enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5123
EURO
36,1724
ALTIN
2.972,62
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
9°C
Salı Parçalı Bulutlu
12°C

‘Ölü Farenin Deri Hücresinden’ Yeni Fareler Klonlandı

Canlıların klonlanması bilim dünyasında uzun yıllardır devam eden bir tartışma. Ancak klonlama çalışmalarının önemli bir hedefi de var: Nesli …

‘Ölü Farenin Deri Hücresinden’ Yeni Fareler Klonlandı
07.07.2022
136
A+
A-

Canlıların klonlanması bilim dünyasında uzun yıllardır devam eden bir tartışma. Ancak klonlama çalışmalarının önemli bir hedefi de var: Nesli tükenen ya da tükenme tehlikesi altında olan canlıları kurtarmak. Bu sayede, insan eliyle ya da doğal sebeplerle değişen besin zinciri gibi ekosistemin bel kemiği olan yapıların bozulmasını engellemek mümkün olabilir.

Bilim insanları, bir canlıyı klonlamak için ona ait genetik bilgilerin tümünü taşıyan, hasar görmemiş hücrelere ihtiyaç duyuyorlar. Yani klonlanacak canlı eğer hayatta değilse, ölü bedeninin tamamına ihtiyaç duyulmuyor. Bunun yerine iyi muhafaza edilmiş, şartlara uygun hücreleri yeterli oluyor. Yeni bir araştırma kapsamında da işte tam olarak bu yöntem test edildi.

Dokuz ay önce ölmüş bir farenin kuyruğunun derisinden elde edilen doku hücreleri, sıvı nitrojenle doldurularak kurutuldu. Bu işlem sonucunda hücreler öldü:

Sıvı nitrojene yerleştirilen biyolojik numune tüpleri. @Vikipedi

Ölen bu donmuş hücreler, 9 ay sonra uygun koşullarda çözüldü. Ardından dişi farelerin çekirdeği alınmış yumurta hücrelerine yerleştirildi:

Fare yumurta hücreleri. / O. HIKABE – NATURE Dergisi, Sayı:538.

Eşeysiz olarak üreyen anne farelerin karnında “blastokist” adı verilen “erken dönem fare embriyoları” oluştu!

Bu arada donmuş ölü hücreler ile fare embriyosu üretilebileceği keşfedilmiş oldu.

Bu embriyolar ile ikinci kez, yani başka bir klonlama sürecine girildi. Embriyolardan alınan kök hücreler, yine dişi farelerin çekirdeği çıkarılmış yumurta hücrelerine yerleştirildi:

….veee sonuç! Bu yolla doğan ilk fareye Dorami adı verildi (soldaki siyah tatlı şey):

Tarihin ilk dondurularak kurutulmuş deri hücresinden klonlanan faresi Dorami ve ailesi. @Yamanashi Üniversitesi

Dorami, tarihin dondurularak kurutulan deri hücresinden klonlanan ilk faresi olarak tarihe geçti. Yandaki büyük beyaz fare ise normal bir fare. Diğer küçük fareler ise Dorami ve beyaz fare çiftinin çocukları.

Ardından araştırmacılar, klonlanan farelerin doğurganlıklarını test etmek için onları normal fareler ile çiftleştirdi. Bütün klon dişi fareler yavruladı. Ancak ortada büyük bir eksik vardı: Bazı hücrelerde Y kromozomu kaybolmuştu! Bu da erkek farelerin dondurulmuş hücrelerinden erkek birey klonlanması gerekirken, klonlanan farenin dişi olmasına neden oldu.

Yakın gelecekte, ölen hayvanların deri hücreleri saklanacak. Bu sayede nesilleri tehlike altına girerse klonlanmaları mümkün olacak:

Nesli tükenme tehlikesi altında olan bazı hayvanlar

Klonlanmak amacıyla saklanacak hücrelerin uzun süre boyunca bozulmadan tutulması çok yüksek maliyetli ve riskli bir işlem. Sıvı nitrojen içerisinde dondurulan ve depolanan bu hücreler, ani ve kısa bir elektrik kesintisi yaşanırsa çözülüp eriyip kullanılamaz hale geliyor. Sıvı nitrojen ile kesintisiz ve kusursuz koruma işlemi de oldukça yüksek maliyet gerektiriyor ve köşe başındaki her laboratuvarda mümkün olmuyor.

Japonya’daki Yamanashi Üniversitesi’nde yapılan araştırmayı yöneten Prof. Dr. Terugiko Wakayama “Eğer bu hücreler sıvı nitrojen olmadan korunabilirlerse dünyanın dört bir yanından gelen örnekleri korumak kolaylaşır. Gelişmekte olan ülkeler kendi türlerini, kendi ülkelerinde koruyabilirler. Ayrıca sadece erkek bireylerin hayatta kaldığı türlerde bile bu teknoloji, türü canlandıracak dişiler yaratmak için kullanılabilir” açıklamasında bulundu.

Yinede ‘türlerin ölümsüzlüğünü’ keşfetmek için büyük bir engel var: Depolama koşulları!

Klonlama yönteminin yaygın şekilde kullanılmasının önündeki en büyük engel, ölen bir canlıya ait dokuların bozulmadan, uzun yıllar boyunca ve düşük maliyetle korunabilmesi. İşte bu engel aşılırsa insanlık, belki de “türlerin ölümsüzlüğünü” keşfetmiş olacak.

Araştırmanın Nature’da bilimsel makalesine buradan ulaşabilirsiniz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.