enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,6068
EURO
36,3305
ALTIN
2.914,73
BIST
9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
12°C
İstanbul
12°C
Çok Bulutlu
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C
Cuma Parçalı Bulutlu
16°C
Cumartesi Çok Bulutlu
15°C

İsrail doğal gazı KKTC’den mi geçecek?

Eski KKTC Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve akademisyen Ata Atun, Haber7’deki köşesinde ele aldığı yazısında, İsrail ile Türkiye arasında artan …

İsrail doğal gazı KKTC’den mi geçecek?
05.04.2022
135
A+
A-

Eski KKTC Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve akademisyen Ata Atun, Haber7’deki köşesinde ele aldığı yazısında, İsrail ile Türkiye arasında artan ilişkilerin KKTC üzerinde oluşturacak etkisini yazdı.

İsrail gazının KKTC’den geçebileceğini kaydeden Atun, olası güzergahlara atıf yaparak, “Rumlar çığırtkanlıklarıyla istedikleri kadar ABD’yi, AB’yi yanlarına çekip, rantabl olmayan, Türkiye’yi by-pass eden projeleri dayatmaya kalksalar da dünyanın değişen konjonktürü, bu şımarıklıkları kaldıracak görünmüyor ki, Türk ve İsrailli teknisyenler birinci projenin daha ucuz ve garantili olduğu görüşünde. Bana göre ekonomik akıl siyasetin de belirleyicisi olacak ve bu proje hayata geçirilirse, Türkiye-İsrail ilişkilerinin üst düzeye çıkmasına ilaveten KKTC-İsrail ilişkileri de çok üst düzeye çıkacak, ABD’nin ve AB’nin KKTC’ye bakışı ve yaklaşımı ister istemez değişecek” ifadelerini kullandı.

İşte Atun’un yazısı;

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Anastasiadis seçildiği 2013 yılından beridir Afrodit ve Glafkos bölgelerinden çıkacak doğal gazın, İsrail’inki ile birleşerek Yunanistan üzerinden Avrupa’ya gideceği hayalini kurdu ve bu uğurda çalışmalar yaptı.

İsrail, Ürdün ve Mısır ile Türkiye karşıtı ittifaklar kurup, Türkiye’ye ve Kıbrıslı Türklere gözdağı vermeye çalıştı, milyonlar harcayıp “EastMed Doğal Gaz Boru Hattı” çalışmasını yaptırdı. “Ben tanınan devletim, siz değilsiniz, bana mahkumsunuz” kafasıyla Kıbrıs Türklerini yok sayarken, hayallerinin gerçekleşeceğinden ziyadesiyle emindi.

Lakin işler istediği gibi gitmeyecekti. İlk darbeyi, ABD Teksas merkezli Nobel grubundan, ikinciyi de İsrailli Delek şirketinden aldı. Bu şirketler bu bölgedeki gaz hacim olarak küçük, kalite olarak düşük diyerek arama ve sondaj faaliyetlerini durdurdular. Arkasından İtalya merkezli Eni şirketi, çalışmalarını kontratı icabı kerhen devam ettirmeye başladı. Kasten girdiği Türkiye’nin Mavi Vatan sularından kovulunca, bölgeden ayrıldı.

En büyük darbe ABD’den geldi. “ABD’li şirketler hayal ürünü projelere yatırım yapmaz” diyerek, “EastMed Doğal Gaz Boru Hattı”nın hayata geçirilemeyecek kadar uçuk olduğunu açıkladı ve projenin üzerine bir çizgi çekildi.

Bölgedeki gelişmeler Anastasiadis’in içine bir umut daha düşürdü. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrasında Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının daha büyük bir öneme sahip hale geldiğini ifade etmesi Rumları pek heyecanlandırdı ve sevindirdi. Ancak sözcü, ABD’nin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) taşınması ve elektrik kabloları döşenmesi projelerini desteklemeyi sürdürdüğünü açıklayınca büyük bir düş kırıklığı yaşadılar.

Hayal kırıklıkları onunla da sınırlı kalmadı. İşler, Rumların siyasi ve ekonomik olarak hiçte hoşlarına gitmeyecek bir düzlemde ilerledi ve İsrail’in Leviathan bölgesinden çıkardığı doğal gazın Avrupa’ya taşınması için iki farklı güzergah belirlendi. İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog’un Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmesi ile başlayan üst düzey görüşmeler teknik seviyeye kadar inince ortaya çıkan iki güzergahın birincisi; Önce Leviathan bölgesinden deniz altından direkt olarak Mağusa limanına veya boğaza, oradan da karadan Geçitköy’e, ardından da mevcut su hattının altyapısını kullanarak Taşucu’na deniz altından boru hattı döşenmesi. Bu güzergahın toplam uzunluğu 430 km.

İkinci güzergah ise Leviathan bölgesinden 430 km uzakta yer alan Yumurtalık limanına direkt olarak deniz altından boru hattı döşenmesi.

Rumlar çığırtkanlıklarıyla istedikleri kadar ABD’yi, AB’yi yanlarına çekip, rantabl olmayan, Türkiye’yi by-pass eden projeleri dayatmaya kalksalar da dünyanın değişen konjonktürü, bu şımarıklıkları kaldıracak görünmüyor ki, Türk ve İsrailli teknisyenler birinci projenin daha ucuz ve garantili olduğu görüşünde. Bana göre ekonomik akıl siyasetin de belirleyicisi olacak ve bu proje hayata geçirilirse, Türkiye-İsrail ilişkilerinin üst düzeye çıkmasına ilaveten KKTC-İsrail ilişkileri de çok üst düzeye çıkacak, ABD’nin ve AB’nin KKTC’ye bakışı ve yaklaşımı ister istemez değişecek.

KAYNAK: HABER7
ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.