Radyo Sputnik’te Meliha Okur’la Anlat Bana programında Brand Finance Türkiye Direktörü ve Marka uzmanı Muhterem İlgüner, Türkiye’nin uluslararası …
Radyo Sputnik’te Meliha Okur’la Anlat Bana programında Brand Finance Türkiye Direktörü ve Marka uzmanı Muhterem İlgüner, Türkiye’nin uluslararası isminin Turkey’den Türkiye’ye değiştirilmesini değerlendirdi.
Konunun sıkıntı verdiğini söyleyen İlgüner, “Marka konusunda uğraşacak çok önemli konular varken, takıldığımız yere bakıp çok üzülüyorum. Bu mudur bizim sorunumuz? Başka şeyleri hallettik, markalarımızla dünyayı fethettik sıra ona mı geldi? Herhalde başka çare bulamadık bununla uğraşıyoruz. Turkey ülke adı başka dillerde de çok tatlı söyleniyor. İngilizcesi, Almancası, Çincesi var, 80 tane dil var onlarda farklı farklı söyleniyor. İngilizcede hindi ile aynı anlama geliyor olması herhalde bir grup kişiyi rahatsız etti. Neden bundan yüksünüyoruz? Biz dünya markaları yetiştirip, coğrafi işaretlerimizi daha değerli hale getirip, hem üreticilerimizin hem de hizmet erbabının cebine daha fazla para girmesine uğraşsak o hindi anlamına gelen Turkey ile mizah üretir, güler geçeriz” dedi.
‘En değerli 100 markamız son 13 yıldır 20 ila 30 milyar dolar bandında vasat bir seyir izliyor’
16 yıldır Türkiye’nin 100 değerli markasının değerini ölçtüklerini kaydeden İlgüner, “En değerli 100 markamız son 13 yıldır 20 ila 30 milyar dolar bandında vasat bir seyir izliyor. Bunun içinde bankalarımız, telekom ve havayolları var. Son 3 yıldır bu aşağı düşmeye başladı. Son çalışmamıza göre 100 tane değerli Türk markasının toplam değeri 16 milyar dolar. Bu küresel sıralamada bir tavuk kızartma markasının, bir kendin yap mobilya markasının tek başına değerine, bir moda markasının tek başına değerinden daha azına denk geliyor. Bizim bundan hicap duymamız gerekiyor. 20 yıldır ‘Turquality’ diye bir destek programı var ama 20 yıldır dünya listelerine giren tek Türk markamız yok. Ben bunlarla uğraşmak yerine kalkıp Türkiye adıyla uğraşmaya neden gayret gösteriyorlar, inanın anlamıyorum. Türkiye’nin bir markalaşma problemi var. Borsaya kayıtlı dört güzide spor kulübümüz Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un toplamının marka değeri 135 milyon dolar. İspanya’nın 500 bin nüfuslu Sevilla kentinin iki takımından biri olan Real Betis’in marka değeri ise 136 milyon dolar. Bunun üzerine kafa yoracağımıza ‘Turkish’i değiştirelim Türkiye Hava Yolları yapalım, Turkey’i değiştirelim Türkiye yapalım, ne değişecek? Ne kazanacağız? 20 yıldır Turquality ile bizim vergilerimizden markalara markalaşın diye kaynak verildi fakat devlet tarafından takip edilmedi” dedi.
‘OIumlu algı, dünya insanının işine yarayan, fayda üreten, sorununu çözen ürün ve hizmetler geliştirmekle olur’
2022 yılında yumuşak güç araştırması yaptıklarını ve Türkiye hakkında dünya genelinde yüz bin kişiye sorular yöneltildiğini kaydeden İlgüner, “Türkiye ile ilgili çarpıcı sonuçlar çıktı. Hukuk ve insan haklarına saygı konusunda Türkiye 10 üzerinden 2.4 puan alıyor. Bilimde önder midir diye soruluyor, 10 üzerinden 2.7 puan alıyor. Türkiye’nin çekici yaşam tarzı var mı diye soruluyor, 10 üzerinden 3.1 alınıyor. Neyi konuşuyoruz? Turkey’i Türkiye yapınca bu değişecek mi zannediliyor? BM’de nezaket göstermişler, Türkiye diyelim demişler ama 8 milyar insanın yaşadığı dünyada bu algıyı böyle mi değiştireceğiz? OIumlu algı, dünya insanının işine yarayan, fayda üreten, sorununu çözen ürün ve hizmetler geliştirmekle olur. Bununla siz ülkenizi yüceltir taçlandırırsınız. Bunu anlamamakta hükümetler ısrar ediyor, iş âlemimiz de ısrarına devam ediyor, çok acı bir şey” diye konuştu.