31 Mart seçimlerinin ardından 11 il ve 61 ilçede kadın adaylar seçildi. Tabloyu uzmanlar, Türkiye’de cinsiyet eşitliği bağlamında önemli bir gelişme olarak görüyor. Uzmanlara göre kadın belediye başkanlarının farklarını ortaya koymaları için geri plana itilebilen alanlarında faaliyetlerde bulunmaları bekleniyor.
31 Mart seçimlerinin ardından 11 il ve 61 ilçede kadın adaylar seçildi. Tabloyu uzmanlar, Türkiye’de cinsiyet eşitliği bağlamında önemli bir gelişme olarak görüyor. Uzmanlara göre kadın belediye başkanlarının farklarını ortaya koymaları için geri plana itilebilen alanlarında faaliyetlerde bulunmaları bekleniyor.
Kadın başkanların kadınlara yönelik sosyal faaliyetleri öncelik alanı haline getirebileceğini dile getiren siyaset bilimci Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, kadına yönelik şiddetin yükselişe geçtiği bir dönemde, kadın sığınma evi sayısının artırılmasına öncelik verebileceğini belirtiyor.
Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, 31 Mart yerel seçimlerinde 11 ilde kadın belediye başkanı seçilmesini değerlendirdi.
2028’deki seçimlere kadar seçimsiz bir sürece girildi…
31 Mart yerel seçimleriyle birlikte Türkiye’nin 2028’deki genel seçimlere kadar seçimsiz bir sürece girdiğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, “Bu bağlamda yerel seçimlerin bu seçimsiz dönemin başlangıcını simgelemesi anlamında da önemli olduğunu görüyoruz. 31 Mart yerel seçimlerine önem kazandıran diğer bir unsur ise seçimlerde kadın adayların görünürlüğünün artmasının yanı sıra 11 ilde kadınların belediye başkanı olarak seçilmesi oldu.” dedi.
11 il ve 61 ilçe kadın başkanlara emanet…
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi verilerine göre dünya çapında yerel yönetimlerde kadınların oranının yalnızca üç ülkede yüzde 50’ye ulaştığını, ancak 22 ülkede de kadınların oranının yüzde 40’tan fazla durumda olduğunu belirten Dr. Karana, “Türkiye, uluslararası bir değerlendirilme yapıldığında kadın temsili anlamında yüzde 20 oranıyla düşük sıralarda yer almasının yanında yerel yönetimlerde de kadın yöneticilerin sınırlılığıyla dikkat çekiyor. Yine de 31 Mart seçimleri sonucunda 11 il ve 61 ilçede kadın adayların seçilmiş olması, Türkiye’de cinsiyet eşitliği bağlamında değerlendirildiğinde önemli bir gelişme olarak görülebilir.” diye konuştu.
Kadın başkanların neden daha çok çaba göstermesi gerekiyor?
Türk toplumunun ataerkil yapısının, kadınların siyasi temsilde engellerle karşılaşmasına yol açmanın yanında belirli pozisyonlara yükselen kadınlar üzerinde toplumsal cinsiyet temelli bazı önyargı ve kaygıların oluşmasını beraberinde getirdiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, şöyle devam etti:
“Kadın belediye başkanları, erkek başkanlara kıyasla yetkinliklerini ispat bağlamında muhtemelen daha çok teste tabi tutulurken, olası başarısızlıklarının da toplumsal cinsiyetin belli stereotipleriyle bağdaştırılarak açıklanması muhtemeldir. Bu doğrultuda kadın başkanların rüştünü ispat etme amacıyla daha çok çabalamaları, görünürlüklerini artırmaları, başarılarını kalıcı hale getirme adına çok yönlü hareket ederek daha oydaşmacı bir yönetim tarzı benimsemeleri olasıdır.”
Kadın belediye başkanları farklarını nasıl ortaya koyabilir?
Kadın belediye başkanlarının farklarını ortaya koymaları için erkek başkanlar tarafından öncelik sırasında geri plana itilebilen, ancak kadınların sosyal yaşamlarının büyük bölümünü etkileyen aile ve çocuk bakımı alanlarında faaliyetlerde bulunmasının beklenebileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, şunları söyledi:
“Bu bağlamda, kadın belediye başkanlarının çocukların gelişimine yönelik etkinlikleri ve oyun alanlarını artırması bir öncelik olarak görülebilir. Kadın belediye başkanlarının kadınlara yönelik sosyal faaliyetleri diğer bir öncelik alanı haline getirmesi de yüksek ihtimal taşımaktadır. Örneğin, annelere yönelik ücretsiz toplu taşımanın kadın belediye başkanlarınca yönetilen illerde yaygınlaştırılması söz konusu olabilir. Türk toplumunda kadına yönelik şiddetin yükselişe geçtiği bir dönemde kadın başkanlar, kadın sığınma evi sayısının artırılmasına öncelik verebilirler.”
“Kadın belediye başkanlarının yüksek çevre duyarlılığı ile çalışması beklenir”
Kadınlara yönelik koruyucu girişimlerde bulunurken kadınların özgürleşebilmesi ve gelişebilmesi adına eğitim ve meslek edinme alanlarında geliştirici girişimlerde bulunmalarının kadın belediye başkanlarına düşen görevler arasında değerlendirilebileceğine dikkat çeken Dr. Karana, “Aynı zamanda kadın belediye başkanlarının yüksek çevre duyarlılığı ile yeşil alanların oranını genişletmeye çalışması da söz konusu olabilir. Bunlara ek olarak engellilere ve yaşlılara yönelik hassasiyetleri ile dezavantajlı grupları hedefleyen sosyal politikalara vurgu yapmaları umulabilir. Bu noktada kadın belediye başkanlarının sosyal belediyecilik anlayışı sergilemesi daha olasıdır.” dedi.
Kadın belediyeciliğinde Gaziantep ve Üsküdar örneği…
Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, kadın başkanların yerel yönetimde farklarını ortaya çıkarmada Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in örnek olarak gösterilebileceğini ifade ederek, “31 Mart seçimlerinde almış olduğu yüzde 38.83 oy oranıyla bir dönem daha belediye başkanlığı yapmaya hak kazanan Şahin, Gaziantep’in gastronomik özelliğini ön plana çıkarmış, bu alanda tanıtım ve etkinlik girişimlerinde bulunarak dikkat çekmiştir. 31 Mart yerel seçimlerinde Üsküdar Belediye Başkanı seçilen Sinem Dedetaş’ın da bu göreve gelmeden önce Haliç Tersanesi ve Şehir Hatlarındaki başarılarını yeni pozisyonunda tekrarlayarak Üsküdar’ın çehresini değiştirecek şekilde vizyonunu sergilemesi beklenebilir. Bu örneklerden yola çıkarak diğer 9 ilde seçilen kadın belediye başkanlarının da şehirlerinin daha önce keşfedilmemiş güzelliklerini gözler önüne sererken, bütüncül ve detaycı yaklaşımlarıyla seleflerinden ayrışarak illerine başkanlık dönemlerinde önemli katkılarda bulunacaklarını düşünüyorum.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı