İNDER’den yapılan yazılı açıklamada, demir ve çimento gibi inşaatın temel ham maddelerindeki artışların tamamının konut fiyatlarına yansıyacağına …
İNDER’den yapılan yazılı açıklamada, demir ve çimento gibi inşaatın temel ham maddelerindeki artışların tamamının konut fiyatlarına yansıyacağına işaret edildi. 2022’de de en önemli konulardan birinin konut fiyatları olacağına dikkat çekilen açıklamada, ‘ticari çıkardan arındırılmış kentsel dönüşüm’ vurgusu yapıldı.
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER), yeni yılda da en önemli sorunun konut fiyatları olacağına dikkat çekerek, sorunun çözümü için ‘ticari çıkardan arındırılmış kentsel dönüşüm’ vurgusu yaptı.
İNDER’den yapılan yazılı açıklamada, “2021’de dizginlemeye çalıştığımız konut fiyatları, artan ham madde maliyetleri nedeniyle kontrolden çıkmaya başladı. Bundan ilk zarar gören de doğal olarak konut alıcıları oldu. Konut üretim ve finansal maliyetlerin artık konut üreticileri tarafından taşınamayacak derece artması, artan maliyet yükünün bir kısmının konut fiyatlarına yansıması kaçınılmaz oldu” denildi.
İlerleyen aylarda da konut zamlarının süreceğine işaret edilen açıklamada, “2022’i kurtarmak için tek çözümümüz ticari çıkardan arındırılmış kentsel dönüşüm olmalı” talebinde bulunuldu.
‘MALİYETLER GERÇEKTE YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE ARTTI’
Açıklamada, inşaat maliyetlerinin son bir yılda resmi verilere göre yüzde 42,4 arttığına ancak gerçekte ise yüzde 100’ün üzerinde olduğuna vurgu yapıldı.
“Konut üreticileri, yüzde 100 civarında gerçekleşen maliyet artışının büyük kısmını absorbe ederek enflasyonu daha fazla körüklememesini ve konut fiyatlarının erişilebilir kalmasına gayret etti” denildi.
“Bu çaba, devam eden projelerde olumlu sonuç buldu ve maliyetlerden kaynaklanan fiyat artışının yarısı nihai tüketiciye yansıdı” denilen açıklamada, şu açıklama dikkat çekti:
“Ancak bundan sonra başlayacak yeni projelerde böyle bir şans olmayabilir. Başta demir ve çimento olmak üzere inşaatın temel ham maddelerinde gerçekleşen artışların tamamı konut fiyatlarına yansıyabilir.”
‘KONUT EDİNME ŞANSINI KAYBEDENLER…’
“Konut edinme şansını kaybedenlerin kiralama yöntemiyle barınma ihtiyacını karşılama zorunluluğu, konut kiralarındaki arz talep dengesini arz lehine çevirdi” denilen açıklamada,
“Gizli enflasyonu gerekçe gösteren konut sahiplerinin ve fırsatçı emlakçıların da spekülatif kira artış tavrı göstermesi, konut kiralarının bir anda fırlamasına yol açtı. 2022’de bizi çok zor bir süreç bekliyor. İnşaat sektörünün 2022 yılı ajandasının ana başlığını, konut fiyatları oluşturacak” ifadelerine yer verildi.
‘YENİ PROJELER ACİLEN DEVREYE GİRMELİ’
Açıklamada, konut talebinin karşılanmasının tek yolunun fiyatların erişilebilir seviyede olacak şekilde arzın genişletilmesi, yani yeni projelerin acilen devreye girmesi olduğunu vurgulandı.
Yapılması gereken en önemli adımın, inşaatın ana girdisi olan arsanın uygun maliyetle temini olduğu, aynı şekilde inşaat yapımında kullanılan malzemelerdeki fiyat istikrarının sağlanması ve genel inşaat maliyetinin optimum seviyede sabitlenmesi gerektiğine işaret edildi.
“Öncelikle uygun maliyetli arsa sorunun çözülmesi gerekir. Bunun en iyi yöntemi kentsel dönüşümdür” denilen açıklamada, “Başta İstanbul ve İzmir olmak üzere riskli binaların bulunduğu bölgelerde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca standartlaştırılmış kat karşılığı arsa sözleşmeleriyle gerçekleştirilecek projeler önemli bir adım olabilir. Böylece hem deprem riski minimize edilmiş olur hem de konut arzı arttırılır” ifadeleri yer aldı.
‘İDEAL FAİZ ORANLARI YÜZDE 0,50 VE AŞAĞISI’
“Giderek artan konut kredi faizlerinin orta gelir grubunun 5 veya 10 yıl gibi uzun sürelerde katlanabileceği faiz yükünü taşınamaz hale getiriyor” denilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Merkez Bankası’nın yeni faiz politikası, konut kredi faizlerinin yüzde 0,65-0,70 seviyelerinde olmayacağını işaret ediyor. Sektör için ideal faiz oranları ise yüzde 0,50 ve daha aşağı seviyesidir.
Bankaların mevcut tüketici kredisi sınıfında yer alan konut kredileriyle konut sahibi olmak giderek zorlaşıyor.
Geçtiğimiz yıl kamu bankalarının yaptığı yüzde 0,64-0,69 bandındaki faiz seviyeleri yeniden uygulanmadığı sürece kira öder gibi ev kredisi ödenmesi çok zor.
Bunun olması için daha doğrusu sürekli olması için tek yol var. Faiz maliyetlerini minimuma (aylık bazda yüzde 0,5’in altına) çekecek olan ikincil piyasaların devreye girmesidir. Yani gerçek anlamda mortgage kredileri için yasal adımların atılması ve uygulanması şarttır.”