Gökay Kalaycıoğlu’nun sunuculuğunu üstlendiği ve hepcanli.com’un YouTube kanalında yayınlanan Haber Bahane programının bu haftaki konuğu sevilen …
Gökay Kalaycıoğlu’nun sunuculuğunu üstlendiği ve hepcanli.com’un YouTube kanalında yayınlanan Haber Bahane programının bu haftaki konuğu sevilen şarkıcı Nihat Doğan oldu. Çocukluğundan, aile yaşantısından ve kariyerinden bahseden Doğan, yıllar önce Orhan Gencebay‘a neden küstüğünü anlattı.
“SEKTÖRDE İNSAN GÖRÜNÜMLÜ SIRTLANLARLA MÜCADELE EDİYORSUN”
Kalaycıoğlu’nun “Senin deli dumrul hallerin babandan mı?” geliyor sorusu üzerine konuşan Nihat Doğan, “Babamdan geliyor. Bir asi duruşumuz var. Ben agresif bir insan değilim hatta çok eğlenceli biriyim. Haksızlıklar karşısında çok asi bir duruşum var. 13 yaşında yetim kaldım ve bir anda kendimi ailenin babası olarak gördüm. İstanbul’da kalarak aileme bakmak için boyacılık yaptım ve su sattım. Sokakta olmanın verdiği bir asi duvarım var. Bu sektörde başka türlü olmak çok zor. Timsah, aslan ve kaplanlarla mücadele ediyorsun. Vahşi doğadan da daha vahşi. İnsan görünümlü sırtlanlarla mücadele ediyorsun. Bunlara karşı da dik durmak zorundasın. Dik durmadığın zaman seni hap gibi yutarlar. Ya biat edeceksin ya el, etek öpeceksin ya da dik duracaksın. Dik duranlar da kaybetti. Ben Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmem. Babamın karşısında bile eğilmedim” dedi.
“BAŞARISIZ İNSANLAR, BAŞARILI KİŞİLERİ YOK ETMEYE ÇALIŞIYOR”
Medya sektörünün zorluklarından bahseden şarkıcı, yıllar önce 5 sene ekrana çıkamadığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Sektör; donanımlı, başarılı, nitelikli insan düşmanı. Bu tarz insanların öğütüldüğü bir sektör. Başarılılık değil de başarısızlık üzerine kurulmuş bir sistem var ülkemizde. İnsanlar kendisinden daha başarılı bir insan bulduğu zaman kendi başarısızlığı ortaya çıkacak diye onu yok etmeye çalışıyor. İlk çıktığım dönemde okuma-yazma bilmedikleriyle övünen bir türkücü ve sanatçı profili vardı. Okuma-yazma bilmemek ve ilkokula gitmemek cehalet. Bunun adı cahillik. O dönem cahilliğiyle övünen bir kitle vardı. Ben geldiğimde ‘İstanbul çocuğu, eli yüzü düzgün, okuma ve konuşmayı bilen, hitabeti düzgün biri’ dediler ve bu onları rahatsız etti.”
“5 SENE TELEVİZYONA ÇIKAMADIM”
“Beni yok etmeye çalıştılar ve ben 5 sene televizyona bile çıkamadım. 1995’ten 2001 yılına kadar ekrana çıkamadım. Buna Erol Köse de şahit. Askerden dönünde ‘Ölürem Kızlar’ı çıkarttım. O dönem bana yerli Banderas dediler. Ortalık patlayınca bana karşı yine düşmanlık oldu. O günden beri de savaşmaya devam ediyoruz. Kendime bir çıkış alanı yaratmaya çalıştım. Kariyerimi devam ettirmek için Survivor’a katıldım. Yoksa böyle bir hayalim yoktu. Yarışmaya kendimi göstermek için gittim. Benim farklı meziyetlerim var. Diğer türkücülerin mikrofonu elinden aldığınızda yaşamsal faaliyetlerini kesiyorsunuz ama ben de aynı durum yok.”
“BENİ SEÇMEDİĞİ İÇİN ORHAN GENCEBAY’A KÜSTÜM”
Kariyerinin başında Orhan Gencebay‘a küstüğünü anlatan Doğan, “Liseyi bitirdikten sonra Almanya’ya gittim ve 1 sene orada kalarak sahneye çıktım. Sahnenin tozunu aldıktan sonra önce Uğur Bayar sonra da Erol Köse’yle tanıştım. Kırgın Kalbim adlı albümü yaptım ve patladı. Bir anda kendimi şöhretin ortasında buldum. Bu insanlarla tanışıp ünlenmem biraz tesadüf ve kaderdi. Çok gayret ettim. Unkapanı’na falan da gittim. Sonra beni Orhan Gencebay ile tanıştırdılar. Gencebay da bana albüm yapmak istedi. Ama sonra ya bana ya da Volkan Konak’a albüm yapacaktı. Orhan Gencebay benim sesimi çok beğendi ama albüm önceliğini Volkan Konak’a verince küstüm. Asi damarım tutunca çekip gittim. Sonra arkadaşım beni Uğur Bayar’la tanıştırınca yolumuz açıldı” şeklinde konuştu.