Döviz kurunun son günlerde artış göstermesinin ardından, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, BDDK ve SPK’dan kritik hamleler geldi …
Döviz kurunun son günlerde artış göstermesinin ardından, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, BDDK ve SPK’dan kritik hamleler geldi.
Habertürk Yazarı Abdurrahman Yıldırım, alınan önlemlere tek tek değinerek önemli detaylar paylaştı.
Abdurrahman Yıldırım’ın yazısı şu şekilde;
Son günlerde döviz kuru ve Türkiye riskinin artışıyla kendini gösteren yüksek ekonomik tansiyona karşılık Ankara dün gece bir dizi makro ihtiyati önlem aldı. Hazine, Merkez Bankası, BDDK, SPK’dan gece yarısı ardı ardına açıklamalar geldi. Önce kısaca önlemlerin üzerinden geçelim, sonra da yorumumuzu yapalım.
YABANCIYA TAHSİSLİ SWAP
BDDK’nın kararıyla yabancı yatırımcıya tahsisli swap imkanı sunulacak. Daha önce yabancıların Türk Lirası’na erişimine getirilen sınırlama, belli kurallara bağlı olarak esnetilecek. Karar Türkiye’yi sermaye akımını ve döviz girişini artırmayı hedefliyor.
Yabancı yatırımcıların devlet iç borçlanma senetlerindeki payı yüzde 26 düzeyine kadar çıkmışken, azalışla yüzde 1.8’e kadar indi. Hisse senetlerindeki payı da yüzde 66 düzeyinden yüzde 34.77’ye geriledi.
Yabancıların net bazda kısa vadeli portföy yatırımlarından çıkışı 2018 yılının ikinci çeyreğinden bu yana devam ediyor ve toplamı da 40 milyar dolara vardı.
Yılın 5 aylık döneminde DİBS ve hisse senetlerinden 4.2 milyar dolar, swap kanalından da 7.6 milyar dolar çıkış gerçekleşti. Cari açığın üç aylık gerçekleşmeye göre 18 milyar dolara vardığı bir dönemde 11.7 milyar dolarda sıcak para çıkışı önemli bir tutar.
TÜKETİCİ KREDİLERİNE SINIR
Kredi büyümesini yavaşlatmak için tüketici kredisine vade sınırı getirdi, 100 bin liranın üzerindeki bireysel kredilerin geri ödeme süresi 12 aya indi. 50 bin liradan 100 bin liraya kadar olan krediler için ödeme süresi 24 ay.
Kredi kartlarında ödenecek aylık asgari tutar da artırdı. Limiti 25 bin lira ve altı olan kredi kartlarında minimum ödeme tutarı aylık bakiyenin % 20’si olacak. Daha yüksek limitli kartlarında aylık ödeme tutarının asgari yüzde 40’ı ödenecek.
GELİRE ENDEKSLİ SENETLE PARA ÇEKİLECEK
Hazine’nin ihraç edeceği Gelire Endeksli Senetleri (GES) KİT’lerin gelirlerine endeksli olacak. Sadece gerçek kişilere sunulacak GES için 15 Haziran’dan itibaren talep toplanacak.
50-100 milyar lira arasında olacağı tahmin edilen gelire endeksli senetlerin getirisinin yüzde 25-30 arasında tutulması bekleniyor. Mevcut mevduat faizlerinin üzerinde ama devlet iç borçlanma senetleri piyasasından da uzaklaşmayan bir oran.
Buradaki amaç ise TL sıkılaştırmasına gitmek ve 50-100 milyar lirayı piyasadan çekmek. Aynı zamanda çekilecek tutar kadar paranın dövize gitmesi, kuru yükseltici baskı yapması da önlenecek.
ŞİRKETLERİ HALKA ASIL DA YABANCIYA ARZ ET
SPK halka arzlardan aldığı komisyonda indirimi gitti. Bu da iki koldan ayrı ayrı yapıldı.
Yurt dışı borsalarda halka arz için başvuran şirketler SPK’ya ihraç ücreti ödemeyecek.
Yurt içinde halka arz olacak şirketler ise yabancı yatırımcıdan kaynak sağlarlarsa, SPK’ye ödeyecekleri kayıt ücretinde yüzde 90’a varan indirim alacak. Halka arzlarda SPK tutarın yüzde 0.2’si kadar kayda alma ücreti alıyor.
Getirilen avantajla şirketlerin halka arzı, özellikle de yurtdışına halka arzı teşvik ediliyor ve bu yolla yabancı kaynak girişi amaçlanıyor.
