enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5478
EURO
36,0565
ALTIN
2.992,79
BIST
9.510,33
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
18°C
İstanbul
18°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Parçalı Bulutlu
11°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C

İsviçre ‘yoruldu’, Polonya destekleri kesiyor: Ukraynalı mülteciler Avrupa’da ne durumda?

Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, 2021’in sonu itibarıyla dünyada zorla yerinden edilenlerin sayısı 89.3 milyona yükseldi. Bunlardan 27.1 …

İsviçre ‘yoruldu’, Polonya destekleri kesiyor: Ukraynalı mülteciler Avrupa’da ne durumda?
20.06.2022
108
A+
A-

Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, 2021’in sonu itibarıyla dünyada zorla yerinden edilenlerin sayısı 89.3 milyona yükseldi. Bunlardan 27.1 milyonu mülteci statüsündeyken, mültecilerin yüzde 69’u sadece 5 ülkeden geliyor. 11 yılı aşkın istikrarsızlıkla birlikte, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin ağır ambargosu altında olan Suriye, 6.8 milyon kişi ile en çok mülteci gönderen ülke konumunda. Batı’nın yine ağır yaptırımlar uygulayıp ve hatta yeni bir başkan ‘atadığı’ Venezuela da, 4.6 milyonla bu listede 2. sırada bulunuyor. 3. sırada bulunan ABD ve NATO’nun 20 yıl boyunca işgal ettiği Afganistan’ı resmi rakamlara göre toplamda 2.7 milyon kişi terk etti. Afganistan’ı ise 2.4 milyon ile Güney Sudan ve 1.2 milyon kişi ile ise Myanmar takip ediyor.

Ukrayna’dan kaçanları ağırlıklı olarak yüksek gelirli Avrupa ülkeleri ağırlıyor

Düşük ve orta gelirli ülkeler, dünyadaki mültecilerin yüzde 83’üne ev sahipliği yaparken, Türkiye 3.8 milyon ile en çok mülteci ağırlayan ülke. Öte yandan, Ukrayna’dan kaçan mülteciler ağırlıklı olarak yüksek gelirli Avrupa ülkeleri tarafından ağırlanıyor Ukrayna krizi ortaya çıktığında, buradan gelecek olan mültecileri ‘üçüncü dünya ülkesinden değil bir Avrupa ülkesinden kaçanlar’ olarak gören Avrupa ülkeleri, Ukraynalı mültecilere geçici koruma statüsü sağladı, bu tür programlara ise 2.8 milyondan fazla mülteci kayıt yaptırdı. Halihazırda Rusya’nın Donbass’a yönelik operasyonun başından itibaren 6 milyonu aşkın Ukraynalı ülkesini terk etti.

Ancak, ‘kendilerinden gördükleri’ Ukraynalıları alkışlarla karşılayan Batı ülkeleri, istikrarsızlık yarattıkları veya istikrarsızlıkları besledikleri ülkelerden gelen sığınmacı ve mültecileri, ülkelerine kabul etmemek için denizlerde ölüme terk ediyor, üçüncü ülkelere ‘ödeme’ yaparak sorumluluklarından kaçıyor, sınırlarına dikenli teller, duvarlar dikiyor. Öte yandan Avrupa ülkeleri, kabul ettikleri sınırlı sığınmacı ve mülteciler üzerinden iç siyasetini de şekillendiriyor. 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde Sputnik, açıklamalarıyla ve örnekleriyle, Batı’daki mülteci bakış açısını derledi.

