kesimin çabalarıydı.” diye konuştu.
Şahin, “Dezenformasyon, ülkelerin milli güvenlik meselesidir. Hatta ve hatta bunu da aşarak küresel bir güvenlik sorunu haline gelmiştir.” ifadelerini kullandı.
“HAKİKATEN ALGI OPERASYONLARIYLA GİZLENMESİNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”
Kurum olarak diyalogdan yana olduklarını ancak iyi niyetli ikazlarını dikkate almayanlar hakkında da yaptırım gücünü kullanmaktan geri durmadıklarını kaydeden Şahin, “Yayınlar yoluyla kamuoyunun yanlış yönlendirilmesine, gerçeklerin üstünün yalanlarla örtülmesine kesinlikle izin vermedik. Hakikatin algı operasyonlarıyla gizlenmesine tahammülümüz yoktur.” dedi.
Dezenformasyonu bertaraf etmede bir kurumun tek başına mücadelesinin yeterli olamayacağına dikkati çeken Şahin, “Dezenformasyonla mücadele, resmi kurumlar, teknoloji şirketleri, sivil toplum örgütleri, bilim insanları, medya kurumları ve gazetecilerin bir araya gelmesiyle, ortak bir akılla ancak mümkün olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“TEYİT MEKANİZMASI OLUŞTURULMALI”
Çalıştayın “Yalanla Mücadele ve Medyanın Denetimi” başlıklı ikinci oturumunda konuşan Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Özkır da dezenformasyonla mücadelenin mutlak bir yolunun bulunmadığını söyledi.
Dezenformasyonla mücadelede teyit mekanizması oluşturulması gerektiğini vurgulayan Özkır, bu mekanizmanın prestijli bir marka haline getirilmesinin de önemine dikkati çekti.
Sosyal medyada yorum yazma çalışması ve bu konuda bilinçlendirme çalışmalarının dezenformasyonla mücadeledeki önemine değinen Özkır, haber ve gündemi yakın takibin de dezenformasyonun önlenmesinde önemli bir yer edindiğini söyledi.
Dezenformasyon yapan insanların kınanmasına yönelik değerlendirmelerde bulunan Özkır, “Bu insanların bulundukları ortamlarda ‘Ya nasıl böyle bir yalan söylersin?’ diye toplumsal düzlemde bunun kınanması, reddedilmesi, ayıplanması, bu insanları belki de bir daha bunu yapamayacak şekilde kendisini muhasebeye çekmesine varacak kadar bir iklimin oluşturulması gerekiyor.” ifadesini kullandı.