DENİZLİ (AA) – Rusya- Ukrayna savaşı nedeniyle 2 ve 6 yaşlarındaki iki oğluyla ülkesini terk etmek zorunda kalan 27 yaşındaki Albina Leontieva …
DENİZLİ (AA) – Rusya- Ukrayna savaşı nedeniyle 2 ve 6 yaşlarındaki iki oğluyla ülkesini terk etmek zorunda kalan 27 yaşındaki Albina Leontieva, kendi imkanlarıyla tuttuğu apartman dairesinde yaşam mücadelesi veriyor.
Ülkesini savunmak için savaşa katılan eşini geride bırakıp 2 yaşındaki oğlu Gozdey ve 6 yaşındaki oğlu Matvey’i yanına alıp zorlu bir yolculuğa çıkan Albina Leontieva, Ukraynalı bir tanıdıklarının da bulunduğu Denizli’ye gelip kendi imkanlarıyla Merkez Efendi ilçesindeki bir apartmanın çatı katındaki daireye yerleşti.
Sadece yatak ve birkaç parça mutfak eşyası bulunan evde iki çocuğuyla yaşam mücadelesi veren Leontieva, AA muhabirine, savaşın hayatlarını adeta kabusa dönüştürdüğünü anlattı.
Yaklaşık 1 ay sığınakta yaşadıklarını aktaran Leontieva, şöyle dedi:
“Her tarafın cehennem gibi yanıp tutuştuğunu gördük. Her yer kötü durumdaydı. Herkes korku içinde kaçışıyordu. Nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Eşim arabasını sattı, biraz daha para bulup en güvenli yerin Türkiye olduğunu söyledi. Bizi buraya göndermek istiyordu. Bizim de tanıdıklarımız sayesinde Denizli’ye geldik.”
Türkiye’ye daha önce iki kez tatil için geldiklerini belirten Albina Leontieva, ülkesine şu an dönmeyi düşünmediğini dile getirerek, “Çünkü geriye dönecek bir evimiz artık yok, hepsi yıkıldı. Türkiye’de yaşamaya belli bir süre devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de bulundukları için mutlu olduğunu ve güvende hissettiğini dile getiren Leontieva şöyle konuştu:
“Bütçem yettiği kadar önce yaşam malzemelerini aldım. Birkaç tabak, kaşık çatal alabildim. Çocuklarıma bir yatak, kendime bir yatak, masa ve sandalye alabildim. Burada çocuklarımın hayatı tehlikede değil, en önemlisi bu. Eskiden çocuklarım en fazla babalarıyla vakit geçiriyordu. Şimdi babalarını her saat başı soruyorlar. Çocuklarım savaşın ne olduğunu anlayamadıkları için sürekli babalarını soruyorlar. Arada telefonla eşimle konuşuyoruz ama bu çocuklarım için yeterli olmuyor.”