‘Bazı’ mültecileri Ruanda’ya gönderme kararı alan İngiltere’den, kararı durduran AİHM’den çıkmaya yeşil ışık

Evlerini Ukraynalı mültecilere açacak kişilere en az 6 ay süre ile 350 sterlin ödeme yapacak olan İngiltere, ülkesine gelen ‘bazı’ mültecileri Ruanda’ya gönderiyor. Ancak ülkede, 14 Haziran’da Ruanda’ya ilk göçmen taşıyan uçak seferinin son dakikada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) engellemesinin ‘şoku’ yaşandı. Bir Afrika ülkesi olan Ruanda’ya göçmenlerin masraflarının karşılanması için para ödenmesi konusunda ‘anlaşan’ Britanya Başbakanı Boris Johnson, AİHM’nin uçak seferini durdurma kararı sonrası “Hukuk dünyası, hükümetin mantıklı olduğunu düşündüğü bir yasayı uygulamasını durdurmaya çalışmanın yollarını bulmakta çok mahir. Yol almamıza yardımcı olması için bazı kuralları değiştirmek gerekli olacak mı? Olması gayet mümkün. Bütün bu seçenekler sürekli gözden geçiriliyor” diyerek, AİHM’den çıkmaya yeşil ışık yaktı.

‘Asla Ruanda’ya gönderilmeyecek’ Ukraynalılardan yüzlercesi İngiltere’de evsiz

Ukraynalı sığınmacıları Ruanda’ya göndermeyeceklerini açıklayan Johnson’ın bu kararına insan hakları örgütlerinden sert tepki geldi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Londra’yı ‘mülteci sözleşmesinin lafzına ve ruhuna aykırı planı yeniden düşünmeye’ çağırdı. Öte yandan, İngiltere hükümetinin, Ukrayna için ‘ev ve aile vizesi programlarının barınma imkanı sağlayacağı’ konusundaki taahhütlerine rağmen, en az 480 Ukraynalı ailenin evsiz kaldığı açıklandı. Refugees at Home Direktörü Lauren Scott yaptığı açıklamada “Mültecilerin Facebook’ta tanıştıkları yabancıların iyi niyetine güvenmelerini beklemek her zaman bir risk. Maalesef, balayı aşaması sona erdiğinde bu durumun daha da kötüleşebileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Ruanda’ya gönderilmeye itiraz edenlere elektronik kelepçe uygulaması

Ancak, AİHM’nin Ruanda’ya gidecek ilk uçuşu Johnson hükümetini ‘frenlemedi’. İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı bir yıllık pilot projede sığınma başvurusu yapanların bazısına elektronik izleme cihazları takılacak. Bakanlığın açıklamasında, ‘Ruanda’ya gönderilme kararına itiraz edenlere’ de elektronik kelepçe takılabileceğine de işaret edildi. Öte yandan, bakanlığın bu kararı yayımladıkları Göçmen Kefaleti başlıklı 86 sayfalık kılavuz belgeyle de çelişiyor. Bu belgede sadece ‘çok büyük zarara neden olabilecek suçlulara’ elektronik kelepçe takılacağı belirtiliyordu.

Ukraynalılara özel statü veren İsviçre, 4 ayda ‘yoruldu’

ABD’nin 20 yıl boyunca süren işgalinin sonunda Afganistan’ı Taliban’a terk etmesinin ardından, İsviçre ülkeden gelen büyük Afgan gruplarının kabul edilmeyeceğini açıkladı. Ancak, aynı ülkenin bakanlar kurulundan Ukraynalılara özel statü verilmesi ve yer, para, sağlık ve eğitim yardımları yapılmasına dair karar çıktı. Öte yandan, İsviçre Ukraynalı mültecilerden de yorulmuş görünüyor. Zira, İsviçre Sığınmacılara Yardım Servisi’ne göre sığınmacıların ülkeye gelişinin henüz üçüncü ayında yerel halk, ‘yorulduklarını’ belirtiyor. İsviçre Sığınmacılara Yardım Servisi (SFH) Direktörü Miriam Behrens, “Kültürel farklılıkların olmasına biraz şaşırdık” ifadesini kullandı.

