Bakan Özer, lise ve üniversite mezunu gençlere yönelik kısa süreli eğitimlerle kariyerlerini yeniden planlama imkanı getiren mesleki eğitim …
Bakan Özer, lise ve üniversite mezunu gençlere yönelik kısa süreli eğitimlerle kariyerlerini yeniden planlama imkanı getiren mesleki eğitim merkezleri tamamlama programına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Öncelikle mesleki eğitim merkezlerinin iyileştirilmesine yönelik çok önemli adımlar attıklarını ifade eden Özer, bu merkez mezunlarının lise diplomasına erişebilmesi için esnek bir model oluşturduklarını anlattı.
3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda 25 Aralık 2021’de yapılan değişiklikle mesleki eğitim merkezine devam eden öğrencilere ilişkin önemli bir düzenleme yapıldığını hatırlatan Özer, işveren üzerindeki maddi yükün kaldırılarak çok cazip bir mekanizma oluşturulduğunu vurguladı.
Daha önce bu merkezlere devam eden öğrencilerin 4 yıl boyunca aldığı asgari ücretin yüzde 30’unun işveren tarafından karşılandığını, bir kısmının ise devlet tarafından sübvanse edildiğini dile getiren Özer, yeni düzenlemeyle ise 3’te birlik ücretin tamamının devlet tarafından karşılanarak işveren üzerinde hiçbir yükün kalmadığını belirtti.
Yeni düzenlemeyle bu merkezlere devam eden ve üçüncü yılın sonunda kalfa olan öğrencilere ödenen miktarın asgari ücretin yüzde 30’undan yüzde 50’ye çıkartıldığını ifade eden Özer, “Bugün itibarıyla yeni asgari ücret oranları ile mesleki eğitim merkezine kayıt yaptıran bir öğrenci, bir yandan eğitim alırken bir yandan da aylık yaklaşık 1275 lira ücret alıyor, aynı zamanda iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı da sigortalama hakkına sahip oluyor. Eğitim alırken bir taraftan da ücret alabilmek önemli.” diye konuştu.
Kanuni düzenlemeden sonra hem işveren hem de öğrenciler açısından mesleki eğitim merkezine çok ciddi bir talebin geldiğini bildiren Özer, “Mesleki eğitim merkezlerindeki çırak kalfa sayısı 160 bin dolayında iken kanuni değişikliğin üzerinden 3 ay geçmeden tüm Türkiye’deki mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısı yüzde 160’lık artışla 417 bine ulaştı. Bu müthiş bir rakam.” bilgisini verdi.
İyileştirmelerin tek bir merkezde tek bir ilde değil 81 ilde meslek eğitim merkezi eğitimi verilen tüm alanlarda gerçekleştiğine işaret eden Özer, “Bu sayı, eğitim verdiğimiz tüm sektörlerde aslında ne kadar çırak ihtiyacının olduğunu göstermesi bakımından çok manidar. Eğer siz her iki kesim için de cazip bir mekanizma inşa ettiğiniz zaman sürecin ne kadar doğal bir şekilde aktığını göstermesi anlamında da çok önemli.” dedi.
Bakanlık olarak 2022 yılında 1 milyon genci mesleki eğitim merkezleri ile tanıştırma hedeflerinin bulunduğunu, bu yılın ilk üç ayı bitmeden bu hedefin yüzde 41’ine ulaştıklarını bildiren Özer, “Bu çok önemli bir başarı ve ‘Aradığım teknik elemanı bulamıyorum.’ söylemi de tedrici bir şekilde artık Türkiye’nin gündeminden çıkacak. Artık mesleki eğitimle ilgili çok daha farklı şeyler konuşabilir hale geleceğiz.” vurgusu yaptı.
“YÜKSEK LİSANS MEZUNLARI DA VAR”
Bakan Özer, şubatta lise ve üniversite mezunlarının mesleki eğitim merkezleri tamamlama programlarına ilişkin açıklamayı kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatarak bu programa yapılan ilk başvuru rakamları hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Bir taraftan meslek eğitim merkezlerinde 4 yıllık eğitimi verirken diğer taraftan da lise ve üstü eğitime sahip olan gençlerimiz için istemeleri durumunda 6-8 aylık kısa süreli mesleki eğitim merkezi tamamlama programını uygulamaya sokacağımızı duyurmuştuk. Mart itibarıyla çok aktif bir şekilde bu süreç devam etti. Türkiye genelinde 81 ilde 64 bin 149 lise ve üst eğitime sahip olan gencimiz, tamamlama programından yararlanmak için mesleki eğitim merkezlerine başvuruda bulundular ve aktif olarak şu anda eğitimlerini almaya devam ediyorlar. 64 bin 149 öğrencinin 38 bin 861’i lise, 13 bin 148’i meslek lisesi mezunu. Örneğin öğrenci elektrik bölümünden mezun olmuş ama elektronikte ustalık almak için tamamlama programına başlamış. Böylece iş gücü piyasasının talep etmiş olduğu acil ihtiyaca göre meslek lisesi mezunları da alanlarını değiştirmek için aktif olarak bu programı kullanmaya başladılar. İşgücü piyasasındaki beceri transferi için esnek bir model sağlanmış oldu. Tamamlama programına katılanların 6 bin 939’u meslek yüksek okulu ön lisans, 5 bin 53’ü lisans ve 78’i de yüksek lisans mezunu. Bu veriler, programın ne kadar işlevsel ve toplumumuz için kazanç sağlayıcı program olduğunu gösteriyor. Artık gençlerimizin eğitimi ne olursa olsun o eğitimle ilgili bir kariyer planlamasından vazgeçtiği zaman o eğitime mahkum kalmayıp becerisini farklı alanlara kaydırabileceği esnek bir model var. Yani mesleki eğitim merkezleri artık tüm lise, ön lisans ve lisans mezunu öğrencilerimiz için aktif kullanılabilecek bir mekanizma sağlıyor. Bu mesleki eğitim açısında da çok kritik.”
HEM KARİYER HEM SİGORTA VE MAAŞ
Mesleki ve teknik Anadolu liselerinin bazı alanlarında iş gücü piyasasının talep ettiğinden daha fazla mezun vermesinin mesleki eğitimdeki en büyük problemlerinden birinin olduğuna dikkati çeken Özer, Türkiye’nin mesleki eğitim haritasını çıkarttıklarında bu eşleşme ile ilgili sıkıntıları gördüklerini ve mesleki eğitim merkezleri tamamlama programının bu konuda büyük bir esneklik sağladığını bildirdi. Özer, “Bu program, mezunlara becerilerini ve kariyerlerini iş gücü piyasasına göre kısa süreli eğitimlerle yeniden planlama imkanı verecek.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Özer, tamamlama eğitim sürecine katılanlara asgari ücretin yüzde 50’si kadar ücret ödendiğini, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı sigorta yapıldığını belirterek yeni programın çok önemli kapılar açacağına inandığını sözlerine ekledi.