Yargıtay’ın bir iş davasına ilişkin aldığı yeni karar, iş yerlerinde basılı bordro dağıtımının hem çalışanlar hem de işverenler için hukuki riskler doğurabileceğini gözler önüne serdi. Kâğıt bordroların kaybolması, herkesin erişebileceği alanlarda unutulması ya da yetkisiz kişilerin eline geçmesi iş davalarına zemin hazırlayarak çalışma hayatını olumsuz etkileyebiliyor.
İSTANBUL (İGFA) – İş yerlerinde bordroların (ücret pusulası) basılı olarak dağıtılması hem işverenler hem de çalışanlar için ciddi hukuki riskler barındırıyor. Yargıtay’ın verdiği yeni karar, bordro bilgilerinin yetkisiz kişilere ulaşmasının iş davalarına zemin hazırlayabileceğini ortaya koydu.
Karara konu olan olayda bir çalışan, masa üzerinde unutulan başka bir çalışana ait bordronun fotoğrafını çekerek insan kaynakları (İK) birimine iletti. Bu durum, bordroyu insan kaynakları birimine ileten işçinin iş akdinin feshedilmesine yol açtı. Ancak mahkeme, fesih kararını haksız bularak çalışanın lehine karar verdi.
Çalışanların kişisel verilerini içeren bordroların fiziksel olarak dağıtılması veya kontrolsüz bir şekilde saklanması, kurumları hem veri güvenliği hem de iş hukukuyla ilgili olası anlaşmazlıklar karşısında savunmasız bırakıyor.
Bordro süreçlerinin dijitalleşmesi ve belgelerin elektronik ortamda iletilmesi ise, işverenler ve çalışanlar arasındaki ilişkiyi düzenli ve şeffaf hale getiriyor. Bordro süreçlerinin KEP’e taşınması, belgelerin yanlış ellere geçmesi veya hukuki ihtilaflara yol açması gibi riskleri tamamen ortadan kaldırıyor.
