Sıcak yaz aylarına girdiğimiz günlerde değerini daha da fazla hissetmeye başladığımız güneş kremleri, vücudumuzu Güneş’in kavuran ışınlarından …
Sıcak yaz aylarına girdiğimiz günlerde değerini daha da fazla hissetmeye başladığımız güneş kremleri, vücudumuzu Güneş’in kavuran ışınlarından nasıl koruyor hiç düşündünüz mü? Bu kremlerin üzerinde SPF, UVA, UVB, PA+ PPD gibi pek çok terim yer alıyor ve aslında tüm bu terimler bizlere önemli bilgiler sunuyor.
Bugün sizlere güneş kremi ambalajlarınınüzerindeki koruma faktörleri ve güneşin yol açtığı hasarlara değineceğiz. Fiyatları inanılmaz düzeylerde artmış olsa da her gün kullanmamız gereken güneş kremleri, aslında sadece doğal ten rengimizi ya da vücutta oluşturduğu kızarıklardan korumuyor. Hadi gelin güneş koruma faktörleri nedir ve koruma seviyeleri nasıl ölçülür yakından göz atalım. Bu aşamada hangi koruma ifadesinin hangi değere denk geldiğine bakmadan önce güneş ışınlarının çeşitlerine ve etkilerine bakalım.
Güneş ışınlarının çeşitleri ve yarattığı etkiler neler?
Dünya’ya ulaşan 100-400 nanometre aralığındaki Güneş ışınlarına ultraviyole adı verilir. Dalga boylarına göre adlandırılan bu ışınların etkileri de değişiklik göstermektedir. Güneş kremlerinin üzerinde genellikle “UV” kısaltmasınıgörürüz. Ultraviyole ışınlarının kısaltması olarak kullanılan “UV”nin 3 farklı türü bulunuyor. Bu ışınlar ise “UVA“, “UVB“, ve “UVC” ışınlarıdır. Şimdi bu ışın türlerine yakından bakalım.
UVA ışınları
UVA ışınları, 315 ila 400 nanometre aralığında uzun dalga boylarındaki ışınlardır. Bu ışınlar özellikle derinin alt tabakalarına kadar işleyen zararlı dalga boylarına sahiptir. Ciltte geri dönüşümü olmayan hasarlara yol açan UVA ışınları; koyu lekelere, kırışıklığa ve elastikiyet kaybına yol açarak “Fotoyaşlanma” yani erken yaşlanma sebeplerinin en başında yer alır. Buna ek olarak uzun süreler boyunca UVA ışınlarına maruz kalmak cilt kanserine neden olabilir.
UVB ışınları
UVB ışınları ise UVA’ya göre daha kısa dalga boylarına sahip olan 280-315 nanometre aralığındaki ışınlardır. Uzun süreli maruz kalma sonucunda hiperpigmentasyon ve kolajen kaybına neden olan bu ışınlar cildin üst tabakasına etki ederek güneş yanıklarıyla birlikte ciddi DNA hasarı ve ilerleyen süreçlerde cilt kanserine yol açabilir.
UVA ve UVB, sıklıkla aynı şeymiş gibi bahsedilse de farklı frekanslardaki dalga boylarıdır. Bu nedenle bu ışınlardan korunmak ve en az şekilde etkilerine maruz kalmak için farklı düzeylerdeki UV koruma faktörlerinden yararlanmak gerekiyor.
UVC ışınları
UVC ışınları ise 200-280 nanometre dalga boyuna sahip ışınlardır. Diğer ışın türlerinin aksine atmosferde soğurulan UVC ışınları, ozon tabakasından geçemediği için bu bakımdan insan vücuduna diğerleri gibi zarar vermez.Ozon tabakası incelmeye devam ettiği takdirde en çok hasara uğrayacak olan organlar gözlerdir. 254 nanometre frekansında UV-GI adında bir ışın dalgası daha bulunmaktadır. Bu ışınlar aynı zamanda antiseptik (mikrop öldürücü) özelliğe sahiptir.
Peki güneş kremlerinin üzerinde gördüğümüz SPF tam olarak nedir?
SPF, Sun Protection Factor yani Güneş Koruma Faktörü anlamına gelmektedir. Güneş kremi ambalajlarının üzerinde görmeye en alışkın olduğumuz ve UV ışınlarından korunmanın süresini belirtmek için kullanılan uluslararası terimdir. Bir güneş kreminin verimliliği en yaygın şekilde SPF değerine dayanıyor. Bu ifade güneş kremlerinde SPF 15, 30, 50, 100 değerleriyle gösteriliyor. SPF olarak gördüğümüz koruma faktörleri UVB ışınlarına karşı koruma sağlayabiliyor. Yani aldığınız güneş kreminde yalnızca SPF değeri varsa UVA ışınlarına karşı korunma sağlamadığını bizlere gösteriyor. Bu değere ek olarak güneş kremlerinin üzerindeki bazı terimlere göre ürünün UVA ışınlarına karşı da koruma sağladığını anlayabiliriz.
