Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği(KÜAD) Kongre Başkanı Arslan, Türk kozmetik sektörünün 162 ülkeye ihracat yapan ve dış ticaret fazlası veren bir sektör olduğunu, gelecek yıl 1,6 milyar dolarlık ihracat beklediklerini açıkladı
Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) Kongre Başkanı Fuat Arslan, kozmetik sektörünün 2020’de 1 milyar 361 milyon dolar, 2021’de ise 1 milyar 401 milyon dolarlık ihracat yaptığını söyledi.
Sektörün bu yılın ocak-ağustos döneminde iyi bir performans göstererek yüzde 16,6 büyüdüğünü ifade eden Arslan, “Türk kozmetik sektörü 162 ülkeye ihracat yapan ve dış ticaret fazlası veren bir sektör. Bu ülkelerin başında Irak, ABD, Rusya ve İran yer alıyor. Irak, 150,3 milyon dolarla ilk sırada yer alırken, ikinci sırada 105,1 milyon dolarla ABD, üçüncü sırada ise 82,2 milyon dolarla Rusya var.” dedi.
Arslan, dünyada kozmetik sektörünün büyüklüğünün 2023 yılı sonunda 750 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini belirterek, Türkiye’nin buradan alacağı payı artırmak istediklerini ifade etti.
Türk kozmetik sektörünün barındırdığı avantajlar sayesinde pazar payı ve ihracatını artıracağını dile getiren Arslan, “Sektör olarak gelecek yıl 1,6 milyar dolarlık bir ihracat bekliyoruz.” diye konuştu.
Arslan, tüketicilerde çevre duyarlılığının her geçen gün arttığına işaret ederek, bu nedenle markaların iş yapış modellerini güncellemesi ve dönüştürmesi gerektiğini söyledi.
SEKTÖR 1 ARALIKTA ANTALYA’DA BULUŞACAK
Arslan, KÜAD tarafından düzenlenen 6. Uluslararası Kozmetik Kongresi’nin yarın Antalya’da başlayacağını bildirdi. 3 gün sürecek kongrenin bu yılki ana temasının Yeşil Mutabakat olacağını belirten Arslan, kongrede yeni ham madde ve ürünlerin tanıtılacağını, kozmetik müzesinde de üretimde kullanılan endemik bitkilerin sergileneceğini dile getirdi.
Arslan, Yeşil Mutabakat’ı sürdürülebilirliğe ulaşma sürecinin yol haritası olarak gördüklerini belirterek şunları kaydetti:
“Dernek olarak biz de hem firmalarımızla yaptığımız çalışmalar hem de her yıl gerçekleştirdiğimiz kongrelerimizle bu bilinci artırmak için çalışıyoruz. Yeşil Mutabakat sürecinin dışında kalacak firmaların gelecek zaman diliminde yaşama şansının olmadığının farkındayız. Üreticilerimizi, araştırmacılarımızı, sürecin kamusal paydaşlarını, ilgili çevre ve düşünce kuruluşlarını bu önemli ve hayati konuyu tartışmaya ve sektörümüz için yol haritasını hazırlamaya davet ediyoruz.”