Malatya’da, yaklaşık 30 yıldır nefes alırken, uyurken, yürürken ve yemek yerken zorluklar yaşayan guatr hastası Müfide Uçar’ın boynundaki 1 …
Malatya‘da, yaklaşık 30 yıldır nefes alırken, uyurken, yürürken ve yemek yerken zorluklar yaşayan guatr hastası Müfide Uçar’ın boynundaki 1 kilogramlık kitle başarılı operasyonla alındı.
Doğanşehir ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki guatr hastası Müfide Uçar, ameliyat korkusu nedeniyle boynunda bulunan ve her geçen gün büyüyen kitleyi ihmal etti. Yaklaşık 30 yıl boynundaki kitlenin verdiği rahatsızlığa rağmen hayatını devam ettiren Uçar, 3 yıl önce nefes alamama, uyurken, yürürken ve yemek yerken yaşadığı şikayetlerinin artması üzerine hastaneye başvurdu.
Yapılan kontrollerde kitlenin Müfide Uçar’ın boynunun neredeyse tamamını kapladığı belirlenerek ameliyat edilmesi gerektiği belirtildi. Korku, Kovid-19 ve çeşitli nedenlerle ameliyat olmayan yaşlı kadın, son olarak Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine müracaatta bulundu.
Burada Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhan Hakan Kanat tarafından muayene edilen ve ameliyata alınan Müfide Uçar’ın boynundaki 1 kilogramlık “guatr kitlesi” başarılı operasyonla alındı.
“Risk yüzde 1’in daha altında”
Doç. Dr. Burhan Hakan Kanat, AA muhabirine, Müfide Uçar’ın boynundaki büyük bir guatra, ‘dev guatr’ dediklerini söyleyerek, şunları belirtti:
“Tiroit bezi aslında hepimizde var. Guatr ise tiroit bezinin normalden daha fazla büyümesi demektir. Teyzemizde yaklaşık 1 kilogram tiroit dokusu çıkardık. Herkeste tiroit bezi baş parmağın ilk boğumundan olacak şeklinde baş parmağı büyüklüğünde, ağırlık olarak da 25-35 gram civarındadır. Teyzemizde ise yaklaşık bundan 40 kat daha büyüktü. Dev guatr, hastanın solunumunu kısıtlamış, yutma güçlüğü gibi çeşitli sorunlar oluşturmaya başlamış ve görüntüsü de bozulmuştu. Bütün riskleri anlattık. Aslında hastaların en çok korktuğu konu ses kısıklığı ve kalıcı bir kalsiyum dengesi bozukluğu riski. Güvenli ellerde cerrahi yapıldığında bunların ikisinde risk yüzde 1’in daha altında.”
“En büyük sebebi iyot eksikliği”
Hastanın ameliyat sonrasında genel durumunun, sesinin iyi olduğunu ifade eden Kanat, “Türkiye guatr açısından endemik bir bölge. Bunun en büyük sebebi iyot eksikliği. İyot eksik olunca tiroit bezi az çalışıyor. Az çalıştığında o hormonu dengelemek için daha fazla üretmek istiyor. Üretmek için de tiroit bezinin büyümesi gerekiyor. Vücutta az çalışan hücre çok olunca dengelemiş oluyor. Git gide büyüyor sonra hasta korkusu nedeniyle gecikmeler oluşuyor.”
Kanat, 1990’lı yıllardan sonra Türkiye’de tuza iyot eklenmeye başlandığını anımsatarak, “Ondan sonra büyük guatrların görülme sıklığı daha çok düştü ama günümüzde nadir de olsa bu tür büyük guatrlar görülüyor ve başarılı şekilde ameliyat ediliyor. Bu konuda hastaları ameliyattan korkmamaları gerektiği konusunda bilinçlendirmek gerekiyor. Hastalarımız şüphe duydukları anda mutlaka hekime başvurmaları gerekiyor. Daha erken dönemlere tedavi yapılırsa daha başarılı olacağını ve hasta için daha konforlu olacağına inanıyorum.” ifadesini kullandı.
“Nefes alamıyor, yürüyemiyor, yatamıyordum”
Ameliyatla sağlığına kavuşan Müfide Uçar da doktora daha önce doktora gittiğini ancak sonra hastalığını ihmal ettiğini dile getirerek, “Bugüne kısmetmiş. Daha öne nefes alamıyor, yürüyemiyor, yatamıyordum. Şimdi çok şükür iyiyim. daha önce bir akrabamız guatr ameliyatı olmuştu ve konuşamıyordu. Ondan da korktum. Pandemi sürecinde de ameliyat olamadım. Şimdi çok şükür iyiyim.” sözlerine yer verdi.