Keşanlı öğretmenler, İstanbul’da bir öğrencisi tarafından öldürülerek yaşamını yitiren öğretmen İbrahim Oktugan nedeniyle dün ders bırakma eylemi yaptı.
Erdoğan DEMİR / KEŞAN POSTASI
EDİRNE (İGFA) – Eğitim Sen Keşan Temsilciliği, Eğitim İş Keşan Temsilciliği ve Hürriyetçi Eğitim Sen tarafından düzenlenen eylem saat 12.00’de Öğretmenevi bahçesinde toplanılmasıyla başladı.
Eyleme Eğitim Sen Keşan Temsilciliği Asalet Koç, Eğitim İş Keşan Temsilcisi Erol Yazla ve Hürriyetçi Eğitim Sen Keşan Temsilcisi Hasan Bilgiç, CHP Belediye Meclis Üyesi Cahit Kemer, CHP Keşan İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Özcan ve Bülent Saylam, Keşan’da görev yapan öğretmenler, vatandaşlar ve STK temsilcileri katıldı.
Öğretmenevinden toplanılması ile başlayan Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önüne gelen ve “Okulda ölmek istemiyoruz”, “Öğretmenlerin güvenliğini sağlayın” şeklinde kortej tarafından slogan atıldı.
Milli Eğitim Müdürlüğü önünde ilk olarak konuşan Eğitim İş Keşan Temsilcisi Erol Yazla şunları söyledi. “Değerli öğretmen arkadaşlarım, değerli katılımcılar, siyasi partilerin, derneklerin, sayın yönetici ve üyeleri bize destek vermek için buraysa katılan tüm vatandaşlarımız hepiniz hoş geldiniz. Gün geçmiyor ki, eğitimde şiddet eğitimciye şiddet haberleriyle uyanmayalım. Bunu son örneğini İstanbul’ da öğrencisi tarafından öldürülen öğretmenimiz ile yaşadık. Şiddet korkusuyla can korkusuyla eğitim olmaz. Tedirginiz okullarımızda huzur istiyoruz, yaşamak istiyoruz. Bizler Eğitim çalışanı öğretmenler olarak tepkimizi en yüksek seviyede göstermek için bu gün bir gün iş bıraktık. Oğretmen ölürse sen ölürsün, ben durum, biz oluruz. Oğretmen ölürse gelecek ölür. Susma haykır şiddete hayır eğitimde şiddet yasasını çıkartın güvenli okul güvenli gelecek. Okullarda ölmek istemiyoruz. Güvenlik için daha kaç can gerekli” dedi.
Yazla’nın ardından Eğitim-Sen Keşan Temsilciliği Asalet Koç, sendikaların ortak açıklamasını okudu.
Koç’un sendika olarak okuduğu ortak açıklamasının satır başları şöyle: “Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeğimizin değersizleştirildiği, mesleğimizin itibarsızlaştırdığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçileri okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etmektedir.
Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı hayattan ve öğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgilidir.
Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. “Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür.”
Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur.”