enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C

Fazıl Say merhum babası adına ‘Say Vakfı’nı kuruyor!

Piyanist ve besteci Fazıl Say, 10 Mayıs’ta babasını kaybetmenin acısını yaşamıştı. Sosyal medyadan acısını duyuran Say, geçtiğimiz günlerde …

Fazıl Say merhum babası adına ‘Say Vakfı’nı kuruyor!
25.05.2022
91
A+
A-

Piyanist ve besteci Fazıl Say, 10 Mayıs’ta babasını kaybetmenin acısını yaşamıştı. Sosyal medyadan acısını duyuran Say, geçtiğimiz günlerde babasının adını yaşatmak için, vakıf kuracağını açıkladı. Vakıfta hem kendi eserleri hem de babası Ahmet Say’ın eserlerini bulunduracağı öğrenildi.

Babasını kaybeden ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, yaptığı basın açıklamasında, babası Ahmet Say’ın adının silinmemesi ve kendi eserlerini de korumak adına bir vakıf kuracağını basın açıklamasında belirtti. 

FAZIL SAY’DAN “SAY VAKFI” BASIN AÇIKLAMASI

Fazıl Say açıklamasında, “Deneyeceğiz… Yaşam sönmeye başladığında hissettirir. Bir yolculuğun hazırlığı başlar. Son 4 yıldır, her ay bir ya da iki kere babamı görmeye gidiyordum. Özellikle 2 yıl önce geçirdiği ağır ameliyatlar serisi, haftalarca yoğun bakım, bazı günler, entübe mertebesi, evde bilinci gidip geldiği aylar. 

ahmet say ve fazıl say

Bir mazi ile yaşıyordu artık. Dev bir ürün bırakmıştı ardında. Bunu biliyordu. Eşi sevgili Handan müthiş iyi baktı babama. Belki daha erken ayrılması gerekirdi, Handan’ın direnci onu birkaç yıl daha hayatta tuttu. Hayata bağlılığı azalmış bir yaşamaktı. Biz geldiğimizde mutlu olurdu, Ece’ye “canım kızım” derdi. Pandemi olduğu için sımsıkı sarılamıyorduk. İçimizde kalıyordu yoğun duygular. Artık yazamayan, düşüncelerini toplamakta zorlanan, nefes sorunu KOAH en üst seviyede yaşamını zorlaştıran bir dönemdi. 

piyanist fazıl say

Bu şartlarda babam biraz da bizim için uzattı ömrünü. Kendi durumunun fevkalade farkındaydı. Bana baş başa olduğumuz bir an bunu söylemişti… Taner ve Ece giderdik genelde. Araçla. Pandemide de. Issız ve sessiz İstanbul Ankara otoyolu. Her gidişimizde değişen seher vakti, Sabaha 05.55 Alacakaranlıkta, yola koyulurduk. 10 gibi babamda olur, 3 saat kadar onunla zaman geçirir tekrar evimize dönerdik. O günlerde, araçta ezber çalışması yapıyordum. 16.30 evde olurduk ve benim çalışma günüm o saatte başlardı.

fazıl say ve babası ahmet say

Dostlar; Babamın dev ürününe sahip çıkacağız. On binlerce sayfa emek. Edebiyat ve müzik eserleri… Say Vakfı’nı kuracağız. Babamın da, benim de tüm Say eserlerine sahip çıkacağız. “Sahip çıkmak”. Bu ülkede çok kullanılan bir deyim değil malum. Bu işi kendimiz üstlenmek zorundayız. Sizlerin de yardımına ihtiyacımız olacak. Başta müzikte ve tüm sanat dallarında en yetenekli gençlere sahip çıkacağız. Onlar ile geleceğe uzanacağız… Say Vakfı ile Türkiye’nin kültür sanat hayatına güzel bir gelecek ve yaşamsallık katacağız. 

fazıl say

Babamın da sonsuz üzüldüğü konudur. Sahip çıkma konusundaki kırgınlığımız. Onun eserleri bir yana, bizimkiler de Say ailesi eserleridir. Binlerce konser, 60’tan fazla albüm kaydı… Ve 102 opus… Ve babamı da beni de üzen Türkiye’nin tutumu… Benim şu ana kadar ki 102 eserime ne kadar sahip çıktı kurumlar? 10 yıldır üstüme buhran gibi çölmüş kavga dövüşü patırtıyı, yasaklamaları, programdan çıkartmaları, altını oymacaları, her şeyi, tüm kötülükleri…Tek bir soru kalıyor…. Bu mudur, hakkı bu mudur? Dünya yerinde çalınan dinlenen, 5 kıtadan müzik eserlerinin kendi ülkesinde karşılaması? Bu mudur? Bu 102 eserin 70’i orkestra eserin yarısından fazlası Türkiye’de bir kere bile çalınmadı. Yazık. Sebepleri… Kişileri… Hepsini biliyorum. Beraber bahçemizi yetiştirelim. Fidanları ekmeye başlayalım. Kötü değil; İyi kazansın…En azından deneyeceğiz… “ ifadelerini kullandı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.