En son hangi kitabı okuduğunuzu hatırlarsınız. Peki ya ilk okuduğunuz kitabı? Zor tabi ama sizi en çok etkileyen kitabı kolay kolay unutmazsınız …
En son hangi kitabı okuduğunuzu hatırlarsınız. Peki ya ilk okuduğunuz kitabı? Zor tabi ama sizi en çok etkileyen kitabı kolay kolay unutmazsınız. Hadi o kitabı anlat deseler belki bir özet gibi anlatamazsınız ama mutlaka aklınızda en az bir cümle kalmıştır. İşte kitaplarda geçen en iyi sözler, o cümlelerdir. Kitap alıntıları çoğu zaman genel okuyucunun etkilendiği ve üzerine düşündüldüğünde derin anlamlara sahip cümlelerden oluşurlar.
Belki içeriğimizde yer alan kitap alıntıları sizin için en iyi alıntıları temsil etmeyebilir ama gelin şöyle düşünelim; bu yazıyı okuyan olan herkes, bu cümleleri görecek ve belki okumuş olduğu kitapta hızla geçtiği bir cümleyi keşfedecek. Bu keşif, beraberinde sonu gelmez düşünceler ve derin anlamlar getirecek. Gelin kitaplarda geçen sözler ve bazı kitap alıntıları üzerine biraz düşünelim.
Kitaplarda geçen sözler ve alıntılar:
“Bu dünyada bazı iyilikler var ve bu, savaşmaya değer.”
1982 – 1973 yılları arasında yaşamış olan İngiliz yazar J. R. R. Tolkien imzalı Yüzüklerin Efendisi serisinin ikinci kitabında karşımıza çıkan bu söz, herkes için hala umut olduğunu anlatıyor. Evet, özellikle başımıza geldiği zaman dünyanın ne kadar kötü ve karanlık bir yer olduğu gerçeğiyle yüzleşiyoruz ama hala iyi olan bir şey olduğunu bilmek hem bu hayatı yaşanır kılıyor hem de mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
“İnsan yalnızca yüreğiyle doğruyu görebilir. Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez.”
1900 – 1944 yılları arasında yaşamış olan Fransız pilot ve yazar Antoine de Saint-Exupéry tarafından kaleme alınan Küçük Prens; dünyanın en çevrilen, en çok satan ve en çok okunan kitaplarından bir tanesi. İnce bir çocuk kitabı gibi görünmesine rağmen yaşınız kaç olursa olsun bu kitabı okuduğunuz zaman büyüdükçe kirlendiğini düşündüğümüz bu hayatı nasıl temizleyebileceğimizi de anlıyorsunuz.
“Ben bir kuş değilim ve hiçbir ağ beni tuzağa düşüremez. Ben kendi bağımsız iradesine sahip, özgür bir bireyim!”
1816 – 1855 yılları arasında yaşamış olan İngiliz yazar Charlotte Brontë imzalı Jane Eyre, yazarın en ünlü eseridir. Eski bir dönemde bir kadın tarafından cesurca kaleme alınmış bir roman olan Jane Eyre, farklı sınıflara ait iki kişi arasında yaşanan bir aşkı konu alıyor. Victoria dönemi İngilteresinde geçen hikayenin her bir sayfasında ataerkil düzenin kadınlar üzerindeki görünmez baskını hissediyorsunuz.
“Zamanların en iyisiydi ve zamanların en kötüsüydü.”
1812 – 1870 yılları arasında yaşamış olan İngiliz yazar Charles Dickens tarafından kaleme alınan İki Şehrin Hikâyesi adlı romanın ilk cümlesi bile aslında roman boyunca nasıl bir hikaye okuyacağımızın işaretini veriyor. Fransız Devrimi’ni öncesi ve sonrası ile birlikte daha önce hiç düşünülmemiş bir bakış açısıyla anlatan roman, yüzlerce yıl önce yaşanmış bir olayın zamanı ile ister istemez günümüz dünyasını kıyaslamamızı sağlıyor.
