Kanada’da 1800’lü yıllarda yerli halka yönelik insanlık dışı uygulamaların ortaya çıkması Hristiyan dünyasını karıştırdı. Katolik dünyasının …
Kanada’da 1800’lü yıllarda yerli halka yönelik insanlık dışı uygulamaların ortaya çıkması Hristiyan dünyasını karıştırdı.
Katolik dünyasının ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis de yerli halktan özür dilemek için Kanada’ya gitti.
Tövbe haccına çıktı
Ziyaretini “tövbe haccı” olarak tanımlayan Papa, “Hristiyan tarafından işlenen kötülük için alçak gönüllülükle af diliyorum” dedi.
Papa’nın Kanada gezisi 6 günün ardından sona erdi.
Kanada seyahatinin ardından Roma’ya dönüş yolunda gazetecilere açıklamalarda bulunan Papa Francis, ’emeklilik’ ve ‘istifa’ iddialarına ilişkin soruları yanıtladı.
‘Emekli olabilirim’ sinyali
Son aylarda sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakma ihtimali konuşulan Papa Francis, ‘istifayı şu an için bir ihtimal olarak görse de istifa etmeyi düşünmediğini’ söyledi.
Papa, “Bu kapı açık, bu da normal bir seçenek ama bugüne kadar bu kapıyı çalmadım. Bu seçeneği düşünme ihtiyacı hissetmedim. Ama bu, yarından sonraki gün bunu düşünmeye başlamayacağım anlamına gelmiyor.” dedi.
Papa, benzer yöndeki başka bir soruya yanıt verirken de, “Kenara çekilme olasılığını da düşünebilirim, doğrusu bu bir felaket değil. Papa’lar değişebilir, bunda bir sorun yok.” dedi.
Ölene kadar görevde kalma geleneği bitti
Katolik Kilisesi lideri ve Vatikan devlet başkanı konumunda olan papaların ölene kadar görevde kalma geleneği, yüzyıllar sonra 2013’te dönemin papası 16. Benedetto tarafından bozulmuştu.
“Fahri Papa” unvanını alan ve beyazlar giymekten vazgeçmeyen 95 yaşındaki emekli papa 16. Benedetto, halen Vatikan’da yaşamayı sürdürüyor.
Ağustos’ta her şey değişebilir
Öte yandan Papa Francesco, 27 Ağustos’ta 21 yeni kardinal atayacak.
Bu yeni kardinallerin 16’sı 80 yaş altında oldukları için olası bir yeni papa seçiminde oy hakkına sahip olacak.
Böylece, papa seçimine katılabilecek 132 kardinalden 83’ü Francis tarafından atanmış olacak.
Bu da bir sonraki papanın, Françis’in çizgisine yakın kardinaller tarafından belirlenmesi; dolayısıyla Katolik Kilisesi yönetiminin bu çizgide devam etmesi ihtimalini güçlendirecek.