”Yurtta ve dünyada her türlü barışın sağlanacağı günler bizi bekliyor” ”Mefkuremizi hayata geçirebilmek için fiiliyata, eyleme, aksiyona …
”Yurtta ve dünyada her türlü barışın sağlanacağı günler bizi bekliyor”
”Mefkuremizi hayata geçirebilmek için fiiliyata, eyleme, aksiyona geçirmek elzemdir.”
Bu sözler 15 Temmuz darbe teşebbüsünden yaklaşık 1,5 ay önce bir yerel gazetede yayınlandı.
Aynı zamanda Avukat Muhammet Çakır imzasıyla köşeye taşınan yazının da ana hatlarını oluşturuyordu. Yazının hain darbe teşebbüsünü nasıl ima ettiğini kavrayabilmek için önce darbe gecesine dönmek gerekiyor.
Hatırlanacağı üzere 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi darbeci Yarbay Ümit Gencer komutasındaki bir grup asker TRT’nin Ankara’daki merkez binasını basmıştı.
Daha sonra darbeci askerler tarafından bir bildiri okutuldu. Bildiriyle darbecilerin yönetime el koyduğu kamuoyuna duyuruldu. İşte o bildiri aracılığıyla, darbenin Yurtta Sulh Konseyi adını veren FETÖ’cü askerler tarafından yapıldığı öğrenildi.
Bildiri metninde Yurtta sulh, Cihanda Sulh ilkesiyle hareket edildiği vurgulanarak, bir bakıma darbenin sloganı da duyurulmuş oldu.
Yerel gazetede darbe iması
Köşe yazısına bakıldığında FETÖ üyelerinin darbe teşebbüsünün sinyallerini önceden haber verdiği ortaya çıkıyor. Tıpkı yine darbeden önce katıldığı bir televizyon programında “Keşke bu süreçte ben bir albay olsaydım” diyen FETÖ’cü akademisyen gibi.
Köşe yazısında önce Suriye, Afganistan gibi savaş bölgelerinin durumuna değiniliyor. Daha sonraki paragrafta da Türkiye’nin de bu hale gelebileceği ima ediliyor.
Yazının devamında “Görüntü böyle olsa da yurt ve dünyada barışın sağlanacağı günler” bizi bekliyor deniliyor.
Yazının alt paragraflarında dikkat çeken cümlelerden birinde ise “Yurtta sulhu sağlamak için yapılan her mücadele, her vatandaş için bir vazifedir” ibaresi yer alıyor.
FETÖ’nün medya ayağına operasyon
Darbe teşebbüsünden sonra Hatay’da FETÖ’nün medya ayağına yönelik operasyon yapıldı.
Söz konusu gazete ise FETÖ irtibatı dolayısıyla mühürlendi ve sonrasında KHK kararıyla kapatıldı.
Ancak darbenin sinyallerini açık bir şekilde köşe yazısında veren Muhammed Çakır, gazetenin yeniden açılması için OHAL Komisyonu’na başvuru yaptı.
Komisyon, darbe çığırtkanlığı yapılan gazetenin FETÖ ile iltisakı bulunduğu gerekçesiyle faaliyete geçmesine dair başvuruyu reddetti. Red kararına, gazetenin terör örgütü ele başı Fetulah Gülen’i savunan söylemlerde bulunduğu ve örgüte müzahir yayınlar yapıldığı vurgulandı.
ByLock kullanıcısı olduğu ortaya çıktı
Köşe yazısını yazan ve aynı zamanda gazetenin imtiyaz sahibi olan Çakır’ın ise örgütün haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu belirtildi.
Ayrıca 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü’nden bir hafta sonra yurt dışına kaçan Çakır’ın, örgütle iltisaklı olduğu gerekçesiyle kapatılan bir hukuk derneğinde yönetim kurulu başkanlığı yaptığına da yer verildi.
Firari FETÖ’cünün 17-25 Aralık Kumpas sürecinde Bank Asya gibi örgütün mali kaynaklarına para yatırdığı ve hala hakkında terör örgütü yöneticiliği suçlamasıyla yürütülen bir soruşturma olduğu ortaya çıktı.
