Bir hobiye sahip olmak stres seviyemizi azaltıyor, gelişimimizi aktif tutmamıza yardım ediyor ve kaliteli bir yaşam sürmemizi sağlıyor …
Bir hobiye sahip olmak stres seviyemizi azaltıyor, gelişimimizi aktif tutmamıza yardım ediyor ve kaliteli bir yaşam sürmemizi sağlıyor… Psikolojimiz üzerinde önemli etkisi olan bu aktiviteler, ne yazık ki birer ‘lüks’ gibi görülüyor. Üstelik hem zaman hem de para açısından.
Çünkü pek çoklarımız günün büyük kısmında çalışıyor; kalan kısmında da ya yolda ya da sosyal medyada oluyoruz. Haliyle hobilerden konu açılınca, gereksiz ve önemsiz bir konu başlığı masaya yatırılmış gibi oluyor. Bunun önemini kavrayamadığımız gibi, kavradığımız ve bir hobi edinmeye karar verdiğimizdeyse karşımıza farklı bir sorun çıkıyor: para.
Müzik, resim, fotoğrafçılık ya da bahçecilik… Türkiye’de hobi edinmek pahalı ve ‘lüks’
Bireysel ilgi alanlarımıza göre değişmekle birlikte, çok farklı deneyimler sunan hobiler var. Fotoğraf çekmek, müzikle uğraşmak, resim yapmak, cam boyamak ya da bahçe işleriyle uğraşmak sizin için doğru hobi olabilir.
Fakat hobi seçerken ne yazık ki ‘acaba benim için en doğru, keyifli ve faydalı hobi ne olurdu?’ değil ‘gitar çalsam kaça patlar, cam boyamak çok masraflı, tenis oynamak istiyorum ama ona para mı dayanır’ demek zorunda kalıyoruz. Peki gerçekten de bir hobi edinmek için ne kadar para ödememiz gerekiyor? Farklı seçenekler üzerinden bu soruya birlikte cevap arayalım.
‘Ben gitar çalmak istiyorum, hep hayalimdi’ diyenlerdenseniz, sizin için bu hayalinizi gerçekleştirmek biraz pahalıya patlayacak
Gitar çalmak istiyorsanız önünüzde yine birkaç seçenek oluyor; klasik, akustik, elektro ya da bas gitar seçebilirsiniz. Gözden çıkarmanız gereken para da benzer şekilde değişiyor.
Tabii ki iş gitar alınca bitmiyor. Gitarların tellerinin belirli aralıklarla değişmesi gerekiyor. Amatör bir kişi için bu süre kabaca 6 ay diyebiliriz ancak kopma gibi durumlarda daha erken de değişmesi gerekebiliyor.
Ders almayıp video izleyerek öğrenmek isteseniz bile, tek başına gitar maliyeti bile bu aktiviteyi pahalı bir hobi haline dönüştürüyor. Üstelik gitarınızın bakımı için almanız gereken yağlardan, başlangıçta kendiniz halledemeyeceğiniz için gitar teli değiştirtme gibi ufak tefek masraflardan, elektronik ya da bas gitar seçtiyseniz almanız gereken amfinin masrafından bahsetmedik bile…
Fotoğraf çekelim o zaman, o da mı pahalı?
Evet pahalı. ‘Benim elimde telefon var, onla fotoğraf çekerim’ de diyebilirsiniz. Tabii eğer elinizdeki telefon gerçekten eli yüzü düzgün fotoğraflar çekmenize olanak sağlayacak; ortalama 15 bin TL değerinde bir telefonunuz varsa. Fakat biz ‘ucuza kaçmadan’ değerlendirelim ve fotoğrafçılık için yapmanız gereken masrafa telefon ile değil, fotoğraf makinesi ve diğer ekipmanlar üzerinden bakalım.
Başlangıç seviyesinde;
Tabii ki makineyi almakla iş bitmiyor. Kendinizi geliştirmek istediğiniz fotoğrafçılık alanına göre lensler almanız, tripod gibi aksesuarlar edinmeniz gerekiyor. Bunların her biri de ayrı bir masraf kalemi…
İlla ki ucuz bir şeyler vardır, seramik falan yapıp boyasak?
