Talimatla yapılan faiz indiriminin zaten zor durumdaki vatandaşa zam olarak yağdığı, ülke ekonomisini ise daha da zora soktuğu resmi verilerle …
Talimatla yapılan faiz indiriminin zaten zor durumdaki vatandaşa zam olarak yağdığı, ülke ekonomisini ise daha da zora soktuğu resmi verilerle ispat edildi.
Hükümetin enflasyonu düşüreceği, üretimi ve ihracatı artıracağı iddiasıyla Merkez Bankası faizlerini indirmesi ülke ekonomisine ve vatandaşın cebine ağır fatura çıkardı. Ziraat Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı ve Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu, faiz indiriminin ülke ekonomisine ve vatandaşın cebine nasıl yansıdığını resmi verilerle ortaya koydu.
RİSK PRİMİ ARTTI
Prof. Babuşcu’nun tespitlerine göre, hükümetin Merkez Bankası faizlerini talimatla indirmesinin ardından Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki risk primi arttı, kur yükseldi, zam yağmuru başladı, enflasyon iki katını aştı. Halk hayat pahalılığını çok daha derinden hissederken devlet de daha yüksek faizlerle borçlanmak zorunda kaldı. Prof. Şenol Babuşcu, faiz indiriminin başladığı geçen eylül ayından bugüne 5 aylık dönemde ekonominin kritik göstergelerinde yaşanan değişimi devletin resmi verileri üzerinden tabloya döktü.
Prof. Dr. Şenol Babuşcu
FAİZ YÜKÜ FIRLADI
Babuşcu’nun tespitlerine göre, 5 ayda ülkenin uluslararası kredi riski primi 380’den 540’a fırladı. Borçlanmayı daha maliyetli hale getiren bu gösterge değişimiyle birlikte Hazine’nin 10 yıl vadeli borçlanma tahvilinin faizi yüzde 18’den yüzde 21.9’a, 5 yıllık Eurobond faiz yükü yüzde 5.62’den yüzde 7.27’ye çıktı. Dolar kuru 8.40’tan 18 lira seviyelerine kadar çıktıktan sonra kur garantili TL mevduat verilerek 13.65 TL seviyelerine ancak çekilebildi. İhtiyaç kredisi faizleri yaklaşık 7 puan artarken Merkez Bankası rezervleri eksi 37.3 milyar dolardan eksi 50.2 milyar dolara kadar düştü.
Kadro değişikliği kötü gidişatı frenleyemedi
Merkez Bankası başkanlarıyla ekonomi bakanlarını sık sık değiştirmesine rağmen ekonomideki kötü gidişi frenleyemeyen hükümet geçen eylül ayında radikal bir kararla, ‘Faiz neden, enflasyon sonuçtur’ tezini ortaya attı. Hemen ardından da Merkez Bankası faizini önce yüzde 19’dan yüzde 18’e ardından da seri indirimlerle yüzde 14’e çekti. Faiz indirimiyle birlikte ekonomideki dengeler hızla bozulmaya başladı. Kur fırladı, iğneden ipliğe her şeye ardı arkası kesilmeyen zam sağanağı başladı.