UVA ışınlarından da koruyan güneş kremleri için kullanılan terimler neler?
Kozmetik sektörünün gelişmesiyle birlikte pek çok farklı ülkede ve kıtada cilt bakım ürünleri üretiliyor. Bu nedenle farklı birçok coğrafyadaki ürün için farklı prosedür ölçümleri uygulanıp standartları belirleniyor. Güneş kremlerinin UVA ışınlarına karşı koruyucu etkilerini belirlemek için her bölgede farklı göstergeler ve ölçüm testleri yer alıyor. Bu ölçüm testleri SPF gibi evrensel olmadığı için pek çok ülke farklı değerlerle gösterebiliyor.
Amerika’da üretilen güneş kremlerinde UVA ve UVB ışınlarına karşı koruyucu etkisi olduğunu belirtmek için Broad Spectrum (Geniş Yelpaze) terimi kullanılıyor.
Broad Spectrum’un aksine sadece UVA ışınlarından koruyan kremler de yer alıyor. Japonya, Güney Kore gibi cilt bakım sektörü ve rutinleriyle öne çıkan Asya kökenli ürünlerde ise bu ışından koruma ibaresi PA+ değeri şeklinde gösteriliyor. Japon Kozmetik Endüstrisi Birliği PA+ değerini belirlemek için canlı organizmalar üzerindeki deneylerde (in vivo) kullanmak üzere geliştirdiği PPD adı verilen bir ölçüm testi kullanıyor.
Nedir bu PPD?
PPD; Persistent Pigment Darkening; yani “Kalıcı Pigment Koyulaşması” anlamına geliyor. UVA ışınlarının ciltte yarattığı uzun vadeli hasarın ne derecede olduğunu ölçmek için geliştirilmiş bir test olan PPD, cildin ne kadar sürede koyulaşmaya başladığı hakkında bilgi veriyor. Diğer kıta ve ülkelerde bu süreç biraz farklı işliyor. Birleşik Krallık’ta Boots Star (Boots Yıldız) ölçüm sistemi mevcut. Avrupa Birliği’nde COLIPA, ABD’de ise FDA tarafından onay verilen cansız organizma üzerinde deneylere (in vitro) dayalı üç farklı ölçüm sistemi kullanılıyor.
PA+ değeri bize ne anlatıyor?
UVA koruma derecesini ölçen PPD testinden elde edilen sonuçların karşılığına denk 4 farklı PA+ değeri bulunuyor. (PA+’tan PA++++ seviyelerine kadar) PPD değerlerine göre PA+ aralıkları ise şöyle:
Bu değerleri bir örnekle açıklayalım. Bir güneş kreminin üzerinde PPD 5 ifadesi gördüğümüzde bu ürünün kullanan kişiyi UVA ışınlarına karşı 5 kat daha uzun süre koruyacağı anlamına geliyor. Bu değer de PA++’a denk geliyor.
Broad Spectrum (Geniş Spectrum) in vitro (canlı olmayan organizmaların yer aldığı) UVA ışınlarının kritik seviyedeki dalga boylarına maruz bırakılarak yapılan deneylerde en az 370 nanometre seviyesinde ışınlar kullanılıyor. Bu ışınlarUVA ışınlarına karşı koruma genişliğini ölçmeyi sağlıyor. Geniş Yelpaze, adını yaptığı koruma aralığı ölçümünden alıyor. Bu ifadenin kullanıldığı güneş kremlerinin hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruma sağladığı biliniyor. Bu ölçüm sonucunda ABD’de üretilen güneş kremlerinin koruma onayı FDA tarafından veriliyor.
Birleşik Krallık’a ait Boots Star (Yıldız) ölçüm sisteminde canlı organizma bulunmasına gerek olmadan cihazlarla yapılan in vitro deneylerde UVA ışınlarına karşı koruma değeri UVB ışınlarına karşı olan koruma değerine bölünerek elde ediliyor. Koruma değerlerinin bölünmesi (UVA/UVB) işlemi sonucunda çıkan değer, ilgili seviyeye ne kadar yakınsa ürün bu değer karşılığındaki sayıya denk gelecek kadar yıldız alıyor.
Avrupa’da üretilen güneş kremlerinin üzerinde yer alan Avrupa Birliği standartlarına uygun olduğunu kanıtlayan UVA mührü, COLIPA tarafından onay alıyor. UVA mührü ambalajların üzerinde yuvarlak içine alınmış UVA simgesi şeklinde gösteriliyor.
SPF değeri bize neyi gösteriyor?
