Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Şefika Gültekin’in duruşma salonunda …
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Şefika Gültekin’in duruşma salonunda Cemal Metin Avcı’ya söylediği sözlere yer verilerek Avcı’nın Gültekin’den şikayetçi olduğu belirtildi.
İddianamede ifadesine yer verilen Gültekin’in, kızının Cemal Metin Avcı tarafından öldürülmesinin psikolojik etkileri nedeniyle bir şeyler söylediğini ancak ne söylediğini hatırlamadığı ifade edildi.
Dava 12 Ekim’de Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek.
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi.
Yaklaşık 2 yıldır ciddi bir hukuki mücadele yürüttüklerini belirten Epözdemir, “Bütün taleplerimize rağmen failler halihazırda cezalandırılmadı. Yaklaşık 1,5 yıl maktülenin özel hayatını tartışılır hale getirmeye matuf olan ABD’ye yazılan müzekkereyi bekledik. Yargılama sürerken mahkemenin tarafsız olmadığına ilişkin ailede bir kanaat uyandı. 3 defa reddi hakim talebinde bulunduk. Bu taleplerimiz kabul edilmedi.” dedi.
Adaletin tecellisi ve kamu vicdanının rahatlaması için hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Epözdemir, şunları söyledi:
“Bu mahkeme, kızları hunharca ve vahşice katledilen bir annenin yüreğinin acısıyla duruşma salonunda söylediği sözleri Başsavcılığa ihbar etti ve bu konuda bir ara karar kurdu. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığına suç ihbarında bulundu. Savcılıkta ihbar üzerine acılı anneye 4 yıl 4 ay hapis istemiyle bir kamu davası ikame ediyor. Kızları hunharca katledilmiş acılı bir ailenin hak arama mücadelesi karşısında 2 yıldır dosya ve deliller ortadayken faillere gerekli cezayı vermeyen yargının, acılı bir annenin duruşmada söylediği sözler üzerine bu kadar hızlı reaksiyon gösterip hakkında kamu davası açması son derece manidar ve düşündürücüdür. Bu durum aynı zamanda kamu vicdanını da rahatsız etmektedir. Bundan sonra da hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.”
OLAY
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz 2020’de Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Ailesinin Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.
Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de deliller ortaya konunca bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmiş ve tutuklanmıştı.
Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı da soruşturma çerçevesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine gözaltına alınmış, “delil karartmak” suçlamasıyla tutuklanmıştı.
DAVA SÜRECİ
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Cemal Metin Avcı’nın “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı’nın da “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Yargılama sürerken Mertcan Avcı’nın tutuksuz yargılanmasına karar verilmişti.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ek iddianamede ise sanık Avcı’nın anne ve babası ile eski eşinin de aralarında olduğu bazı yakınlarının suç delillerini yok edip gizlediklerine dair haklarında yeterli şüphe bulunduğu kanaatiyle ayrı ayrı cezalandırılmaları istenmişti.
Yargılama sırasında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca “canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirak” suçundan Mertcan Avcı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, 3. Ağır Ceza Mahkemesince savcılığa iade edilmişti.
Başsavcılığın itirazını kabul eden üst mahkeme, Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesinin “iddianamenin iadesi” kararının kaldırılmasına ve evrakın gereğinin yapılması için Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesine iadesine hükmetmişti. Üst mahkeme, verilen karar kesin olduğundan kanun yollarına başvurma olanağının da bulunmadığına oy birliğiyle karar vermişti.