İsrail merkezli Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail’in 1982’de başlattığı Birinci Lübnan Savaşı’ndan iki hafta sonra eski İsrail Başbakanı …
İsrail merkezli Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail’in 1982’de başlattığı Birinci Lübnan Savaşı’ndan iki hafta sonra eski İsrail Başbakanı Menahem Begin, Washington’da dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan ile bir araya geldi.
Beyaz Saray’da 21 Haziran 1982’de yapılan toplantının gündem maddeleri arasında “Lübnan’daki Filistinli mültecilerin sorununa nihai bir çözüm bulma ihtiyacı” vardı.
Söz konusu toplantının tutanağı, Tel Aviv ile Washington arasında Birinci Lübnan Savaşı hakkında yapılan görüşmeleri kaydeden yüzlerce sayfalık belgenin bir parçası olarak yakın zamanda İsrail devlet arşivinde yayımlandı.
Metinde, Reagan’ın ilk olarak Lübnan’daki Filistinli mültecilerin yerel topluma entegre edilmesi ve Lübnan vatandaşı olmalarının olasılığını değerlendirdiği kaydedildi.
Reagan’ın, İsrail tarafına “Lübnan hükümeti Filistinlilerin çoğuna vatandaş olabileceklerini söyleseydi bu bir çözüm olmaz mıydı?” şeklinde soru yönelttiği aktarıldı.
İsrail’in o dönemki Washington Büyükelçisi Yehuda Blum’un ise Filistinlilerin çoğunun Müslüman olduğuna işaret ederek soruyu, “Lübnan’da mültecilere kalıcı statü verilmesiyle sarsılabilecek dini dengede bir sorun var.” şeklinde yanıtladığı belirtildi.
Blum ayrıca “Lübnan’ın onları kalıcı olarak kabul etmekte neden isteksiz olduğunu anlayabiliyorum” ifadelerini kullandı.
Begin ise bu konuda şunları söyledi:
“Lübnan’da 350-400 bin Filistinli mülteci var, bunlardan 15 bin ila 20 bini ağır teçhizatla örgütlenmiş terörist. En azından bir kısmı Lübnan’dan ayrılmalı. Bu küçük bir ülke. Onların başka Arap ülkelerine gönderilmesini öneriyorum.”
Libya’nın Filistin Kurtuluş Örgütü’nün dostu olduğu iddiasına değinen Begin, “Libya büyük bir ülke, o halde neden insanları kabul etmiyor? Irak, devasa kaynakları, suyu ve petrolü olan kocaman bir ülke, neden oraya gitmiyorlar? Irak boş, Suriye boş.” dedi.
Dönemin İsrail Savunma Bakanı Moshe Arens ise burada konuşmaya, “Bazı Arap ülkelerinin çok sayıda (mülteciyi) kabul etmeye hazır olmamasının üzücü bir durum olduğu, Suudi Arabistan, Suriye ve diğer ülkelerin de bunu yapabileceği” ifadeleriyle müdahil oldu.
Begin, Filistinlilerin Lübnan’dan başka Arap ülkelerine transfer edilmesi önerisini, “Arap ülkeleri geniş alanlara, bolca su ve petrole, milyar dolarlara sahip.” sözleriyle yineledi.
Çözüm olarak “yeniden yerleştirme” argümanını desteklemek için tarihteki diğer mülteci sorunlarına atıfta bulunan Begin, İkinci Dünya Savaşı sonrasında mülteci olan ve Almanya’ya yerleştirilen Polonya’nın batısındaki milyonlarca Alman’dan bahsetti.
Begin, yeniden yerleştirmenin mülteci sorununun çözümü için doğal ve insani bir yol olduğunu savunarak, “Arap ülkelerinden 800 bin Yahudi kabul ettik, onlar iyi, sadık ve çalışkan vatandaşlar.” diye konuştu.
Haaretz gazetesi, haberinde İsrail hükümetinin 5 Haziran 1982’de FKÖ’nün varlığını sonlandırmak için savaşa girmeye karar verdiğine, karar mercileri tarafından belirlenen hedefin İsrail’in Lübnan sınırının 40 kilometre kuzeyine kadar uzanan toprakları ele geçirmek olduğuna dikkati çekti.
Savaşın 40 kilometre ile sınırlı kalmadığı, (başkent) Beyrut’a kadar devam ettiği, İsrail’in Lübnan’ın yaklaşık yarısını kontrol ettiği belirtilen haberde, 40 kilometre planından sapmanın, kamuoyunda savaşla ilgili tartışmaların yanı sıra ABD’nin İsrail’e yönelik eleştirilerinin ve orduya İsrail’in içinden yapılan eleştirilerin temel nedeni olduğu vurgulandı.
1948’DEN BU YANA DİNMEYEN ACI: NEKBE
Filistinliler, İsrail’in 14 Mayıs 1948’de işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle 15 Mayıs’ı “Nekbe” (Büyük Felaket) olarak anıyor.
İsrail güçleri Nekbe sırasında yaklaşık 1 milyon Filistinliyi zorla topraklarından çıkararak sürgün etti, Filistinlilere ait 675 köy ve kasaba yok edildi, binlerce Filistinli öldürüldü.
Nekbe’den dolayı halihazırda Filistinlilerin yüzde 80’i mülteci durumunda dünyanın farklı yerlerinde yaşıyor.