Fatih, Kanuni, Yavuz gibi büyük Osmanlı padişahlarının hayatına hepimiz hakimiz ancak IV. Murad gibi padişahların hayatını pek bilinmiyor. Mesela …
Fatih, Kanuni, Yavuz gibi büyük Osmanlı padişahlarının hayatına hepimiz hakimiz ancak IV. Murad gibi padişahların hayatını pek bilinmiyor. Mesela IV. Murad denilince herkesin aklına ilk olarak alkol ve tütün yasakları gelir ancak çocuk yaşta tahta çıktığı, o dönem İstanbul ve Bağdat’ta büyük isyanlar olduğu ve kaybolan devlet otoritesini yeniden sağlamak için kardeşlerini öldürmeyi göze aldığını pek kimse bilmez.
Kabul etmek gerekiyor ki dünyanın üçte birine hakim olan bir imparatorluğu yönetmek için alınan kararları bugün oturduğumuz yerden eleştirmemiz tarihsel süreci anlamamamızdan kaynaklanıyor. Annesi Kösem Sultan ve beceriksiz sadrazamlar olmasa belki IV. Murad’ı bugün çok daha farklı anıyor olabilirdik. Gelin IV. Murad kimdir biraz daha yakından tanıyalım ve hayatı hakkındaki ilginç detayları görelim.
‘Bir deli halife olamaz’ dediler, çocuk Murad’ı tahta çıkardılar:
IV. Murad’ın tahta çıkışı öncesi yaşananlara bir göz atalım. Yeniçeri iyice raydan çıkmış, imparatorluğun her bir köşesinde terör estirir hale gelmişti. Son olarak Genç Osman’ı tahttan indirmiş ve öldürmüşlerdi. Bunun üzerine tekrar I. Mustafa tahta çıkarıldı ancak şeyhülislam tarafından akli dengesi yerinde görülmedi ve onun yerine henüz çocuk yaşta olan IV. Murad tahta çıkarıldı.
I. Ahmed’in Kösem Sultan’dan olma oğlu olan IV. Murad, 1623 yılında tahta geçtiğinde henüz 11 yaşındaydı. Tahta çıktığı vakit İstanbul’da hala küçük isyanlar devam ediyor ancak en önemli isyan Bağdat’ta yaşanıyordu. İran kışkırtmalı Bağdat isyanı ile beraber bir de Genç Osman’ın kanı yerde kalmayacak diye tuttuğu yeniçeriyi öldüren Erzurum Valisi Abaza Mehmed Paşa başkaldırıyordu.
IV. Murad 20 yaşına gelene kadar ülkeyi Kösem Sultan ve sadrazamlar yönetti. Maalesef bu hevesli sadrazamlar bir o kadar da beceriksizdi ve bir türlü işe yarar eylemler yapamadıkları için defalarca değiştirildiler. Son olarak Dâmâd Hüsrev Paşa sadrazam olarak Abaza isyanını çözdü. Ancak Bağdat hala kaynamaktaydı.
IV. Murad saltanatı tam anlamıyla başlıyor:
IV. Murad artık genç bir delikanlı olduğunda devletin annesi ve beceriksizler sadrazamlar tarafından idare edilmesine izin vermemeye başlayarak pek çok devlet adamını idam ettirmiştir. Bu dönemde İstanbul’da isyanlarda bizzat sahaya inerek gücün kendisinde olduğunu halka hatırlatmış ve isyan eden pek çok başıbozuğu alaşağı etmiştir.
Ona Bağdat Fatihi unvanını kazandıracak sefere çıkması ise en önemli icraatlerinden biridir. Ortalığın karışık olmasından faydalanan İran Şahı, Bağdat’ta sonu gelmez isyanları desteklemeye devam ediyordu. İkinci İran Seferi sonunda IV. Murad, Bağdat’ı yeniden Osmanlı topraklarına kattı. Yapılan seferler boyunca gözüpek ve cesurluğuyla anıldı.
Heybetiyle göz korkutan gürz:
IV. Murad, cesur olduğu kadar güçlü bir padişahtı. Osmanlı tarihinde pek çok güçlü asker ve becerikli komutan olan padişah vardır ama hiçbiri IV. Murad gibi bir gürz kullanmamıştır. Bugün Topkapı Sarayı müzesinde görebileceğiniz IV. Murad’ın gürzü tam 200 okka yani 256 kilogramdır.
