Japonya’da 18. yüzyılın ilk yarısında Pasifik Okyanusu’nda bulunan bir denizkızının mumyası olduğu iddia edilen tuhaf nesnenin sırları nihayet …
Japonya’da 18. yüzyılın ilk yarısında Pasifik Okyanusu’nda bulunan bir denizkızının mumyası olduğu iddia edilen tuhaf nesnenin sırları nihayet çözülecek.
Bilgisayarlı tomografiden (CT) geçirilmek üzere Kuraşiki Bilim ve Sanat Üniversitesi Veteriner Hastanesi’ne gönderilen 30 santimetre uzunluğundaki nesnenin, kuyruğu, tırnakları, dişleri, kafasında kılları ve alt gövdesinde pulları var.
Who said mermaids don't exist?! Researchers from the Kurashiki University of Science and the Arts in Japan are in the process of examining this mummified “mermaid”, that was reportedly first discovered in the Pacific Ocean in the late 1730s 🧜♀️
📸: 2021 Kinoshita Hiroshi pic.twitter.com/4KLocKYdgt
— Breakfast Television (@breakfasttv) March 4, 2022
Çığlık atan yüzüne kaldırdığı elleri dehşet etkisi yaratan mumya, Japon folklorunda yarı maymun yarı balık olarak tanımlanan ‘ningyo‘ya benziyor.
Researchers in Japan have begun tests on a 300 year-old “mermaid mummy” to try and trace it’s origin. https://t.co/yDb2rPnaAT
— The Independent (@Independent) March 3, 2022
Japonya’nın Honşu adasının güneyindeki Okayama vilayetinde bir tapınakta kutu içinde korunmuş halde bulunan hilkat garibesinin kökenlerine daha yeni yeni inildi. İçinde bulunduğu kutuya 1736-41 yılları arasında Pasifik Okyanusu’nda bir balık ağına takıldığını iddia eden bir not iliştirildiği belirtildi.
Learn sumthing new everyday.. today i learned in japan in the 1700s someone caught a mermaid in a fishing net and the body is still around and scientists are studying it now and announcing what they find in the fall. Heres the real pic of this allegedly real mermaid pic.twitter.com/hEpdCP1qEB
— *WoOo* TaNg (@issaufobro) March 3, 2022
Bir ailenin uzun süre elinde tuttuktan sonra bir başka aileye devrettiği ‘kurutulmuş denizkızı‘ son olarak Asakuçi şehrindeki bir tapınağın eline geçti ve 40 yıl önce orada sessiz sedasız sergilenmeye başladı.
Okayama Folklor Topluluğu’ndan Hiroşi Kinoşita, gizemli yaratıkları araştıran Japon doğa tarihçisi Kiyoaki Sato hakkında incelemeler yürütürken tuhaf nesneye ulaştı.
Bunun gerçek bir deniz kızı olduğuna inanmadığını, 1603-1867’deki Edo döneminde Avrupa’ya ihracat için veya Japonya’daki özel etkinlikler için yapılmış olabileceğini söyleyen Kinoşita, “Alt gövdesi pullarla kaplı balığa ve üst gövdesi elleri ve yüzü olan bir primata benziyor. Canlı hayvanlardan yapıldığını düşünüyorum. Bunların neler olduğunu CT taramaları veya DNA testiyle tanımlamak istiyoruz” dedi.
Araştırmacı “Japon deniz kızlarıyla ilgili bir ölümsüzlük efsanesi vardır. Deniz kızının etini yerseniz asla ölmeyeceğiniz söylenir. Japonya’nın birçok yerinde bir kadının yanlışlıkla deniz kızının etini yiyip 800 yıl yaşadığına dair bir efsane vardır” diye ekledi.
Daha önce kökenlerine ilişkin incelemeden geçirilmemiş mumyanın bu kadar iyi durumda kalmasını sağlayan antiseptik tedavi analiz edilecek ve nesnenin neden yapılmış olabileceğini belirlemek için DNA araştırması yapacak.
Geçmişte Japonya’da mumyalanmış ‘deniz kızlarının‘ ibadet nesnesi olarak kullanıldığı sanılıyor.
Nitekim tapınağın başrahibi Kozen Kuida da “Koronavirüs pandemisini az da olsa hafifletmeye yardımcı olacağını umarak tapındık” derken araştırmanın gelecek nesillere somut bilgiler aktarmasını temenni etti.
Araştırmanın sonuçları sonbaharda yayımlanacak.
Hayali varlıklar olan denizkızlarının pek çok folklorun ayrılmaz parçası olmalarına rağmen gerçekten varolduklarına dair bugüne dek hiçbir kanıt bulunamadı. Ancak yarı insan yarı balık yaratıklar, 30 bin yıl önceki mağara resimlerinden antik Yunan şairi Homeros’un Odysseus destanına ve Andersen’in Küçük Denizkızı masalına dek çağdaş insanın da hayal dünyasında yer buldu.