Polonya’da Ukraynalı mültecilere verilen destekler çekiliyor, beyaz olmayanlara saldırılar düzenleniyor

Bir tane bile Müslüman mülteci almamakla’ övünen ve Belarus sınırında mülteci krizi yaratıp, bu insanların üzerine zehirli kimyasal içeren maddeler kullanan Polonya, Ukrayna’nın komşusu da olması sebebiyle, en fazla Ukraynalı mülteci alan ülkelerden biri. Polonya İçişleri Bakan Yardımcısı Blazej Pobozy, Ukraynalı mültecilerin barınma ve bakım masraflarının karşılanması için Avrupa Birliği’nden 2.2 milyar euro talep edildiğini açıkladı. Öte yandan, Müslüman mültecilere ‘karşı’ olan Polonya, Hristiyan olan Ukraynalılara da pek arkadaş canlısı davranmıyor gibi görünüyor. Polonya’da Ukraynalı mültecileri desteklemek için getirilen, mültecileri barındıran evlere yapılan ödemeler ve toplu taşımanın ücretsiz olması, gibi uygulamalar geri çekildi. Polonyalı yerel yetkililer, tüm şehirlerinin dolduğunu ve Ukraynalı mültecilere ev, iş, yardım sağlamakta ‘güçlük’ çektiklerini defaatle vurguluyor. Tüm bunlarla beraber, Polonya’da Ukrayna’dan kaçan ancak beyaz olmayan mülteciler saldırıya da uğradı.

Ukrayna’dan kaçarken ırkçılığa maruz kalan Afrikalılar, Almanya’da da aynı muameleyi gördü

2016 yılında Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında ‘düzensiz göçü’ engellemek ve ülkesinde tutmak adına imzalanan ‘18 Mart Mutabakatı’nın en büyük destekçilerinden biri olan Almanya, Ukraynalı mülteciler için sınır getirilmeyeceğini açıklamıştı. Ancak, Ukrayna’daki çıkarken de ırkçılığa maruz kalan Afrikalılar, Almanya’ya geldiklerinde de aynı muameleyle karşılaştılar. Alman kamu yayın kurumu Deutsche Welle (DW) ile konuşan Afrikalılar, Almanya’ya gittiklerinde Ukraynalı olmadıkları için ülkelerin geri dönmelerini ve sosyal yardım alamayacaklarını söyleyen pek çok mektup aldıklarını ifade etti. Mülteci grupları, Berlin mülteci konseyi ve diğer STK temsilcileriyle birlikte 17 Mayıs’ta Almanya’nın başkentinde Bundesrat önünde bir protesto düzenleyerek Ukrayna’dan kaçan üçüncü ülke vatandaşları ve diğer mülteciler için eşit haklar talep etti. Öte yandan, Ukrayna’da yaşayan ve ülkeyi terk etmek isteyen Afrikalıların uğradığı ırkçılık, Birleşmiş Milletler toplantısında konu olmuştu; Kenya’nın BM Daimi Temsilcisi Martin Kimani, Afrikalıların kaçmaya çalıştıkları sırada tren ve otobüslerde en arka sıralara itildiğini ve ırkçılığa maruz kaldığını belirtmişti.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser’ın 5 Nisan Salı günü yaptığı açıklamada, Almanya’da Ukrayna vatandaşlarına yönelik saldırıların arttığını ortaya koyuyor. Faeser, verdiği demeçte Şubat ayının sonundan bu yana Ukrayna vatandaşlarına yönelik 109 suçun kaydedildiğini söyledi. Bu suçların ise bedensel ve maddi hasar, hakaret ve sözlü tehditleri içerdiğini belirtti.

Ukrayna’dan kaçan Romanlar: ‘Köpekler gibi yerde yatıyoruz’

Diğer taraftan, Ukrayna’dan gelen ama ‘Ukraynalı gibi görünmeyen’ Roman aileler, gittikleri ülkelerde de ayrıştırmacı tutumla karşılaşabiliyorlar. Kiev’de yaşayan ve Çekya’nın başkenti Prag’a gelen üç çocuklu Zanna, mülteci koruması için gittikleri kayıt merkezinde kabul edilmedikleri söyleyerek Nedenini açıklayan herhangi bir belge vermediler. Buraya kalacak bir yer aramaya geldik ama onun yerine köpekler gibi yerde yatıyoruz. Yorulduk ve artık enerjimiz kalmadı. Sadece gerçekten umutsuz hissediyorum” ifadelerini kullandı. Romanlar, Ukraynalı aşırı sağcı gruplar tarafından da saldırıya uğruyordu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.