Kanada genelinde yaşayan binlerce yerli kadının, kendi istekleri dışında kısırlaştırıldıkları iddiası ülkenin gündemine bomba gibi düştü. CTV …
Kanada genelinde yaşayan binlerce yerli kadının, kendi istekleri dışında kısırlaştırıldıkları iddiası ülkenin gündemine bomba gibi düştü. CTV’deki haberde, British Columbia, Alberta, Saskatchewan, Manitoba ve Quebec eyalet mahkemelerinin her birinde, zorla kısırlaştırıldıklarını ileri süren binlerce yerli kadını temsilen açılmış 5 davanın bulunduğu belirtildi. Kendisi de bir First Nation yerlisi olan haberekibinden Creeson Agecoutay’ın edindiği bilgilerle, doğum için hastaneye giden yerli kadınların operasyon sırasında kısırlaştırıldığı ortaya çıktı.
DOĞUMA GİRMEDEN HEMEN ÖNCE ONAY İMZASI ALMIŞLAR
Özellikle sezaryen gerektiren durumlarda hamilelere bir onay formu imzalatıldığı kaydedildi. Görevlilerin, operasyondan dakikalar önce ve hatta bazen ameliyathaneye giderken söz konusu forma “tüp ligasyonu”na ilişkin bir madde ekledikleri bilgisi paylaşılan haberde, “Bu, doğum sancısıyla kıvranan ve bebeklerinin sağlığı konusunda paniğe kapılan kişilere en savunmasız oldukları anda yaşamlarını değiştiren bir işleme rıza göstermeleri için yapılan bir şey” ifadesine yer verildi. Haberde görüşlerine yer verilen Saskatchewan Yerlilerinden Melika Popp, “Bu doktorlar, bana yardım etmek için oradalarmış gibiydi.” dedi.
UYGULAMANIN TARİHİ ESKİYE UZANIYOR
Bugün yerli kadınların zorla kısırlaştırılmaları ile gündeme gelen konunun tarihi, Kanada’da 1928’e kadar gidiyor.
The Canadian Encyclopedia’da yer alan bilgilere göre, zorla kısırlaştırma uygulaması Kanada’da uzun ve genellikle gizli bir tarihe sahip. Alberta eyaletinde 1928’de kabul edilen ve 1972’ye kadar yürürlükte kalan yasayla “uygun olmayan kişilerin üremesine sınırlama” getirildi.
TARİH BOYUNCA BAZI ERKEKLER DE KISIRLAŞTIRILDI
Kanada Öjeni Kurulunca özellikle hapishanedeki “tehlikeli” mahkumlar için verilen karar kapsamında, uygulama süresi boyunca bazı erkek mahkumlar da kısırlaştırıldı. British Columbia eyaletinde 1933’te yürürlüğe giren ve 1973’te kaldırılan aynı kanun, giderek yerli kadınları hedef aldı.