KREDİ ZORUNLU KARŞILIĞI ARTIRILDI
Ticari kredilere yüzde 10 oranında uygulanan zorunlu karşılık oranı yüzde 20’ye çıkarıldı. Kredilerin maliyeti artırılıyor. Tedbirlerin makro ihtiyati sıkılaştırıcı olmasının ayaklarından biri.
Önlemler bunlarla sınırlı değil ama önemlileri bunlar ve biz burada keselim. Gelelim işin analiz ve yorum kısmına.
Hafta başında Cumhurbaşkanı faiz artırmayacaklarını aksine düşüreceklerini açıkladı. Merkez Bankası’nın politika faizi de yüzde 14 düzeyinde. Bu orandan bankalara para veriyor. Cumhurbaşkanı’nın sözünü ettiği faiz bu.
Bankalar ayrıca mevduat topluyor. TL mevduat faizlerinin ortalaması 3 Haziran itibariyle yüzde 15.79. Yine aynı tarihte ticari kredi faizinin ortalaması yüzde 23.68.
Yurtiçine bankaların açtığı krediler 5 trilyon 838 milyar lirayı buldu. 5 aylık artış yüzde 25.4, son bir yıllık artış yüzde 57.9 oranında.
ARTAN DÖVİZ İHTİYACI
Yaşanan kredi artışının ve faizin yüzde 14’te tutulmasının sonucu dövize talep arttı. Bir yandan büyüme arttı, ithalat yükseldi ve döviz ihtiyacı yükseldi.
Diğer yandan tasarruf sahipleri için negatif faizlerin büyüklüğü alternatif yatırım alanlarına yönelmeyi şiddetlendirdi. Döviz, altın, gayrimenkul, yat, otomobil alternatif alanlara dahil.
Bankalardan kredi alanlar bu kez sıkı kontrollerin de bir sonucu olarak ilk aşamada hemen gidip döviz almadı. Ama o kredilerle iş yaptıkları ve ödemede bulundukları ikinci, üçüncü şirket, şahıs ve kurumlar belki de döviz alıyor. Bunun takibi zaten imkansız ve anlamsız.
Ya da iş, üretim ve yatırım yaparken ithalat ihtiyacı ortaya çıkıyor. Az bilenen bir gerçek tarımsal üretimin bile yarı yarıya ithal girdi kullandığıdır. Domates üretmek için bile dövize ihtiyaç vardır.
Hatta çimento üretmek için daha fazla. Çünkü çimento üretiminde maliyetin yüzde 55’i enerjiden geliyor. Enerjide dışa bağımlılık yüzde 75 oranında.
Sonuçta büyüme olacaksa ithalat, dış açık ve dövize ihtiyaç artacak.
KUR KORUMALI MEVDUATTAN 6 AY
Nitekim enerji fiyatlarındaki sert yükselmeyle 3 ayda cari açık 18 milyar dolara çıktı. Yılın geride kalan aylarında aynı düzeyde açık devam ederse yıl sonunda 72 milyar dolara varılır.
Ancak böyle bir durum beklenmez. Çünkü açığı azaltma açısından en azından turizm gelirleri devreye girecek. Yıllık bazda 40 milyar dolar civarında bir açık ortaya çıkabilir.
Hem ithalat talebi ve açığın finansmanı hem de alternatif yatırım ihtiyacından dolayı döviz talebi arttı. Bu da kurları hızlandırıcı etki yaptı.
20 Aralık’ta başlatılan kur korumalı mevduat ile durumu yaklaşık 6 ay idare ettik. Şimdi bunu terk etmedik ama kurun artışını durdurmaya yetmiyor artık.
Dolayısıyla makro ihtiyati önlemleri devreye alındı ve kur korumalı mevduatın artık durumu korumaya yetmediği tescillendi.
RESMEN ARTIRAMAYINCA FİİLEN
İşe yarar mı? Evet, kur korumalı mevduat gibi, makro ihtiyati önlemler de ekonomi yönetimine belli bir süre kazandırır. Çünkü kur korumalı mevduat yürürlükte ve onun üzerine geldi.
Yapılan müdahale ve getirilen önlemler ekonomideki büyümeyi sınırlayan ve düşüren içerikte. Bundan sonra büyüme hız kesecek. Dolayısıyla büyüme aşağı geldikçe ithalat talebi benzer bir seyir izleyecek. Dövize talep de hız kesecek.
Önlemler parasal genişlemeyi, kredi genişlemesini kısıyor, kredi kullanımını zorlaştırıyor. Resmen yapılamayan faiz artırımı kısmen ve fiilen yapılıyor.
Yurtiçine döviz girişini de teşvik ediyor.
Bir süre de ekonomide yola böyle devam edilebilir.