Tayvan ajansı CNA’nın haberine göre, Savunma Bakanlığı, meclise sunduğu raporda, Pekin’in Çin Halk Kurtuluş Ordusunun (PLA) 100. yıl dönümü olan …
Tayvan ajansı CNA’nın haberine göre, Savunma Bakanlığı, meclise sunduğu raporda, Pekin’in Çin Halk Kurtuluş Ordusunun (PLA) 100. yıl dönümü olan 2027’ye yönelik başlattığı modernizasyon hamlesinin, orduyu Tayvan’a karşı daha saldırgan kılacak kabiliyete ulaştırabileceğine dikkat çekildi.
Raporun Pekin’in işgal planlandığına dair istihbarat analizi veya öngörü olmadığı, yalnızca PLA’nın kabiliyetlerine dair bir değerlendirme olduğu vurgulandı.
Çin’in son yıllarda bölgedeki askeri avantajını korumak için güneybatı sahillerinde artan sayıda modern savaş gemisi konuşlandırdığına işaret edilen raporda, ayrıca 2027’e kadar akıllı harp sistemi oluşturmayı hedeflediği belirtildi.
Raporda Çin’in 2027’ye gelindiğinde Liaoning ve Şandong uçak gemileri dışında yeni geliştirdiği, ikinci nesil Tip 003 uçak gemisine sahip olacağı, ayrıca uzun menzilli deniz ve hava füzelerine ve bölgesel hava savunma sistemi ile harp sahasını büyük ölçüde genişleteceği ifade edildi.
Tip 055 savaş gemileri, Y-20 tanker uçakları ve J-20 savaş uçaklarının da büyük ölçekte üretilmeye başlandığının anımsatıldığı raporda, tüm bunların PLA deniz ve hava kuvvetlerinin Çin’den uzak bölgelere güç intikali yapabilmesine ve Tayvan ve müttefiklerine karşı koyabilmesine olanak sağlayacağı kaydedildi.
Raporda, ABD ile Çin arasındaki, Tayvan Boğazı, Kore Yarımadası ve Güney Çin Denizi’ndeki egemenlik ihtilafları nedeniyle bölgedeki gerilimin 2027’de tırmanabileceği ve iki ülke arasında çatışma riskinin ortaya çıkabileceği değerlendirmesine yer verildi.
Tayvan’daki hükümetin savunmadan sorumlu üyesi Çiu Kuo-çıng, geçen yıl ekim ayında yaptığı açıklamada Çin’in 2025 yılında adayı tamamen işgal edebilecek kapasiteye ulaşmış olacağı uyarısında bulunmuştu.
ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley de Çin’in 2027 itibarıyla Tayvan’ı ele geçirebilecek askeri kapasiteye ulaşmaya çalıştığı görüşünü dile getirmiş fakat yakın dönemde bunu yapmaya yönelik bir niyet işareti görmediğini eklemişti.