“Dikkatli ol! Çünkü korkusuzum ve bu yüzden güçlüyüm.”
1797 – 1851 yıllar arasında yaşamış olan İngiliz yazar Mary Shelley imzalı Frankenstein romanı, dünya korku edebiyatının en önemli klasiklerinden biri olarak kabul ediliyor. Sıkı bir kadın hakları savunucusu olan Mary Shelley, bu romanda bir canavar hikayesi anlatıyor gibi görünebilir ancak üzerine biraz düşündüğümüz zaman herkes gibi olmayan ya da olamayanların hikayesinin anlatıldığı bir gerçek
“Cesaretin elinde silah olan bir adam olduğu fikrine kapılmak yerine gerçek cesaretin ne olduğunu görmenizi istedim.”
1926 – 2016 yılları arasında yaşamış olan Amerikalı yazar Harper Lee tarafından kaleme alınan Bülbülü Öldürmek romanı, yazarına Pulitzer Ödülü kazandırmıştır. Kendi yaşadığı bir olaydan kurguladığı roman, okuyucuları Amerikanın küçük bir kasabasına götürüyor. Roman boyunca yaşanan olayları, daha önce belki de hiç dikkat etmediğimiz birinin, küçük bir kızın gözünden görüyoruz.
“Bir adam, hayatının tozunu ve kırıntılarını sildikten sonra geriye sadece zor ve net soruları bırakmış olacaktır: iyi miydi yoksa kötü müydü?”
1902 – 1968 yılları arasında yaşamış olan Amerikalı yazar John Steinbeck imzalı Cennetin Doğusu romanında bir ailenin kuşaklarına yayılmış bir öyküyle karşılaşıyoruz. Nobel ödüllü bir yazar olan John Steinbeck, tarihin ilk katili ve maktülü olan Habil ve Kabil’in hikayesi üzerinden derin bir hayat sorgulaması yapıyor.
“Acı labirentinden çıkmanın tek yolu affetmektir.”
1977 doğumlu Amerikalı yazar John Green tarafından kaleme alınan Alaska’nın Peşinde romanı, yazarına Pulitzer Ödülü kazandırmıştır. Yazarın en çok satan kitaplarından biri olan Alaska’nın Peşinde’de farklı hayatların kesişmesi anlatılıyor ve elbette hayatlardan birinin kendini kapattığı acı labirentinden çıkmasının tek yolunun ne olduğu açık bir şekilde görülüyor.
“Her şeyden önce şu: Kendi nefsine doğru ol ve bunu takip etmeli, gece gündüz gibi. O zaman hiçbir insana yalan söyleyemezsin.”
1564 – 1616 yılları arasında yaşamış olan İngiliz yazar ve şair William Shakespeare tarafından kaleme alınan Hamlet oyununda geçen belki her bir cümle üzerinde düşünmek gerekir. Bir intikam hikayesi olan Hamlet, çoğu kişi için zamansız bir metindir.
“Derin bir nefes aldım ve kalbimin eski övünmesini dinledim: Ben, ben, ben.”
1932 – 1963 yılları arasında yaşamış olan Amerikalı yazar ve şair Sylvia Plath imzalı Sırça Fanus, yazarı tarafından Victoria Lucas takma adıyla yayımlanmış olan tek kitaptır. Yarı otobiyografik olan romanda, yazarın yaşadığı depresyon süreci ve maalesef sonu intihara varan olaylar silsilesi bütün çıplaklığıyla anlatılıyor.
Kitaplarda geçen en iyi sözlerden bazılarını listeledik ve kısaca bu kitap alıntıları hakkında bilmeniz gerekenlerden bahsettik. Girişte anlatmıştık, herkes için en iyi söz farklıdır ama en azından şimdi okuduğunuz bu sözler hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.