Seramik yapma ve boyama da kulağa oldukça keyifli gelen bir aktivite. Ancak onun da malzemesi de masrafı da bol. Peki neler gerekiyor, kaç para lazım?
Temel seviyede seramik hobiniz için ne kadar sık yaptığınıza göre değişmekle birlikte her ay düzenli masraf yapmanız gerekiyor… Ekonominin geldiği noktayı düşünecek olursak, her ay bir hobiye sürekli para yatırmak çok da kolay değil.
Dijital çizimler çok hoşuma gidiyor, keşke ben de kendimi bu alanda geliştirebilsem diyorsanız;
Dijital çizim yapmanın sunduğu özgürlük ve pratikte ‘kolaylık’ gibi görünen bazı avantajları sizi cezbetmiş ve bir ‘dijital sanatçı’ olmaya karar vermiş olabilirsiniz. Peki neye ihtiyacınız var ve bu kaça patlayacak?
Piyano çalmak isteyenler de olabilir tabii ki
Piyano çalmak için ihtiyacınız olan tek şey piyano. Ama tahmin edeceğiniz üzere o da hiç ucuz değil.
3D yazıcılar ile baskı yapmak da keyifli olsa gerek
Son yıllarda artan ilgiyle birlikte keyifli hobiler arasına 3D yazıcılar ile baskı yapmak da girdi. Ancak tabii bu da epey pahalı bir hobi.
Tabii ki 3D yazıcılar için de diğer tüm hobilerde olduğu gibi pek çok ekstra malzeme gerekiyor.
Bisiklet süreyim, hem spor da olur desek…
Bisiklet sürmek çok keyifli, çok faydalı ve çok da eğlenceli. Ama ne yazık ki bisiklet ve ekipman fiyatları için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Tabii ki güvenliğiniz için kask gibi ekipmanları da mutlaka edinmeniz gerekiyor ve onlar da ayrı birer masraf olarak karşımıza çıkıyor.
‘Yıldızları izlesem, gezegenlerin konumunu takip etsem ne güzel olurdu’
Teleskop ile gökyüzünü gözlemlemek kulağa heyecan verici ve çok keyifli geliyor. Fakat verim alabileceğiniz seviyede bir teleskop almak o kadar da eğlenceli değil. Üstelik başlangıç seviyesi olarak geçen ve 1.500 – 2 bin TL seviyesinde gezen teleskopların performansları maalesef çok da iyi değil.
Oyun oynayabiliriz herhalde…
Oyun oynamak geniş bir kitlenin sevdiği hobiler arasında. Ama tabii bir süredir bilgisayar ve konsol fiyatlarının geldiği nokta yüzünden maalesef pek çoğumuz oynayamıyoruz. Güç bela güncel oyunları oynatabilecek seviyede bir bilgisayar ya da bir konsol alabilsek de, oyun fiyatları o kadar yüksek ki o bile tek başına bir sorun…
‘Tamam, biz en iyisi kitap okuyalım; hem kültürlenir, bir şeyler öğreniriz’
Ülkecek hep ilk sıraya yazdığımız hobimiz, kitap okumak. Fakat kitap fiyatları da artık epey yükselmiş durumda. Her şeyin fiyatının yükseldiği bir dönemde bu şaşırtıcı olmasa da, eğer böyle giderse yakında kitaba erişmek bile zor olacak.
Peki şart mı bir hobi?
Evet kitap almak yerine kütüphaneye gidebiliriz. Evet, çizimi dijital yapmak yerine elimize kalem alıp kağıda çizebiliriz. Evet, 3D baskı yapmasak da olur. Bisiklete binmesek de olur. Seramik boyamasak da olur. Yıldızları gece herkes uyurken gözlerimizi kısıp bakarsak biraz görebiliriz. Fotoğraf çekmeyelim. Gitar çalmayalım. Piyano öğrenmeyelim.
Uyanalım. İşe ya da okula gidelim. Akşam evimize gelelim. Yemek yiyelim. Televizyona bakalım. Uyuyalım. Bunu 365 gün x tüm ömrümüz boyunca yapalım. Şikayet etmeyelim, talepte bulunmayalım. İsteklerimiz olmasın. Zamanımızın dolmasını öylece beklerken, neyse ki aç değiliz diyerek bu ‘eşsiz mirası’ nesiller boyunca aktaralım.