enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Parçalı Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
15°C

‘Kabaş’ın tutuklanmasında birçok hukuksuzluk yaşandı’

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Gazeteci Sedef Kabaş’ın bir televizyon programında söylediği sözler nedeniyle ‘Cumhurbaşkanına hakaret …

‘Kabaş’ın tutuklanmasında birçok hukuksuzluk yaşandı’
23.01.2022
141
A+
A-

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Gazeteci Sedef Kabaş’ın bir televizyon programında söylediği sözler nedeniyle ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla başlatılan soruşturmada gece yarısı gözaltına alınarak, tutuklanmasını SÖZCÜ’ye değerlendirdi.

Televizyon programında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla soruşturma açılan ve gece 02.00’de Sarıyer’deki evinde gözaltına alınan gazeteci Sedef Kabaş, dün sevk edildiği sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı.

‘KAÇMA VE SAKLANMA İHTİMALİNİN YÜKSEK OLDUĞU’ GEREKÇE GÖSTERİLDİ

Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tutuklama gerekçesinde, eylemin televizyon programında gerçekleştirilmiş olması sebebi, suçun nitelikli hali kapsamına girdiği ve cezada aktarım ön görüldüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde, Sedef Kabaş’ın üzerine atılı suçu işlemiş olduğu konusunda kuvvetli suç şüphesinin bulunduğunu kaydetti.

Hakimlik, atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile eylemin nitelikli hal olarak düzenlenmiş olması karşısında kanunda ön görülen cezanın alt ve üst sınırı nedeniyle kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı, bu doğrultuda tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle Kabaş’ın tutuklanmasına karar verildiğini belirtti.

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu

‘CUMHURBAŞKANINA HAKARET PARLAMENTER SİSTEMİN MADDESİDİR’

SÖZCÜ’ye konuşan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Türkiye’nin bir hukuk devleti olmaktan, yargının bağımsız ve tarafsız olmaktan çıktığını belirterek, Kabaş’ın tutuklanmasıyla ilgili birçok hukuksuzluğun yaşandığını kaydetti.

Durakoğlu, “Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi yani ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ maddesi parlamenter sistemin maddesidir. Parlamenter sistemin cumhurbaşkanı tarafsızdır ve devletin birliğini temsil eder. Dolayısıyla, böyle bir düzlemde 299. maddeyi ve onun koşullarını anlayabilmek son derece doğaldır.

Ancak 2017 rejimine geçildikten sonra, bir başka deyişle, tarafsız olmayan bir cumhurbaşkanı seçtiğimiz andan itibaren, bir partinin genel başkanlığını da uhdesinde tutmaya devam ettikçe cumhurbaşkanlığı yaptığını kabul ettiğiniz andan itibaren, 299. madde ifade özgürlüğünü sınırlandıran bir iktidar partisinin genel başkanına herhangi bir biçimde muhalefet etmeyi sınırlandıran bir noktaya doğru dönüştü.

Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bu maddeden yapılan yargılamaların hukuki olmadığı gibi bir noktaya da işaret etti. Böyle bir tablo karşısında Türkiye’nin 299. maddeyi kaldırması ya da değiştirmesi söz konusu olması gerekirken, bu yapılmadı. Yapılmadığı gibi, şimdiye kadarki cumhurbaşkanlarının hiçbirinin yapmadığı kadar sayısal olarak söylüyorum, mahkumiyetler ve soruşturmalarla karşı karşıya kalındı. Birinci yanlışlık buradan ileri geliyor” dedi.

İFADENİN ATASÖZÜ OLDUĞUNU VURGULADI

Kabaş’ın ifadeye çağrılmadan, gece yarısı gözaltına alınmasını da eleştiren Durakoğlu,

“Hukuken baktığınızda, kişiliği işaret etmeyen ve özü itibariyle bir Çerkez atasözü olduğu ifade edilen bir ifadenin doğrudan doğruya sanki kendilerine atfedilmiş gibi anlaşılması da doğru değil. Yine evrensel hukukun bütün kuralları özellikle kamuya mal olmuş kişilerin, siyasetçilerin kendilerine yapılan eleştirilerde başkalarına göre daha tahammüllü olmaları gerektiğini söylüyor.

Bu tahammülün gösterilmemiş olması da başka bir handikap. Herkesin bildiği, gazetecilik yapan, herkese açık bir biçimde dijital medyanın bütün olanaklarını kullanan, sözü özü bilenen bir kimsenin gece saat 02.00’de gözaltına alınmasını anlayabilmek de mümkün değil.

Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre çağrıldığında gelebilecek kişidir. Gelmediği zaman bu önlemlerin alınması düşünülebilir. Ama gelebilecek olan kişi için, öncelikle çağrılması gerekirken bunun yapılmamış olması kabul edilebilir bir şey değil” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.