Gürz nedir bilmeyenler için anlatalım; tek elle kullanılan bir savaş topuzudur, öldürücü darbeler vurmak ve zırh parçalamak için kullanılır. Yani IV. Murad 256 kiloluk bir gürzü tek eliyle kullanıyor, savaşıyor ve düşmanını öldürebiliyordu. Oldukça genç bir sultan için epey büyük bir güç.
IV. Murad ölümü:
Bağdat Fatihi unvanıyla İstanbul’a dönen IV. Murad, bir ava çıktı. Avdan döndüğünde yatağa düşecek kadar hastaydı. Ataları gibi nikris yani gut hastalığından muzdarip olan IV. Murad, onlarca gün yatakta kaldı. Henüz 28 yaşındayken 8 Şubat 1640 tarihinde hayatını kaybetti. Yerine, hayatta kalan tek kardeşi İbrahim geçti. Çünkü diğer bütün kardeşlerini öldürtmüştü.
IV. Murad kardeşlerini neden öldürttü?
Osmanlı İmparatorluğu’nda şehzadeler tahta çıkmadan önce sancaklara gönderilir ve devlet yönetme tecrübesi kazanırlardı. Ancak bu gelenek bozuldu ve şehzadeler sarayın bir odasında taht sırası beklemeye başladılar. Bu durum, hem imparatorluğun neden güç kaybettiğini hem de bazı sultanların neden akıl sağlığını kaybettiğini açıklıyor.
IV. Murad tahta çıkmadan önce sultanlar yeniçeri ocağı ve devlet yönetimi tarafından öldürülüyor, yerlerine zaten kafeste beklemekte olan diğer varisler geçiriliyordu. IV. Murad ocağın ve yönetimin gücünü kesmeye başlamıştı ancak bir odada yerine geçmek için bekleyen kardeşlerinin olması, otoritesini güçlendirmiyordu.
Bağdat seferinden döndüğü sırada annesi Kösem Sultan’ın bir şeyler çevirdiği haberini alan IV. Murad, kardeşleri Bayezid, Kasım ve Süleyman’ın katlini emretti. Annesi tarafından saklanan İbrahim dışında bu üç şehzade kafesten çıkarılarak boğduruldu. İbrahim de öldürülseydi bugün Osmanlı soyu devam etmeyecekti.
IV. Murad kahvehaneleri neden yasakladı?
IV. Murad; alkol, tütün ve kahve kullanımını yasaklayarak bu ürünlerin tüketildiği kahvehane ve meyhaneleri de kapattırmıştır. Pek çok uzmana göre bu ürünler haram olduğu için yasaklanmıştı. Bazı uzmanlar ise o dönem İstanbul’da sık sık yaşanan yangınlar sebebiyle bu ürünlerin yasaklandığını söylüyor. Gerçek ise biraz daha karmaşık.
IV. Murad’ın saltanatı sırasında imparatorluk büyük güç kaybetmişti. Hatta saraydaki altın ve gümüşlerin eritilerek paraya dönüştürüldüğü bile söylenir. Bir de üstüne farklı bölgelerde isyanlar çıkınca hanedanlık iyice halkın diline düşmeye başlamıştı. Halkın toplanıp dedikodu yaptığı en popüler yerler ise kahvehanelerdir.
Zaten isyana hazır bir halkın bir de kahvehanelerde ve meyhanelerde toplanarak devlet aleyhine dedikodu yapmasını istemeyen IV. Murad, tüm bu toplantı yerlerini yasaklamıştır. Yani alkol ve tütün yasağı, haram – helal olayından ziyade o dönem halkın devlet hakkında dedikodu yapmasını önlemek amacı taşıyordu.
Henüz çocuk yaşta tahta çıkmasına rağmen cesareti ve gücü ile tanınan IV. Murad kimdir sorusunu yanıtladık ve bu az tanınan padişah hakkında bilmeniz gereken detaylardan bahsettik. Türk tarihi, çoğu zaman anlatılanlardan çok daha derin hikayeler gizler. Biraz araştırmanın kimseye zararı olmaz.