Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye’de gündeme gelen sığınmacı ve göç konusunu ve Türkiye-Suriye işbirliği gerçekleştiği bir …
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye’de gündeme gelen sığınmacı ve göç konusunu ve Türkiye-Suriye işbirliği gerçekleştiği bir senaryoda sorunlara getirilebilecek çözümleri Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Perinçek, Cumhurbaşkanı’nın ’13 bölge ifadesini “3 Mayıs günü Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasında kritik nokta Suriye’nin kuzeyinde 13 bölgede yerel meclisler oluşturulmuş. 19 bölge olduğu da söyleniyor ama Sayın Cumhurbaşkanı 13 bölgeden bahsetti. Bu yerel meclisler ne demek? Yerel iktidar odakları yani bir anlamda devletçikler, kantonlar. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde kendi egemenlik alanını oluşturuyor. Kantonlar kuruyor: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Türk Güvenlik Güçleri’nin denetimi altında. Nereye doğru evrilir? Dönmek mümkün mü? Bu sorular önümüzde çünkü Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ısrarla savundu bugüne kadar ve savunmak durumundayız. Suriye’nin toprak bütünlüğü, Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür. Suriye, Irak, İran, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne bir problem geldiği zaman hemen diğerlerine yayılır” diye yorumladı.
‘Türkiye önümüzdeki dönem altından kalkamayacağı süreçlere doğru itiliyor’
Bu durumun Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerde gerilime yol açacağını söyleyen Perinçek, bölgede gözlenebilecek uluslararası gelişmeleri “Amerika ve İsrail burada Kürdistan adı altında ikinci bir İsrail devleti kurmak istiyor. Bu yerel meclislerin oluşması çok tehlikeli süreçleri tetikliyor. Türkiye-Suriye ilişkilerini gerginleştiriyor. Orada aynı zamanda yerel meclisler birtakım vurgunculara dayanıyor. Kalan ekonomisi oluşturulmuş zeytin ağaçlarını söküp Türkiye’de mobilya kerestesi olarak satıyorlar. Bir üretim de değil. Bu talan ekonomisinin başında bir zümre var, büyük paralar kazanıyor. Daha önemlisi orada aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in ve Türk Devleti’nin terörist olarak kabul ettiği yobaz, İslamiyet ve dinimizle ilgisi olmayan terör örgütlerinin kanatları altında doğrudan DEAŞ’a bağlı bazı terör örgütleri de silahlı güçler oluşturmuş. Bunlar ile Türkiye’nin yaptırım güçlerinin, güvenlik güçlerinin bir yerde buluşturulması son derece tehlikelidir. Şu anda alkışlayan Amerika ve İsrail, başka ülke yok. Türkiye ile dost olmamız gereken Irak’ın, İran’ın, Suriye’nin arası açılıyor. Rusya-Türkiye, Çin-Türkiye ilişkileri dinamitleniyor. Türkiye önümüzdeki dönem altından kalkamayacağı süreçlere doğru itiliyor. Niyet ne olursa olsun sonuç itibariyle bu sürecin kendisi Türkiye’yi yalnızlaştıran beraber olması gereken ülkelerden koparan bir süreçtir” diye öngördü.
‘Namlular Türkiye’ye dönük, faturası bunun Doğu Akdeniz’de de ödenir’
Perinçek, Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye yönelik olası tehditleri “Sonuçları ne olur? Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye yönelik yükselen tehditler var. Dedeağaç’tan Yunanistan’ın Ege kıyılarına bakıyoruz. Kavala, Selanik, Larisa, Stefanovic, Girit’in kuzeyi, Kıbrıs’ın güneyine Amerikan üsleri kurulmuş durumdadır. Uçaklar ve tanklar yerleştiriyor. Bunu resmi geçit için yerleştirmiyor. Türkiye’ye yönelik bir tehdit söz konusudur. Türkiye, Doğu Akdeniz’de müttefiksiz kaldığı zaman her an Amerika Birleşik Devletleri’nin arkasında bulunduğu Yunanistan, İsrail, Amerika orada bir ittifak oluşturmuş durumdadır. Devamlı tatbikatlar gerçekleştiriliyor. Namlular Türkiye’ye dönük, faturası bunun Doğu Akdeniz’de de ödenir. Amerika’nın Tayyip Erdoğan’ı devirme planları için de çok elverişli bir zemin yaratılmaya çalışılır. Biden ‘Tayyip Erdoğan’ı devireceğim’ diye ilan etti” diye aktardı.
‘Türkiye-Suriye işbirliği bütün sorunları çözer’
Perinçek, Suriye ile işbirliğinin getirebileceği çözümler konusunda “Türkiye-Suriye işbirliği bütün sorunları çözer. Hemen PKK bitirilir. Suriye ile Türkiye işbirliği yaptığı zaman bir kurşun atmadan PKK beyaz bayrağı Kandil’de çeker. Bitirilince Suriyeli konuklarımız kendi işlerinin başına tarlalarına, çarşılarına, fabrikalarına dönerler ve Türkiye’de ekonomik bakımdan hafifleyerek problem çözülür. Orada birtakım kantonlar kurduğunuz zaman Türkiye’den aldığınız insanı yine Türkiye’nin egemenlik alanına aktarıyoruz. O yükten Türkiye kurtulmuyor, üstelik Türkiye ekonomisi ile bütünleşmiş olan Suriyelileri orada Kızılay’ın kepçesine tas uzatan insanlar haline getireceğiz” dedi.