Genellikle dünyanın refah seviyesi en yüksek yerlerinden birisi olmasıyla bilinen Kanada’da oldukça korkunç bir olay meydana geldi. Kanada’da …
Genellikle dünyanın refah seviyesi en yüksek yerlerinden birisi olmasıyla bilinen Kanada’da oldukça korkunç bir olay meydana geldi. Kanada’da yaşayan binlerce yerli kadın, istekleri dışında kısırlaştırıldıkları gerekçesiyle durumu yargıya taşıdı.
Zorla kısırlaştırıldıklarını iddia eden binlerce yerli kadını temsilen British Columbia, Alberta, Saskatchewan, Manitoba ve Quebec eyalet mahkemelerinde toplamda 5 dava açıldığı ifade edildi. Yapılan inceleme sonrasında kadınların doğum için operasyona girdikleri hastanelerde gerçekten de bilgileri dışında kısırlaştırıldıkları ortaya çıktı.
Kadınlara doğum anında onay formu imzalatıldı
Akıl almaz olayda doğum için hastaneye giden kadınlardan, özellikle de sezaryen ile doğum gerçekleştirenlerden onay formu imzalatıldığı ifade edildi.
Buna göre hastane görevlilerinin, operasyon gerçekleşmeden çok kısa bir süre önce hatta bazen hasta ameliyathaneye götürülürken bahsi geçen forma “tüp ligasyonu” ile ilgili bir madde eklediği belirtildi. Kadınlarda yumurtalıkları taşıyan tüplerinin bağlanması işlemi olan tüp ligasyonu kalıcı bir kısırlaştırma yöntemidir ve geri dönmesi de oldukça zahmetli bir işlemdir
Olaya dair yapılan haberde ise, “Bu, doğum sancısıyla kıvranan ve bebeklerinin sağlığı konusunda paniğe kapılan kişilere en savunmasız oldukları anda yaşamlarını değiştiren bir işleme rıza göstermeleri için yapılan bir şey” ifadelerine yer verildi.
Haberde görüşlerine danışılan Saskatchewan Yerlilerinden Melika Popp ise verdiği demeçte, “Bu doktorlar, bana yardım etmek için oradalarmış gibiydi.” ifadelerini kullandı.
Bu olay, Kanada’da yerli kadınların izinleri olmadan kısırlaştırıldığı ilk olay değil
Kanada’da yerli kadınların istekleri dışında kısırlaştırılmaları olayı ilk defa gerçekleşmiyor. Aslına bakacak olursanız bu olayın ardından tekrar gündeme gelen yerli kadınların zorla kısırlaştırılmalarının tarihi 1928 yılına kadar uzanıyor ve büyük bir titizlikle saklanıyor.
Buna göre 1928 yılında Alberta eyaletinde kabul edilen ve 1972 yılına kadar uygulanmaya devam eden bir yasa ile devlet, “uygun olmayan kişilerin üremesini sınırlama”yı amaçlıyordu. Hatta Kanada Öjeni Kurulu tarafından özellikle hapishanedeki “tehlikeli” mahkumlar için verilen karar çerçevesinde, uygulama boyunca bazı erkek mahkumlar da istekleri dışında kısırlaştırılmıştı.
1933 yılında British Columbia eyaletinde de yürürlüğe giren ve 1973’te kaldırılan aynı kanun, daha sonraları giderek yerli kadınları hedef aldı. Yasa her ne kadar kaldırılmış olsa da görünen o ki bazı kurumlarda bu canice işlem uygulanmaya devam ediyor. 21. yüzyılda hangi hakla kişilerin bedenleri üzerinde haberleri olmadan böyle bir değişim yapılabiliyor akıl alır gibi değil açıkçası.