Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde başlayan toplantı sona erdi.
Toplantının ardından yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş ve ilave tedbirler görüşülmüştür.
‘Komşularımızın toprak bütünlüğünü hedef almıyor’
Güney sınırlarımızın terör tehdidinden arındırılması için hâlihazırda icra edilen ve edilecek olan harekâtların komşularımızın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini hiçbir surette hedef almadığı, millî güvenlik ihtiyaçlarımızın gereği olduğu belirtilmiş; bu harekâtların, komşularımızın da huzur ve güvenliğine ciddi katkı sağlayacağının altı çizilmiştir.
‘Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerini dikkate alma çağrısında bulunuldu’
Mensubu olduğu uluslararası kuruluşlarda ve ittifaklardaki yükümlülüklerinin gereğini her daim müttefiklik ruhu ve hukuku ile ahde vefa ilkesine uygun bir şekilde yerine getiren Türkiye’nin, aynı sorumluluk ve samimiyeti müttefiklerinden de beklediği vurgulanmış; bilhassa insanlığın ortak düşmanı olan terörizme destek vererek ve himaye ederek uluslararası hukuku açıkça ihlal eden ülkelere bu tutum ve davranışlarına son verme ve Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerini dikkate alma çağrısında bulunulmuştur.
Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın durdurulması ve barışçıl çözüme giden yolun açılması için vakit kaybetmeksizin kapsamlı ateşkes ilan edilmesi gerektiğinin altı çizilmiş; Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü çerçevesinde ulaşılacak bir çözümün, bölgemizde kalıcı barışın tesisine esas teşkil edeceği kaydedilmiştir.
Uluslararası hukuku ve taraf olduğu antlaşmaları ihlal eden Yunanistan’ın ege Denizi’nde tedricen artan kışkırtıcı eylemleri ve iş birliği anlayışı ile hareket edilmesi gereken ittifakları istismar etmeye yönelik gayretleri ele alınmış; milletimizin hak ve menfaatlerinin korunması hususundaki kararlı tutumumuzun tavizsiz bir şekilde sürdürüleceği vurgulanmıştır.
Son dönemde bazı ülkelerde İslam düşmanlığının yeniden yükselişe geçmesinden duyulan endişe dile getirilmiş; ilgili ülkelere, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına ve vatandaşlarımızın fiilî saldırılarla hedef alınmasına varan kışkırtıcı eylemlerin görmezden gelinmemesi ve engellenmesi hususundaki sorumlulukları hatırlatılmıştır.
Libya’da sağlanan istikrar ile ülkenin toprak bütünlüğünün korunmasının ve yeni çatışmalara yol açabilecek adımlardan kaçınılmasının önemi vurgulanmış; halkın beklentileriyle uyumlu şekilde, millî uzlaşı temelinde adil, hür ve muteber seçimlerin tüm Libya sathında düzenlenmesine duyulan ihtiyaç teyit edilmiştir.