SPF değeri arttıkça güneş kreminin etkisi ve koruma süresi de artıyor. Bu değeri basit bir örnek üzerinden açıklayalım. Cildin doğal korunma mekanizmasının 10 dakika olduğunu varsayalım. 15 SPF’lik bir güneş kremi kullanan birinin güneş ışınlarından korunma süresi 10 dakikadan 150 dakikaya çıkacaktır. Sonuç olarak SPF göstergesinin değeri arttıkça, cildin güneş ışınlarından korunma süresi de uzamış oluyor.Yani SPF 15 değerinde güneş kremi kullanan bir kişi, UVB ışınlarına karşı 15 kat daha uzun süre koruma altında oluyor.Bu denkleme ek olarak her insan cildinin UVB ve UVA ışınlarına karşı doğal korunma süresi farklılık gösterebiliyor.
Uzmanlara göre minimum 15 SPF koruma vaadi bulunan bir ürünü kullanmak,cildi UVB ışınlarına karşı %93 oranında koruyor. Ancak bu değer 30 SPF olduğunda korunma oranı iki katına çıkmıyor. 30 SPF maksimum %97 oranında bir koruma sağlıyor. 50 SPF ise %98 koruma sağlıyor. Aslında SPF oranı bize daha çok güneş kreminin koruma süresini gösteriyor.
Neden her gün güneş kremi kullanmalıyız?
Güneş kremlerinizi bir kez kullanıp bıraktığınızda kalıcı bir etki söz konusu değil. Kremin koruma faktörünün değeri maksimum olsa dahi %100 bir koruma oranı mümkün olmuyor. Amerikan Dermatoloji Akademisi ve Deri Kanseri Vakfı, her gün en az 15 SPF ve PA++ değerinde bir güneş kremi kullanımını öneriyor. Uzmanlara göre 15 SPF ve üzerinde değere sahip güneş kremleri ihtiyaç halinde gün boyunca birkaç kez tazelenerek kullanılmalı.
Güneş ışınlarının oluşturduğu hasarlar bizi yaşlandırıyor.
Güneş ışınlarının yarattığı hasarlar sonucunda %90 oranında yaşlanıyoruz. Uzmanlar çok açık ten rengine sahip insanların UV ışınlarına karşı yüksek risk grubunda olduklarını söylüyor. Özellikle vücudunda çok sayıda açık ve koyu renkli ben bulunan insanların cilt sağlıklarını kontrol altında tutabilmek için sık sık cilt lekeleri ve benlerini kontrol ettirmeleri gerekiyor.
2012 yılında 69 yaşında bir erkek hastaya Tek Yönlü Dermateheliyoz olarak literatüre geçen (Unilateral Dermatohelios) tek yönlü güneş yaşlanması hastalığı teşhisi konuluyor.
28 yıl boyunca yüzünün bir yarısı diğer yarısından çok daha fazla güneşte kalan kamyon şoförü, The New England Journal Medicine dergisindeki bir makaleye konu oluyor. Görselde bahsi geçen hastanın yıllar boyunca UVA ve UVB ışınlarına doğrudan maruz kalması sonucunda yüzünün yalnızca bir yarısında ileri seviyede bir yaşlanmaya yol açtığı görülüyor.
Makaleye konu olan bu enteresan vaka bile tek başına her gün güneş kremi kullanmanın önemini hatırlatıyor. Yalnızca yaz aylarında değil tüm mevsimlerde güneş kremi kullanmayı alışkanlık haline getirmek gerekiyor.
Güneş ışınlarının yaşlandırma etkisiyle ilgili yapılan deney
Güneş ışınlarının yaşlandırma etkisini ölçmek isteyen bilim insanları bir gruba düzenli olarak güneş kremi kullanan insanları koyar. Diğer gruba ise güneş kremi kullanmayan kontrol grubu yerleştirilir. Bu deneyin sonucuna göre hiç güneş kremi kullanmayan kişilerin % 24 daha fazla yaşlandığı gözlemlenmiştir.
Bu bilgiler ışığında, ciltte en büyük serbest radikal hasara güneşin zararlı ışınlarının yol açtığı sonucunu elde ediyoruz. Ortalama bir koruma değerine sahip güneş kreminin geçmişe dönük hasarlarını %100 oranla tersine çeviremediğini; fakat henüz oluşmamış hasarların önüne geçmekte oldukça etkili olduğunu söyleyebiliyoruz.
Güneş kremlerini her gün kullanmalı mıyız?
Sonuca baktığımızda güneş kremlerinin sağlığınız için de önemli olduğunu görüyoruz. Havanın sıcaklığından bağımsız olarak vücudumuza etki eden zararlı güneş ışınlarından korunmak gerekiyor. Her şeyde olduğu gibi Güneş’in de fazlasının zarar olduğu bilgisinden yola çıkarak düzenli olarak güneş kremi kullanmamız gerekiyor. Yeni bir güneş kremi alırken SPF değerinin yanında UVA ışınlarına karşı da koruduğuna dair açıklamalarına bakmak gerekiyor.
Kaynak: 1, 2, 3, 4, 5, 6