Bloomberg’in haberine göre Nissan Motor, Renault ile ortaklıklarını dengelemek amacıyla yapılması planlanan anlaşmadan, iki üreticinin birlikte …
Bloomberg’in haberine göre Nissan Motor, Renault ile ortaklıklarını dengelemek amacıyla yapılması planlanan anlaşmadan, iki üreticinin birlikte geliştirdiği yüzlerce patenti Fransız devinin aralarında Çin Geely’nin de olduğu diğer oyunculara lisanslamak istemesi nedeniyle çekilmeyi değerlendiriyor.
Kaynaklar iki tarafın da iki hafta önce nihai bir anlaşmaya varmaya yakın göründüklerini ancak Nissan Yönetim Kurulu’nun son dönemde fikri mülkiyet planlarıyla ilgili endişeli olduklarını kaydetti.
500’E YAKIN ORTAK TEKNOLOJİ PATENTİ
Endişe konusu patentler arasında otonom sürüş, hibrit güç aktarma sistemleri, katı hal piller, güvenlik sistemleri, pil yönetimi yazılımı ve kendi kendine sürüş geliştirmek için kritik olan diğer teknik bilgiler gibi alanlarda uzmanlığın da bulunduğu yaklaşık 500 ortak teknoloji bulunuyor.
Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklar Nissan’ın, Renault CEO’su Luca De Meo’nun Fransız otomotiv üreticisinin içten yanmalı motor iş kolunu Geely ile birleştirme planlarında ciddi riskler gördüğünü ve Volvo, Lotus gibi markaların da sahibi olan Çinli araç üreticisiyle yapılacak herhangi bir anlaşmada kritik teknolojilerin korunacağına dair garantiler istediğini belirtti.
Nissan CEO’su Makoto Uchida patent tartışmasının anlaşmayı daha geniş çaplı olacak şekilde bozabileceği spekülasyonlarına şaşırdığını ancak teknolojinin ittifak için çok önemli bir temel varlık olduğunu kaydetti.
Uchida, Bloomberg’e verdiği bir röportajda, “Tabii bazı alanlarda ‘Bu bizim için vazgeçilmez bir teknoloji ve bunun korunması gerekiyor’ dememiz gereken alanlar olacak. Bu benim CEO olarak görevim” ifadelerini kullandı.
HİSSE PAYINI DÜŞÜRECEKTİ
Renault ile Japon ortağı arasında Fransız devine daha fazla kontrol veren 20 senelik ortaklığın yeniden şekillendirmesiyle ilgili görüşmeler aylardır devam ediyordu. Yeni plana göre Fransız şirket Nissan’da sahip olduğu yüzde 43’lük hissesini yüzde 15’e düşürecekti.
Buna karşılık Renault’nun üretmeyi planladığı ‘Ampere’ kod adlı yeni elektrikli araç ünitesinde yaklaşık yüzde 15’lik bir hisse için 500 ila 750 milyon dolar arasında yatırım yapmayı planladığı belirtiliyordu.
Uchida “Anlaşma sonuçlanmadığı için söyleyebileceğimiz ve söyleyemeyeceğimiz şeyler var. Luca ile çok yakın görüşmeler yürütüyoruz. Birbirimize saygı duyuyoruz ve ben Luca’nın Renault’yu çok daha güçlendirmesi gerektiğini anlıyorum ve o da benim Nissan’ı çok daha güçlendirmem gerektiğini anlıyor. Ve tabii en önemli şey güven” ifadelerini kullandı.
Renault’nın 8 Kasım tarihinde yatırımcılarıyla bir görüşmesi olacak ve de Meo’nun bu görüşmede finansal hedefler ve iş kollarını ayırma planıyla ilgili güncel gelişmeleri vermesi bekleniyor.
“Ortağımız Renault bu yatırımcı görüşme gününü geçirecek ve biz de bunu desteklemeliyiz. Ve ben bu görüşmenin başarılı olmasını istiyorum” dedi.
Ghosn’un tutuklanması yeniden yapılanmanın fitilini ateşlemişti
Hisse sahipliği değişikliğinin yıllardır sürtüşme kaynağı olan dengesizliği değiştirmesi bekleniyor. Renault’nun Nissan’da büyük bir hissesi olmasına rağmen Fransız üretici 2021’de 2,7 milyon araç satarken Nissan 4 milyon araç satışı gerçekleştirmişti.
Renault’nun yirmi yıl önce Nissan’ı kurtardığında otomobil yapım ittifakını yürütmek üzere gönderdiği Carlos Ghosn’un 2018’de tutuklanması, hisse paylarının yeniden dengelenmesi için ilk tohumları ekmişti. Suçlamaları reddeden eski başkan ve CEO, Aralık 2019’da kefaletle Japonya’dan kaçtı ve şu anda Lübnan’da yaşıyor.
De Meo, Renault’yu Nissan ile anlaşmalı veya anlaşmasız olarak bölmeye istekli olduğunu belirtse de, Japon şirketinin anlaşmayı bırakması, Renault’nun yüzde 15’ine sahip olan ve çifte oy hakkına sahip olan Fransız devletinin onayını almayı zorlaştırabileceği değerlendiriliyor.
Kaynaklar Nissan’ın endişelerinin, hisse paylarının yeniden dengelenmesiyle ilgili anlaşmanın, Renault, Nissan ve üç ayaklı ittifakın küçük üyesi olan Mitsubishi Motors Corp.’un yöneticilerinin planlandığı gibi Kasım ayı ortalarında Tokyo’da bir araya gelerek açıklanmasının pek olası olmadığı anlamına geliyor.